Kelimeler arşivi içinde; başında "ton" olan, toplam 99 adet kelime bulunmaktadır. ton ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ton ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ton olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TONKİNESEKEDİSİ
TONOFİLAMANLAR
TONSİLLEKTOMİ
TONGARELMASI, TONGALLAŞMAK, TONOFİLAMENT
TONSUZLAŞMA, TONGARLAMAK, TONGALANMAK, TONSİLLOTOM, TONİLATOLUK, TONSİLLOLİT, TONSİLLİTİS, TONSİLLARİS
TONLULAŞMA, TONMAYSTER, TONOFİBRİL, TONOKLONİK
TONKURDAK, TONGURDAH, TONOMETRİ, TONGALDAK, TONOPLAST, TONGURŞAK, TONGURDAK, TONŞALMAK, TONGURLAR
TONUZLAN, TONGURAK, TONRESMİ, TONSİLLA, TONGURLU, TONİLATO, TONLULUK, TONLARCA, TONGRALI, TONTOROŞ, TONTOLOŞ, TONURMAK, TONGADAK, TONBOZMA, TONGALAK, TONBAYAN, TONBATIN, TONATMAK, TONGALLI, TONGAYLI, TONALİTE, TONGIRAK
TONAMAK, TONGİLİ, TONGURA, TONLAMA
TONBAÇ, TONAKA, TONLUK, TONTOŞ, TONSİL, TONGUÇ, TONTON, TONGUL, TONGUR, TONGEL, TONGAR, TONSUZ, TONGÜL, TONGÜR, TONĞUZ, TONGAL, TONTİK, TONKAL, TONKAR, TONKUZ
TONUS, TONTU, TONUZ, TONYA, TONGE, TONBU, TONAZ, TONAL, TONAJ, TONEL, TONER, TONRA, TONGA, TONGU, TONGÜ, TONİK, TONKA, TONLA, TONLU, TONNA, TONOZ
TONG, TONU, TONÇ, TONE
TON
TON
Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. Bin kilogramlık ağırlık birimi. Bir rengin koyuluk veya açıklık derecesi. Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması.
TONGALLAŞMAK
Yeni zengin olmak.
TONSİLLEKTOMİ
Bademciklerin ameliyatla çıkarılması.
TONİLATOLUK
Herhangi bir tonilato hacminde olan.
TONLULAŞMA
Ünsüzlerin boğumlanması sırasında, ciğerlerden gelen havaya ses tellerinin titreşerek ton vermesi.
TONSUZLAŞMA
Ses tellerinin ciğerlerden gelen havayı titreştirmemesi ve ton vermemesi.
TONOFİLAMANLAR
Ara iplikçikler.
TONSİLLARİS
Bademciğe ait, bademcikle ilgili olan.
TONSİLLİTİS
Bademcik yangısı.
TONSİLLOLİT
Bademcik taşları.
TONGARELMASI
Bir tanesi yarım kilo gelecek kadar büyük, bir yanı kırmızı olan bir çeşit elma.
TONGARLAMAK
Yaşlanmak.
TONSİLLOTOM
Bademciklerin çıkarılmasında kullanılan aygıt.
TONOFİLAMENT
Epitel hücrelerini birbirine bağlayan nokta dezmozomlarında bulunan keratin iplikler.
TONGALANMAK
Yuvarlanmak.
TONKİNESEKEDİSİ
Kuzey Amerika ve Asya'dan köken alan, 1960 yılında Siyam ve Burmese ırklarının birleştirilmesiyle geliştirilmiş, Siyam'ların vücut yapısı ve Burmese'lerin etkileyici güzelliklerinin birleşmesiyle oluşmuş, tüyleri ve gözlerinin parlaklığıyla inanılmaz bir güzelliğe sahip, rengi açık kahve tonları, krem ve şampanya rengi karışımı, uçuk mavi gri ve pembe tonları genelde bu renklerin karışımı kulak, yüz ve ayaklarda giderek koyulaşan, gözleri açık yeşil veya mavi renkli, güvenilir, meraklı, sahibine bağlı ve duygusal yapıda, kısa tüylü kedi ırkı.
Bu bölümde tanımı içerisinde TON geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ANTİKA
Tarihsel bir döneme ait olan. Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılmış olan diş diş süs, sıçandişi. Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka. Eski çağlardan kalma eser. Antik.
AKTİNİT
Aktinyum, toryum, protaktinyum, tulyum, plütonyum, amerikyum, küriyum ve berkelyum radyoaktif elementlerinin ortak adı.
BARİTON
Tenor ve bas arasındaki erkek sesi. Basso ile alto arasında ses veren, pistonlu bir ağız çalgısı türü.
ATKI
Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü. Büyük yaba. Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç. Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça. Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik.
ATONAL
Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste).
ASA
Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek. İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa.
BETON
Çimentonun su yardımıyla kum, çakıl vb. maddelerle karışması sonucu oluşan sert, dayanıklı, bağlayıcı yapı malzemesi. Bu malzemeden yapılmış.
BETONARME
Yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, demirli beton. Bu yöntemle yapılmış.
BEMOL
Bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti. Böylece kalınlaştırılmış ses.
ARKALI
Arkası olan. Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı.
BALİNA
Balinalardan, yaklaşık uzunluğu 20 metre, ağırlığı 200 ton olan memeli hayvan, kadırga balığı, falyanos (Balaena mistycetus). Giysilerin dik ve düzgün durması için bazı yerlerine özellikle yakalarına konulan sert, esnek, yassı, dar, uzun çubuk.
BASTONCULUK
Bastoncunun yaptığı iş.
BAMBU
Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 metre kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston vb. birçok eşyanın yapımında kullanılan bir tür kamış, Hint kamışı, hezaren (Bambusa vulgaris). Bu kamıştan yapılan.
AH
İlenme, beddua. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.
BASTONLU
Bastonu olan.
BASTONCU
Baston yapan veya satan kimse.
BABA
Çocuğu olan erkek, peder. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme. Çok kaliteli, üstün nitelikli. Tarikatların bazısında tekke büyüğü. Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse. Çatı merteği. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse. Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme. Anlayışlı, iyi huylu erkek. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Ata. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Bu gibi kimselere verilen unvan.
BASTONSUZ
Bastonu olmayan.
ARIZA
Aksama, aksaklık, bozulma. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı. Engebe.
AYRAÇ
Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.