Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ener" olan, toplam 30 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ener ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ener olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ener olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KIRMIZIFENER
SİNİFENER
SEKSENER, SÖKMENER, SEÇMENER, GÖKMENER, GÜÇYENER, HEPYENER
YETENER, ÜLGENER, SEVENER, SERENER, ÖZGENER, ÖZDENER, ÖKTENER, ÖKMENER, GÜLENER, GÖNENER, GELENER, ERGENER, ERDENER
ESENER, EKENER
KENER, GENER, SENER, ŞENER, YENER, FENER
ENER
Bağ ya da tarla işlerinde her işçinin payına düşen iş. Eğer. Eğer, şayet. En yiğit, en kahraman kişi.
GÜÇYENER
Güçlükleri yenen kimse.
ÖZGENER
Özü geniş, rahat, sakin kimse.
SERENER
Seren, yayan, döşeyen kimse.
SEKSENER
Seksen sayısının üleştirme sayı sıfatı. Her birine seksen, her defasında sekseni bir arada olan.
ÜLGENER
Yüce, ulu kimse.
SÖKMENER
Yiğit kimse.
ÖKTENER
Akıllı, bilgili kimse. Kahraman, cesur kimse.
HEPYENER
Her zaman üstün gelen, yenen kimse.
GÖKMENER
Sarışın, mavi gözlü kimse.
SİNİFENER
Çıtalı uçurtma.
SEVENER
Sevgi duyan kimse.
YETENER
Olgun erkek.
KIRMIZIFENER
Genelev.
ÖZDENER
Soyca temiz, köleliği olmayan özgür kimse.
SEÇMENER
Seçen kimse.
Bu bölümde tanımı içerisinde ENER geçen kelimeler listesi verilmiştir.
CEZERYE
Ezilmiş havuç içine fındık veya ceviz parçaları eklenerek yapılmış olan bir tatlı türü.
ASKI
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
ASKER
Orduda görev yapan erden generale kadar herkes. Askerlik görevi ya da ödevi. Er. Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli. Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan.
AYDINLIKÖLÇER
Birim zamanda bir yüzeyin birim alanına düşen ışık enerjisini ölçmekte kullanılan aygıt, lüksmetre.
ALBAY
Rütbesi yarbay ile tuğgeneral arasında bulunan ve asıl görevi alay komutanlığı olan üstsubay, miralay.
AKTARMAK
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek. Alıntılamak. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak. Tür değişikliği yapmak. Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek. Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak. Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek. İletmek, bildirmek.
ÇAMÇAK
Ağaçtan oyularak yapılmış kulplu su kabı, çapçak. Köpüklenerek akma.
BİLYE
Çocukların oynamak için kullandığı taş, maden, toprak, cam vb.nden yapılmış küçük yuvarlak nesne, misket, cıncık, zıpzıp. Motorlu taşıtlarda dönme veya sürtünme etkilerini azaltmak, aşınmayı ve enerji yitimini önlemek için göbeklerdeki yataklara yerleştirilen, çoğunlukla çelikten, küçük yuvarlak.
ÇAKAR
Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener. Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı.
ALINDILI
Postaya ek ücret ödenerek alındı karşılığında verilen ve alıcısına ulaştırılması üstlenilmiş olan (mektup, paket vb.), taahhütlü.
ÇEVRİM
Devir. Elektrik enerjisinin bir başka enerjiye dönüştürülmesi. Bir elektrik akımının iletken üzerinde aldığı yol, devre.
BAHANE
Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep.
AKÜMÜLATÖR
Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan, istenildiğinde bunu elektrik enerjisi olarak veren cihaz, akımtoplar, akü.
BAŞPEHLİVAN
Birçok pehlivanı yenerek gücünü kabul ettirmiş pehlivan.
AMORTİ
Birden ödenerek faizinin işlemesine son verilen tahvil. Piyangoda bilet değeri kadar kazanılan ikramiye.
BANGIRDAMAK
Öfkelenerek yüksek sesle bağırıp çağırmak, bangır bangır bağırmak.
ACAR
Atılgan. Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik. Yeni. Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk, Acara.
BİYOENERJİ
Biyokütlenin kimyasal dönüşümüyle elde edilen enerji.
AMİRAL
Rütbesi general ile aynı olan deniz subayı.
BÜYÜKLÜK
Büyük olma durumu. Ululuk. Depremde oluşan enerjinin düzeyini belirten ölçü. Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış.