Sonu GÖM ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "göm" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu göm ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında göm olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde göm olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

GÖM

Yeşil, yemyeşil. Hayvanların barınması için çit ya da duvarla çevrili yer, ağıl. Dip, iç, kök, asıl.

  -   -   -  

Anlamında GÖM bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GÖM geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DEFİN

Ölüyü gömme.

GÖMLEKÇİ

Gömlek diken veya satan kimse.

DEFNOLUNMAK

Ölü gömülmek, toprağa verilmek.

GÖMLEKLİLER

Vücutları torba biçiminde ve yarı saydam, sert bir gömlekle örtülü, denizlerde yaşayan bir hayvan sınıfı.

BARBEKÜ

Izgara et pişirmekte kullanılan, genellikle balkonlarda duvar içerisine gömülmüş ocak. Açık alanda mangal kullanılarak et ve deniz ürünlerini pişirme.

DİRİL

Diriksel. Şilte yüzü veya gömlek yapmaya yarar pamuklu bir kumaş.

DEFİNE

Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, gömü.

DEFNETMEK

Ölüyü gömmek, toprağa vermek.

ASKI

Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.

BATMAK

Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. Saplanmak. Çökmek. Yok olmak. Dünya'nın dönüşü dolayısıyla Güneş, Ay ve yıldız ufkun altına inmek. Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek. Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak. Kirlenmek. İflas etmek. Daha kötü bir duruma uğramak. Dokunmak, incitmek.

EKMEK

Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılmış olan yiyecek, nan, nanıaziz. Serpmek. Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. Yemek, aş. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak. Yarışta geçmek. Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak. Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek. Toprağı ekip biçmek için kullanmak.

GÖMLEKLİ

Gömleği olan.

GÖMLEKÇİLİK

Gömlekçinin yaptığı iş.

CENAZE

Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü. Cenaze töreni. Ölü, ölmüş kimse.

GÖĞÜSLÜK

Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük. Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir gömlek türü.

GÖMLEKLİK

Gömlek yapmaya elverişli (kumaş).

BATIRMAK

Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak. Kirletmek. Yitirmek. Mahvetmek. Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek. Bir işte kazanç sağlayamaz duruma gelmek.

GECELİK

Yatakta giyilen giysi, gömlek. Bir gece için ödenen ücret. Geceye özgü olan, gece kullanılan.

DEFİNECİ

Gömü bulmak umuduyla kazı yapan veya yaptıran kimse.

DALDIRMA

Daldırmak işi. Bir dalı gövdeden ayırmadan toprağa gömerek köklenmesini sağlama yolu. Cam veya seramikten yapılmış bir tür kulplu kap. Bu yolla daldırılan dal.