Sonu GÖL ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "göl" olan, toplam 40 adet kelime bulunmaktadır. Sonu göl ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında göl olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde göl olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

10 harfli kelimeler

KAVAKLIGÖL, SÜLÜKLÜGÖL, DEĞİRMİGÖL, ÇAVUŞÇUGÖL

9 harfli kelimeler

HAYRANGÖL, AĞAÇLIGÖL

8 harfli kelimeler

KAZLIGÖL, KIZILGÖL, KUŞLUGÖL, KÜÇÜKGÖL, GAZLIGÖL, ÇİLLİGÖL, CİLLİGÖL, BÜYÜKGÖL, TURNAGÖL, ABBASGÖL, YEŞİLGÖL

7 harfli kelimeler

SULUGÖL, OKÇUGÖL, UŞAKGÖL, UZUNGÖL, KURUGÖL, KOCAGÖL, YADİGÖL, İKİZGÖL, KARAGÖL, GÖZEGÖL, ELMAGÖL, EĞRİGÖL, ARIKGÖL, SARIGÖL

6 harfli kelimeler

KAZGÖL, ACIGÖL, KUZGÖL, GÖKGÖL, İNEGÖL, BİNGÖL

5 harfli kelimeler

AYGÖL, ÜÇGÖL

3 harfli kelimeler

GÖL

Bazı kelimelerin anlamları

GÖL

Oluşması genellikle tektonik, volkanik ve benzerleri olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü. Yapay su birikintisi. Ziraat yapılan büyük tarla. Yüksek yerden dökülen suyun oyduğu yer, çukur. Karalar üzerinde, dört yanından kapalı ve oluşumlarıyla ayrımlı çanakları dolduran, az çok geniş ve derin, tuzlu ya da tatlı su örtüleri. Karalar üzerindeki çeşitli etkenlerle meydana gelen çukur yerlerin, zamanla sularla dolması sonucunda oluşan, suları tamamen boşaltılamayan, genellikle derin durgun su kütlesi. Samsun şehrinde, Beşpınar nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

SÜLÜKLÜGÖL

Bursa kenti, İnegöl ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

GAZLIGÖL

Afyon şehrinde, İhsaniye ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

CİLLİGÖL

Bingöl ilinde, Göynük nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

TURNAGÖL

Erzurum ili, Gökoğlan bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Erzurum şehri, Karayazı ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.

KIZILGÖL

Kilis şehrinde, Polateli belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

AĞAÇLIGÖL

Sivas ilinde, Danişment bucağına bağlı bir bölge.

HAYRANGÖL

Ağrı ili, Tahir nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

BÜYÜKGÖL

Şanlıurfa ilinde, Bucak nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

KUŞLUGÖL

Şanlıurfa ili, Bucak bucağına bağlı bir yer.

KAZLIGÖL

Van ilinde, Saray ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

DEĞİRMİGÖL

Van şehri, Saray ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

KAVAKLIGÖL

Niğde ili, Çamardı ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Samsun kenti, Boğazkaya nahiyesine bağlı bir bölge.

ÇAVUŞÇUGÖL

Konya ili, Ilgın ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.

ÇİLLİGÖL

Erzincan ilinde, Çayırlı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Erzurum şehri, Halilçavuş nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

KÜÇÜKGÖL

Şanlıurfa şehrinde, Bucak nahiyesine bağlı bir bölge.

  -   -   -  

Anlamında GÖL bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GÖL geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AKMAZ

Durgun su, gölet.

BÜVET

Gölet. İstasyon, tiyatro, sinema vb. yerlerde yiyecek ve içecek satılan küçük büfe.

AKBALIKÇIL

Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir tür kuş (Egretta alba).

AV

Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr. Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması. Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse. Bu yollarla yakalanan hayvan.

ÇALKANMAK

Çalkama işine konu olmak. Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak. Deniz, göl dalgalanmak. Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak.

ÇADIR

Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ. Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye.

BÜĞET

Gölet.

BROM

Atom numarası 35, atom ağırlığı 79,909, yoğunluğu 2,97 olan, deniz sularında az, bazı göllerde çok miktarda bulunan, kırmızı renkli, pis kokulu, zehirli, sıvı bir element (simgesi Br).

ÇALKANTI

Deniz ve gölde dalgalanma. Coşku. Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp. Çalkanmış şey. Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum.

BİKİNİ

Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi.

BUZKIRAN

Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi.

ÇAMURCUK

Sazangillerden, sazandan küçük, eti tatsız bir göl ve bataklık balığı (Chrondrostoma nasus).

AKASYA

Baklagillerden, sıcak iklimlerde birçok türü yetişen ve tanen, zamk, boya vb. maddelerin yapımında kullanılan bir ağaç (Acacia). Baklagillerden, yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı, salkım ağacı, yalancı akasya (Robinia pseudoacacia).

AZMAK

Küçük su birikintisi, gölcük. Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek. Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak. Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek. Cinsel duyguları artmak. Bitkiler, aşırı büyümek. Bataklık. Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak. Taşkınlıkta ileri gitmek.

AKLAN

Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile. Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri.

BALIKLAVA

Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer.

AYAK

Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

AĞIZ

Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.

ADAKLI

Adağı olan, adak adamış olan. Bingöl iline bağlı ilçelerden biri. Nişanlı.

ADA

Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.