Kelimeler arşivinde; içinde "alat" olan, toplam 209 tane kelime bulunuyor. İçerisinde alat bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu alat ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında alat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ALATURKALAŞTIRMAK
ALATURKALAŞTIRMA, İMZALATILABİLMEK
BOMBALATABİLMEK, İMZALATILABİLME
ALATURKALAŞMAK, BOCALATABİLMEK, BOMBALATABİLME, İMZALATABİLMEK, PALATOFARİNGAL, PARÇALATTIRMAK, YAKALATABİLMEK
ALATURKACILIK, ALATURKALAŞMA, BOCALATABİLME, BOMBALATILMAK, İMZALATABİLME, MUGALATACILIK, PALATOGLOSSAL, PARÇALATTIRMA, SİGORTALATMAK, YAKALATABİLME
BADANALATMAK, GALATIMEŞHUR, İTHALATÇILIK, BOMBALATILMA, CİLALATILMAK, FATURALATMAK, MALATYALILIK, PALATOPLASTİ, SİGORTALATMA, YALATABİLMEK
ALATURKALIK, BADANALATMA, BOMBALATMAK, CUMBALATMAK, ÇALKALATMAK, DAMGALATMAK, FIRÇALATMAK, HIRPALATMAK, İMALATÇILIK, PARÇALATMAK, TORNALATMAK, YALPALATMAK, SALATÜSELAM, ALATENGİREK, BALYALATMAK, BOHÇALATMAK, CİLALATILMA, FATURALATMA, KIRÇALATMAK, KURCALATMAK, MUMYALATMAK, PALATOŞİZİS, URASALATMAK, YAĞMALATMAK, YALATABİLME, YORGALATMAK, YUKARISALAT, ZIMBALATMAK
ALATURKACI, BOCALATMAK, BOMBALATMA, CUMBALATMA, ÇALKALATMA, ÇAPALATMAK, İMALATHANE, İMZALATMAK, MUGALATACI, PARALATMAK, PARÇALATMA, SIRALATMAK, ŞAŞALATMAK, TORNALATMA, YAKALATMAK, YALPALATMA, BALYALATMA, BOHÇALATMA, CİLALATMAK, ÇABALATMAK, ÇALKALATIŞ, ÇUKALATMAK, DAMGALATMA, DASALATSIZ, DURALATMAK, FIRALATMAK, FIRÇALATMA, GALATLAMAK, HIRPALATMA, KALATLAMAK, Devamını Oku »»
ARALATMAK, BOCALATMA, ÇAPALATMA, GALATIHİS, İMZALATMA, KOLALATMA, MUVASALAT, MÜNAKALAT, OVALATMAK, PARALATMA, SALATALIK, SIRALATMA, ŞAŞALATMA, YAKALATMA, ALATATAVU, ALATİRİYH, ALATLAMAK, ALATOPRAK, ALATSAMAK, BOCALATIŞ, BUZALATMA, CİLALATMA, ÇABALATMA, DURALATMA, İTHALATÇI, KİRALATMA, KOVALATMA, MALATYALI, OFALATMAK, ORTALATMA, Devamını Oku »»
ALATURKA, ARALATMA, HAMHALAT, İMALATÇI, MUGALATA, OVALATMA, YALATMAK, ABDALATA, ALATAKAÇ, ALATARAS, ALATARLA, ALATAVLI, ALATAVUK, ALATIRİK, ALATİRİK, ALATOSUN, ALATURKİ, ALATÜRÜK, ÇUKALATA, GAVALATA, HAMBALAT, HAMPALAT, İVEDALAT, MALATİON, MALATURA, SALATMAK, SANSALAT, SAVSALAT, TALATMAK
İTHALAT, MALATYA, OKSALAT, YALATMA, ALATÇIK, ALATENE, ALATEPE, ALATLAR, ALATMAK, ALATURA, ÇAKALAT, HAYALAT, İMZALAT, MALATKA, PALATIR, PALATİN, PALATUM, ŞIKALAT, TALATUR, YASALAT
ALATAV, ALATEN, BALATA, İMALAT, SALATA, ALATAN, ALATAŞ, ALATAY, GAALAT, GALATA, HALATA, HALATİ, KAALAT, MALATA, ZALATA
BALAT, GALAT, HALAT, SALAT, ALATA, ALATU, KALAT, TALAT
ALAT
ALAT
Acele, ivedi, çabuk. İpek böceklerinin koza yapmalarından bir hafta, on gün önce, çok yaprak yeme devresi. Bez dokuma tezgâhı. Sarıya veya kırmızıya boyanmış yün iplik. Elbise. Azgın, tehlikeli köpek. Bir çeşit çam ağacı. Karanfil, zencefil, tarçın gibi baharların karışımı. Düğünlerde pilâvın üzerine konulan söğüş et. Bulaşık. Uykudan uyanan ipek böceğinin yaprağa saldırması, evecen yemesi. Acele, çabuk. Bir tür çam ağacı.
ALATURKACILIK
Alaturkacı olma durumu.
YAKALATABİLMEK
Yakalatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
BOMBALATABİLMEK
Bombalatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
BOCALATABİLME
Bocalatabilmek işi.
ALATURKALAŞMA
Alaturkalaşmak durumu.
ALATURKALAŞTIRMA
Alaturkalaştırmak işi.
İMZALATILABİLME
İmzalatılabilmek işi.
ALATURKALAŞTIRMAK
Alaturkalaşmasını sağlamak.
BOMBALATABİLME
Bombalatabilmek işi.
PALATOFARİNGAL
Damak ve farinkse ait.
BOCALATABİLMEK
Bocalatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
PARÇALATTIRMAK
Parçalama işini yaptırmak.
ALATURKALAŞMAK
Alaturka olmak.
İMZALATILABİLMEK
İmzalatılma imkânı veya olasılığı bulunmak.
İMZALATABİLMEK
İmzalatma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde ALAT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABLİ
Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga.
BADERNA
Halatın aşınabilecek yerine sarılan bez, halat sargısı.
ALATURKA
Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı. Düzensiz, yöntemsiz. Alaturka saat. Bu töre ve hayatı benimsemiş (kimse).
ALATURKACI
Alaturka yanlısı kimse. Alaturka müziği seven kimse. Alaturka müziği seslendiren veya çalan kimse.
BATIRIK
Köftelik bulgur, dövülmemiş ceviz içi, soğan, domates, nane, maydanoz, tahin ve limon suyu kullanılarak yapılan, taze asma yaprağı veya lahanaya sarılarak yenilen bir salata türü.
ABAŞO
Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. Altta, aşağıda bulunan, alttaki.
BADANALATMA
Badanalatmak işi.
AGANTA
Yısa veya laçka edilmekte olan bir halatın ve zincirin kısa bir süre elde tutulup bırakılmaması için verilen emir.
ARAPGİR
Malatya iline bağlı ilçelerden biri.
BATTALGAZİ
Malatya iline bağlı ilçelerden biri.
ALATURKALIK
Alaturka olma durumu.
ALAFRANGA
Frenklerin töre, âdet ve hayatına uygun, Frenklerle ilgili, Batılıca, alaturka karşıtı. Avrupa kültürüne özgü olan. Avrupa uygarlığını benimsemiş, Avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse).
BAĞ
Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.
ARGUVAN
Malatya iline bağlı ilçelerden biri.
AKÇADAĞ
Malatya iline bağlı ilçelerden biri.
ARALATMA
Aralatmak işi.
BABA
Çocuğu olan erkek, peder. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme. Çok kaliteli, üstün nitelikli. Tarikatların bazısında tekke büyüğü. Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse. Çatı merteği. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse. Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme. Anlayışlı, iyi huylu erkek. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. Ata. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge. Bu gibi kimselere verilen unvan.
ASTAR
Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat. Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat. Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb.
ARMA
Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II). Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı.
ARMADURA
Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.