Kelimeler arşivi içinde; başında "kep" olan, toplam 135 adet kelime bulunmaktadır. kep ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu kep ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kep olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
KEPEKLENMEK, KEPEKLİAYNA, KEPEZBELENİ, KEPİLDETMEK, KEPİRDETMEK
KEPÇEBURUN, KEPÇELEMEK, KEPEKÇİLİK, KEPEKLENME, KEPİLDEMEK, KEPİLENMEK, KEPİLEŞMEK, KEPİLETMEK, KEPİRHİSAR, KEPİRKESME, KEPİRKUCAK
KEPAZELİK, KEPÇELEME, KEPEKDERE, KEPEKTAŞI, KEPELEMEK, KEPENEKLİ, KEPERTMEK, KEPESİMEK, KEPEZİMEK, KEPEZTEPE, KEPİZİMEK, KEPSERMEK, KEPTİRMEK
KEPBASTI, KEPÇECİK, KEPÇECİL, KEPÇEÇİK, KEPÇÖKEN, KEPDÜŞEN, KEPEKLER, KEPEKLİK, KEPEKSİZ, KEPEKTAŞ, KEPELDEK, KEPELDEN, KEPELTEN, KEPENEYH, KEPENLİK, KEPERMEK, KEPERTME, KEPETMEK, KEPEZENK, KEPİLLİK, KEPİNMEK, KEPİRLER, KEPİRLİK, KEPİRMEK, KEPİŞKEN, KEPİTMEK, KEPLEMEĞ, KEPLEMEK, KEPSEMEK
KEPÇELİ, KEPÇUKA, KEPEKÇİ, KEPEKLİ, KEPELEK, KEPEMEK, KEPENEK, KEPENGİ, KEPENĞİ, KEPEREM, KEPERİM, KEPESİZ, KEPESTE, KEPEZLİ, KEPİÇÇİ, KEPİNEK, KEPİNTİ, KEPİRCE, KEPİREM, KEPİRLİ, KEPİŞİK, KEPKEBİ, KEPKEPE, KEPKEPİ, KEPLEME, KEPLEPİ, KEPRİME
KEPAZE, KEPCİK, KEPÇİK, KEPÇİR, KEPÇÜK, KEPENÇ, KEPENE, KEPENK, KEPEYH, KEPİCİ, KEPİNÇ, KEPKEP, KEPMEK, KEPREM, KEPSAP, KEPSEK, KEPSEL, KEPSUT, KEPŞEK, KEPUZE
KEPCE, KEPCİ, KEPÇA, KEPÇE, KEPEÇ, KEPEG, KEPEK, KEPEL, KEPEN, KEPER, KEPET, KEPEZ, KEPİÇ, KEPİK, KEPİN, KEPİR, KEPİS, KEPİŞ, KEPLİ, KEPME, KEPNİ, KEPRE, KEPÜÇ, KEPÜR, KEPZE
KEPE, KEPİ, KEPŞ, KEPÜ
KEP
KEP
Başlık, sipersiz şapka. Asker şapkası. Bazı törenlerde profesör ve öğrencilerin giydikleri özel başlık. Hemşirelerin giydiği başlık.
KEPEKÇİLİK
Kepekçinin yaptığı iş.
KEPİLETMEK
Açıp kapamak, kırpmak (göz için).
KEPİLDEMEK
Göz kırpılmak.
KEPİRDETMEK
Açıp kapamak, kırpmak (göz için).
KEPÇEBURUN
Bir tür yaban ördeği.
KEPEKLİAYNA
Torna makinesinde, tornadan geçecek nesnelerin takıldığı kısım. (Aksaray Niğde).
KEPİLEŞMEK
Hamur çok durmaktan yüzü deri gibi kabuk tutmak.
KEPEKLENMEK
Başta kepek oluşmak. Elma, susuz ve tatsız duruma gelmek.
KEPİLDETMEK
Açıp kapamak, kırpmak (göz için).
KEPİRHİSAR
Şanlıurfa ilinde, Hilvan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
KEPİRKESME
Kısa yoldan, kestirmeden gitme.
KEPEKLENME
Kepeklenmek işi. Derinin epitel tabakalarının kalınlaşması ve pul pul dökülmesi durumu.
KEPİLENMEK
Hamur çok durmaktan yüzü deri gibi kabuk tutmak: Hamur dura dura kepilendi, çabuk olun da ekmeği yazup bitirelim.
KEPÇELEMEK
Yere düşmekte olan topu, iki eli kepçe biçimine getirip eğilerek yere değmeden kurtarmak.
KEPEZBELENİ
Antalya ili, Geriş nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Bu bölümde tanımı içerisinde KEP geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DREÇ
Ağlı kepçe, tarama ağı.
BİLEŞİK
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep. Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde). Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası.
FODLA
Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir ekmek türü.
KAZARATAR
Eklemli bir kol üzerinde hareket eden kepçeli bir çark veya zincirle donatılmış kazı makinesi, kazmaç, ekskavatör.
DALDIZ
Marangozların kullandığı ağaç oymaya yarayan oluklu demir alet. Ağaçtan oyulmuş arı kovanı. Ağaçtan oyulmuş yayık. Petekten bal almak için kullanılan demir kepçe, demir bıçak.
EŞEKÇİLİK
Eşekçinin yaptığı iş, merkepçilik.
DONRA
Saç kepeği, kaş konağı. Kalınlaşmış, tabaka durumuna gelmiş kir.
ISTAMPA
Ağaç, metal vb. üzerine oyulduktan sonra bir yere basılan biçim. İçinde, mühür, damga vb.ni mürekkeplemeye yarayan çuha bulunan kutu. Bu tür biçim veya resimleri basmaya yarayan kalıp, damga, mühür.
ABA
Abla. Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük. Bu kumaştan yapılan. Kepenek. Yünün dövülmesiyle yapılmış olan kalın ve kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan ve dervişlerce giyilen hırka. Anne.
AHTAPOT
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir tür mürekkep balığı (Octopus). Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir ur türü, polip.
KARTUŞ
Merminin arkasından namluya sürülen bezden veya kartondan barut kesesi, hartuç. Yazıcıya yerleştirilen mürekkep dolu tüp. Resim yazıda kralın adını diğerlerinden farklı bir biçimde göstermeyi sağlayan oval çerçeve. Dolma kalem içine yerleştirilen mürekkep dolu tüp.
ÇÖMÇE
Tahta kepçe, çemçe.
KEBE
Kısa kepenek.
KALAMAR
Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris).
HOKKA
Metal, cam veya topraktan yapılmış, içine mürekkep vb. şeyler konulan küçük kap.
KEMRE
Gübre, tezek. Deride kalınlaşmış kir tabakası. Başta olan kepek.
EŞEKÇİ
Eşeklerle yük taşıyan veya insan gezdiren kimse, merkepçi.
KEPAZELİK
Kepaze olma durumu. Kepazece davranış.
EŞEK
Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan, uzun kulaklı (Equus asinus). Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa.
BOYA
Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde. Aldatıcı görünüş. Yazmak için kullanılan mürekkep. Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya.