Sonu ÖZEL ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "özel" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. Sonu özel ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında özel olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde özel olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

8 harfli kelimeler

DAŞGÖZEL, TELGÖZEL

5 harfli kelimeler

SÖZEL, TÖZEL, GÖZEL

4 harfli kelimeler

ÖZEL

Bazı kelimelerin anlamları

ÖZEL

Yalnız bir kişiye, bir şeye ait veya ilişkin olan, spesiyal. Bir kişiyi ilgilendiren, hususi, zatî. Her zaman görülenden, olağandan farklı. Devlete değil, kişiye ait olan, hususi, resmî karşıtı. Dikkate değer. Ayırt edici bir niteliği olan. Benzerlerinden ayrılmasını sağlayan bir özelliği olan, spesiyal.

TELGÖZEL

Leblebinin kırıklarını ayırmaya yarayan araç. Leblebi yığınından ufak olanları ayırmağa yarayan ufak gözenekli kalbur. (Güdül Ankara).

DAŞGÖZEL

Büyük buğday ve arpa eleği. (Susuz Kars).

GÖZEL

Güzel. Buğday, toprak ve benzerleri şeyler elenen iri gözlü büyük kalbur. Eski türkçe közemek: güzel. Güzel, karşılığı gozel, guzel.

SÖZEL

Sözle ilgili, söze dayanan. Sosyal konuları kapsayan (sınav).

TÖZEL

Tözle ilgili.

  -   -   -  

Anlamında ÖZEL bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖZEL geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ALBÜMİN

Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan özellikte bir protein.

AKAMBER

Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş. Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine.

AĞIZ

Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.

ADİ

Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan. Bayağı. Aşağılık, alçak.

AKIŞMALI

Akışma özelliği olan.

ALELHUSUS

Hele, özellikle.

AKIŞKAN

Akış özellikleri gözlenebilen (sıvı veya gaz), seyyal.

AKASMA

Düğün çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması (Clematis vitalba).

AKPAS

Lahana, turp, şalgam, karnabahar vb. bitkilerin kök dışındaki bütün bölgelerine yerleşebilen, özellikle semizotugillerde karşılaşılan yosunumsu mantar (Albugo candida).

AKITMA

Akıtmak işi, isale. Enli bilezik. Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılmış olan bir tatlı türü. Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.

AÇIKLIK

Açık olma durumu, aleniyet. Uzaklık, mesafe. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu. Boş ve geniş yer, meydanlık. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.

AKIŞMASIZ

Akışma özelliği olmayan.

AKICILIK

Akıcı olma durumu. Söz, yazı ve anlatımın akıcı olma özelliği, selaset.

AHALİ

Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk. Bir yerde toplanan kalabalık.

AKSAN

Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği. Vurgu.

AKIŞKANLIK

Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.

AHAR

Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılmış olan özel bir karışım.

ALAMETİFARİKA

Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik.

AKICI

Akma özelliği olan. Kesintisiz. Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis.

AÇINSAMAK

Bir yerin özelliklerini ortaya çıkarmak için araştırma ve inceleme yapmak, istikşaf etmek.