TON ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "ton" olan, toplam 99 adet kelime bulunmaktadır. ton ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu ton ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ton olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

TONKİNESEKEDİSİ

14 harfli kelimeler

TONOFİLAMANLAR

13 harfli kelimeler

TONSİLLEKTOMİ

12 harfli kelimeler

TONGARELMASI, TONGALLAŞMAK, TONOFİLAMENT

11 harfli kelimeler

TONSUZLAŞMA, TONGARLAMAK, TONGALANMAK, TONSİLLOTOM, TONİLATOLUK, TONSİLLOLİT, TONSİLLİTİS, TONSİLLARİS

10 harfli kelimeler

TONLULAŞMA, TONMAYSTER, TONOFİBRİL, TONOKLONİK

9 harfli kelimeler

TONKURDAK, TONGURDAH, TONOMETRİ, TONGALDAK, TONOPLAST, TONGURŞAK, TONGURDAK, TONŞALMAK, TONGURLAR

8 harfli kelimeler

TONUZLAN, TONGURAK, TONRESMİ, TONSİLLA, TONGURLU, TONİLATO, TONLULUK, TONLARCA, TONGRALI, TONTOROŞ, TONTOLOŞ, TONURMAK, TONGADAK, TONBOZMA, TONGALAK, TONBAYAN, TONBATIN, TONATMAK, TONGALLI, TONGAYLI, TONALİTE, TONGIRAK

7 harfli kelimeler

TONAMAK, TONGİLİ, TONGURA, TONLAMA

6 harfli kelimeler

TONBAÇ, TONAKA, TONLUK, TONTOŞ, TONSİL, TONGUÇ, TONTON, TONGUL, TONGUR, TONGEL, TONGAR, TONSUZ, TONGÜL, TONGÜR, TONĞUZ, TONGAL, TONTİK, TONKAL, TONKAR, TONKUZ

5 harfli kelimeler

TONUS, TONTU, TONUZ, TONYA, TONGE, TONBU, TONAZ, TONAL, TONAJ, TONEL, TONER, TONRA, TONGA, TONGU, TONGÜ, TONİK, TONKA, TONLA, TONLU, TONNA, TONOZ

4 harfli kelimeler

TONG, TONU, TONÇ, TONE

3 harfli kelimeler

TON

Bazı kelimelerin anlamları

TON

Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. Bin kilogramlık ağırlık birimi. Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi. Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması.

TONGALLAŞMAK

Yeni zengin olmak.

TONSİLLEKTOMİ

Bademciklerin ameliyatla çıkarılması.

TONİLATOLUK

Herhangi bir tonilato hacminde olan.

TONLULAŞMA

Ünsüzlerin boğumlanması sırasında, ciğerlerden gelen havaya ses tellerinin titreşerek ton vermesi.

TONSUZLAŞMA

Ses tellerinin ciğerlerden gelen havayı titreştirmemesi ve ton vermemesi.

TONOFİLAMANLAR

Ara iplikçikler.

TONSİLLARİS

Bademciğe ait, bademcikle ilgili olan.

TONSİLLİTİS

Bademcik yangısı.

TONSİLLOLİT

Bademcik taşları.

TONGARELMASI

Bir tanesi yarım kilo gelecek kadar büyük, bir yanı kırmızı olan bir çeşit elma.

TONGARLAMAK

Yaşlanmak.

TONSİLLOTOM

Bademciklerin çıkarılmasında kullanılan aygıt.

TONOFİLAMENT

Epitel hücrelerini birbirine bağlayan nokta dezmozomlarında bulunan keratin iplikler.

TONGALANMAK

Yuvarlanmak.

TONKİNESEKEDİSİ

Kuzey Amerika ve Asya'dan köken alan, 1960 yılında Siyam ve Burmese ırklarının birleştirilmesiyle geliştirilmiş, Siyam'ların vücut yapısı ve Burmese'lerin etkileyici güzelliklerinin birleşmesiyle oluşmuş, tüyleri ve gözlerinin parlaklığıyla inanılmaz bir güzelliğe sahip, rengi açık kahve tonları, krem ve şampanya rengi karışımı, uçuk mavi gri ve pembe tonları genelde bu renklerin karışımı kulak, yüz ve ayaklarda giderek koyulaşan, gözleri açık yeşil veya mavi renkli, güvenilir, meraklı, sahibine bağlı ve duygusal yapıda, kısa tüylü kedi ırkı.

  -   -   -  

Anlamında TON bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde TON geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANTİKA

Tarihsel bir döneme ait olan. Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılmış olan diş diş süs, sıçandişi. Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka. Eski çağlardan kalma eser. Antik.

AKTİNİT

Aktinyum, toryum, protaktinyum, tulyum, plütonyum, amerikyum, küriyum ve berkelyum radyoaktif elementlerinin ortak adı.

BARİTON

Tenor ve bas arasındaki erkek sesi. Basso ile alto arasında ses veren, pistonlu bir ağız çalgısı türü.

ATKI

Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü. Büyük yaba. Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç. Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça. Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik.

ATONAL

Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste).

ASA

Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek. İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa.

BETON

Çimentonun su yardımıyla kum, çakıl vb. maddelerle karışması sonucu oluşan sert, dayanıklı, bağlayıcı yapı malzemesi. Bu malzemeden yapılmış.

BETONARME

Yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, demirli beton. Bu yöntemle yapılmış.

BEMOL

Bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti. Böylece kalınlaştırılmış ses.

ARKALI

Arkası olan. Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı.

BALİNA

Balinalardan, yaklaşık uzunluğu 20 metre, ağırlığı 200 ton olan memeli hayvan, kadırga balığı, falyanos (Balaena mistycetus). Giysilerin dik ve düzgün durması için bazı yerlerine özellikle yakalarına konulan sert, esnek, yassı, dar, uzun çubuk.

BASTONCULUK

Bastoncunun yaptığı iş.

BAMBU

Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 metre kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston vb. birçok eşyanın yapımında kullanılan bir tür kamış, Hint kamışı, hezaren (Bambusa vulgaris). Bu kamıştan yapılan.

AH

İlenme, beddua. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.

BASTONLU

Bastonu olan.

BASTONCU

Baston yapan veya satan kimse.

BABA

Çocuğu olan erkek, peder. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme. Çok kaliteli, üstün nitelikli. Tarikatların bazısında tekke büyüğü. Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse. Çatı merteği. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse. Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme. Anlayışlı, iyi huylu erkek. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Ata. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Bu gibi kimselere verilen unvan.

BASTONSUZ

Bastonu olmayan.

ARIZA

Aksama, aksaklık, bozulma. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı. Engebe.

AYRAÇ

Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.