Kelimeler arşivi içinde; başında "zek" olan, toplam 29 adet kelime bulunmaktadır. zek ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu zek ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde zek olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ZEKİMÜRENGÖBEĞİ
ZEKİMÜRENDİŞİ
ZEKKİRDEMEK, ZEKERİYAKÖY
ZEKASIZLIK
ZEKİNİMEK, ZEKALILIK, ZEKLENMEK
ZEKERİYA, ZEKİNMEK, ZEKLEMEK, ZEKNABUT, ZEKNİMEK
ZEKAVET, ZEKİLİK, ZEKASIZ, ZEKTEKE
ZEKİCE, ZEKİYE, ZEKİRE, ZEKGUM, ZEKALI
ZEKİR, ZEKER, ZEKAT, ZEKAİ
ZEKİ, ZEKA
ZEK
Tarlada ekin, fide, fidanlar arasında yetişen zararlı ot. Nemli.
ZEKLEMEK
Tek ayakla yürümek, sekmek. Dik durmak, bükülememek. Yoklamak. Alay etmek, eğlenmek. Güvenmek.
ZEKİMÜRENGÖBEĞİ
Kadın süeteri üzerine yapılan bir süs. (Yalvaç Isparta).
ZEKLENMEK
Alay etmek.
ZEKİNMEK
Yerinden kalkmaya davranmak. Hasta iyileşmek.
ZEKAVET
Çabuk anlama ve kavrama, zeyreklik. Zekâ, zekilik.
ZEKERİYA
Erkek.
ZEKALILIK
Zeki olma durumu.
ZEKİLİK
Zeki olma durumu, zeyreklik.
ZEKİNİMEK
Hasta iyileşmeye başlamak.
ZEKİMÜRENDİŞİ
Örme fanilalarda görülen bir süs. (Yalvaç Isparta).
ZEKKİRDEMEK
Titremek.
ZEKNİMEK
Azalmak, tavsamak.
ZEKNABUT
Zehir.
ZEKERİYAKÖY
Artvin şehrinde, Ardanuç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Çankırı şehri, İkizören bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Düzce şehri, Gölyaka belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. İstanbul şehri, Sarıyer ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
ZEKASIZLIK
Zekâsız olma durumu.
Bu bölümde tanımı içerisinde ZEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BASMA
Basmak işi. Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. Gübre, tezek. Basılmış, matbu. Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. Bu kumaştan yapılan.
APTALLAŞMAK
Zekâsını işletemez olmak, alıklaşmak, ahmaklaşmak.
BEZGİ
Süs, bezek.
AFACAN
Zeki ve yaramaz (çocuk).
BEZEKLEME
Bezeklemek işi.
BİLİŞSEL
Bilişle ilgili, zekânın işleyişiyle ilgili, kognitif.
BİLGİ
İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat. Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam. Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler. İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf. Bilim.
BEZEN
Bezek, süs.
AHMAKLIK
Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık.
ÇOKBİLMİŞ
Her şeye aklı eren, zeki, akıllı. Her şeye aklı eren, zeki, akıllı bir biçimde.
ANLAK
Zekâ.
BEZEYİCİ
Bezekleme yapan ressam.
CİN
Dinî inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine sahip, ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan yaratık. Masallarda göze görünmeyen, türlü biçimlere girebilen, iyilik de kötülük de yapabilen yaratık. Akıllı, zeki, uyanık kimse. Buğday, arpa, yulaf vb.nden elde edilen ve ardıçla kokulandırılan bir alkollü içki türü, ardıç rakısı. Pamuklu, kalın kumaştan giysi veya pantolon.
APTAL
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık. Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü.
ANLAYIŞ
Anlama işi, telakki. Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Hoş görme, hâlden anlama. Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite.
DEHA
İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik. Dâhi.
BUDALA
Zekâca geri olan (kimse), alık. Ahmak, bön. Bir şeye aşırı düşkün.
BEZELİ
Bezesi olan. Bezeği olan, bezekli.
ANLAYIŞLI
Anlayışı olan, ferasetli, izanlı, zeki. Hoşgörülü bir biçimde. Hoşgörülü.
ANLAKLI
Zeki.