ZAM ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "zam" olan, toplam 80 adet kelime bulunmaktadır. zam ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu zam ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde zam olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

ZAMANLAYABİLMEK

14 harfli kelimeler

ZAMANLAYABİLME

13 harfli kelimeler

ZAMANDAŞÇILIK

12 harfli kelimeler

ZAMZUKLANMAK, ZAMBAKGİLLER, ZAMZAKLANMAK

11 harfli kelimeler

ZAMBULDAMAK, ZAMZATLAMAK, ZAMANBİLİMİ, ZAMANDAŞLIK, ZAMANSIZLIK

10 harfli kelimeler

ZAMKIARABİ, ZAMKLANMAK, ZAMPARALIK, ZAMTURAKLI, ZAMANLAMAK, ZAMANAŞIMI, ZAMANDİZİN

9 harfli kelimeler

ZAMANDİZİ, ZAMKLAMAK, ZAMANKATI, ZAMMETMEK, ZAMANDIŞI, ZAMAZİNGO, ZAMBİYALI, ZAMLANMAK, ZAMBURDAK, ZAMKLANMA, ZAMANINDA, ZAMANLAMA

8 harfli kelimeler

ZAMBAKSU, ZAMMETME, ZAMLANMA, ZAMETMEK, ZAMHARIK, ZAMBALAK, ZAMANDAŞ, ZAMKLAMA, ZAMANSIZ, ZAMKİNOS, ZAMANİLE

7 harfli kelimeler

ZAMPARA, ZAMAYIR, ZAMARIH, ZAMZORT, ZAMANLI, ZAMETLİ, ZAMANLA

6 harfli kelimeler

ZAMZAK, ZAMKLI, ZAMSIZ, ZAMBUL, ZAMZAN, ZAMZUM, ZAMANE, ZAMİRE, ZAMARI, ZAMBAK, ZAMBIH, ZAMBUR, ZAMBIK, ZAMANA, ZAMBIR, ZAMBUK

5 harfli kelimeler

ZAMME, ZAMAT, ZAMBI, ZAMLI, ZAMAN, ZAMET, ZAMAH, ZAMIH, ZAMIR, ZAMİR, ZAMKA

4 harfli kelimeler

ZAMA, ZAMP, ZAMH, ZAMK

3 harfli kelimeler

ZAM

Bazı kelimelerin anlamları

ZAM

Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim.

ZAMZUKLANMAK

Oyalanmak, ayak sürümek.

ZAMBULDAMAK

Yüksek sesle, gürültülü konuşmak.

ZAMPARALIK

Zampara olma durumu, zendostluk. Zamparaya yakışır davranış, zendostluk.

ZAMANSIZLIK

Zamansız olma durumu.

ZAMANLAYABİLMEK

Zamanlama imkânı veya olasılığı bulunmak.

ZAMKIARABİ

Arap zamkı.

ZAMANDAŞÇILIK

Sahnede aynı zamanda iki olayın gösterilmesi veya kişilerin açık konuşmalarından başka, gizli düşüncelerini de ayrı bir tarzda anlatmaları temeline dayanan yeni tekniğe göre eser yazma çığırı.

ZAMBAKGİLLER

Bir çeneklilerden, çiğdem, lale, soğan, pırasa, zambak vb. bitkileri içine alan bir familya.

ZAMTURAKLI

Süslü.

ZAMZATLAMAK

Gürültü etmek.

ZAMKLANMAK

Zamklama işine konu olmak.

ZAMANBİLİMİ

Olayların tarihini araştıran ve sıralayan bilim.

ZAMANDAŞLIK

Zamandaş olma durumu.

ZAMANLAYABİLME

Zamanlayabilmek işi.

ZAMZAKLANMAK

Saçma sapan konuşmak.

  -   -   -  

Anlamında ZAM bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ZAM geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ALGORİTMA

Orta Çağda ondalık sayı sistemine göre, son zamanlarda ise iyi tanımlanmış kuralların ve işlemlerin adım adım uygulanmasıyla bir sorunun giderilmesi veya sonuca en hızlı biçimde ulaşılması işlemi, Harezmi yolu.

ALELADE

Her zaman görülen, olağan. Bayağı.

AKÇÖPLEME

Zambakgillerden, yapraklarının uzun, geniş olması, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla bahçe çiçekleri arasına giren zehirli bir bitki cinsi (Veratrum album).

ALDANMAK

Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak. Hayal kırıklığına uğramak. Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak. Bir hileye, bir yalana kanmak. Avunmak, oyalanmak.

ANGIÇ

Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat.

ADIL

Zamir.

AN

Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika. Zihin. İki tarla arasındaki sınır.

AHİT

Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant. Devir, zaman. Antlaşma.

ALATEN

Cüzzamlı.

ALIŞILMIŞ

Her zamanki, mutat.

AKASYA

Baklagillerden, sıcak iklimlerde birçok türü yetişen ve tanen, zamk, boya vb. maddelerin yapımında kullanılan bir ağaç (Acacia). Baklagillerden, yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı, salkım ağacı, yalancı akasya (Robinia pseudoacacia).

ARA

İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe. İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla. Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi. Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları. Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre. İç. Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt.

AKZAMBAK

Zambakgillerden, süs bitkisi olarak yetiştirilen, çiçeği diş ve yüz şişlerinin tedavisinde kullanılan bir bitki (Lilium candidum).

AHİREN

Son zamanlarda, son günlerde, yakınlarda. Son olarak.

AKARSU

Yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya zaman zaman akan su. Tek sıra elmastan gerdanlık.

AGU

Süt çocuklarının neşelendikleri zaman çıkardıkları ses.

ARALANMAK

Biraz açılmak, aralık olmak. Araya zaman girmek. Gitmek, uzaklaşmak, yanından ayrılmak.

AKROMEGALİ

Genel gelişme bittikten sonra el, çene, burun vb. vücudun sivri kısımlarındaki kemiklerin kalınlaşması, büyümesi veya uzaması.

AKOMPANYATÖR

Bir parça çalındığı zaman ses veya bir aletle ona eşlik eden kimse.

AKMAK

Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek. Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak. Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak. Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak. Boya birbirine karışmak. Art arda ve toplu olarak gitmek. Karışmak, katılmak. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. Zaman çabuk geçmek. Sürüp gitmek.