Kelimeler arşivinde; içinde "ses" olan, toplam 155 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ses bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ses ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ses olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MÜESSESELEŞTİRMEK
MÜESSESELEŞTİRME, İSTANBULKİLİSESİ, MUNROMİKROAPSESİ, SESLENDİREBİLMEK
SESLENDİREBİLME, SESLENDİRİCİLİK, SESSİZLEŞTİRMEK
MÜESSESELEŞMEK, SESSİZLEŞTİRME
AKSESUARCILIK, MÜESSESELEŞME, ÇAPRAZPENSESİ, PROSESİTİVİTE, SESLENEBİLMEK, SESVERENPINAR
SESLENDİRMEK, SESSİZLEŞMEK, ELBİSESİZLİK, SESAMOİDİTİS, SESKUİTERPEN, SESLENDİRİCİ, SESLENEBİLME, SESSİZCESİNE, SESTODİYAZİS
KİMSESİZLİK, SESLENDİRİŞ, SESLENDİRME, SESSİZLEŞME, ABİYOSESTON, AKSESUVARCI, ASESÜLFAMAT, SESAMOİDEUS, SESDAĞILIMI, SESDENMELİK, SESDİRMEMEK, SESGEÇİRMEZ, SESİRGENMEK, SESLİKBİLİM, SESTODOLOJİ, SESTOPLARCI
AKSESUARCI, PRENSESLİK, AKSESORYUS, METASESTOD, METASESTOT, PESESLEMEK, SESBÜYÜTÜR, SESİRGEMEK, SESLİDOĞAN, SESSİZDERE, SESSİZLEME, SESTODİFÜJ, SESTODİSİT, SESTONOFAJ
ELBİSESİZ, HADİSESİZ, PRESESYON, SESLENMEK, SESSİZLİK, PROSESSUS, SESDİRMEK, SESLANMAK, SESLETMEK, SESLİDERE, SESLİKAYA, SESTEŞLİK, SESTODLAR, SESTOPLAR
AKSESUAR, ASESBAŞI, CÜSSESİZ, KİMSESİZ, KORSESİZ, MÜESSESE, RESESYON, SESLEMEK, SESLENİŞ, SESLENME, SESLİKÇİ, SESLİLİK, SESSİZCE, SESYAYAR, SESYAZAR, ÇOKSESLİ, HİSSESİZ, OBSESYON, RESESSUS, SESALICI, SESAMOİT, SESBİLİM, SESÇİLİK, SESDEMEK, SESELMEK, SESENMEK, SESETMEĞ, SESETMEK, SESİTMEK, SESLENCE, Devamını Oku »»
MÜESSES, PRENSES, RESESİF, SESLEME, KALİSES, KESESİZ, KİMSESİ, OBSESİF, SESLİCE, SESSİZİ, SESTOİD, TESESAT
ENSEST, PROSES, SESÇİL, SESLEM, SESLİK, SESSİZ, SESTEŞ, AKSESO, CANSES, FAVSES, GÜRSES, HOŞSES, MESSES, SESDEŞ, SESLEK, SESMEK, SESMEZ, SESSUZ, SESTOD, TANSES, TEKSES
SESÇİ, SESLİ, AKSES, GASES, GESES, HASES, HESES, KESES, MESES, SESEN, SESİL, SESKİ
ASES, ESES
SES
SES
Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki. Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim. Duygu ve düşünce. Aralarında uyum bulunan titreşimler.
SESLENDİRİCİLİK
Seslendirici olma durumu.
MÜESSESELEŞTİRMEK
Müessese durumuna getirmek.
AKSESUARCILIK
Aksesuarcının yaptığı iş. Aksesuarcı olma durumu.
SESLENDİREBİLME
Seslendirebilmek işi.
MÜESSESELEŞTİRME
Müesseseleştirmek durum.
SESLENDİREBİLMEK
Seslendirme imkânı veya olasılığı bulunmak.
SESLENEBİLMEK
Seslenme imkânı veya olasılığı bulunmak.
SESSİZLEŞTİRMEK
Sessizleşme işini yaptırmak.
İSTANBULKİLİSESİ
Otuz kiloluk bir ölçek. (Yenikent Aksaray Niğde).
PROSESİTİVİTE
Biyolojik bir polimerin üretimini katalize eden herhangi bir enzim için substrattan ayırmaksızın polimere çoklu subüniteler ekleme özelliği.
ÇAPRAZPENSESİ
Testere dişlerini belli bir oranda bilemekte kullanılan aygıt. (Aksaray Niğde).
MÜESSESELEŞMEK
Kurumlaşmak.
MUNROMİKROAPSESİ
Stratum korneumun içerisinde veya altında nötrofillerin toplanması sonucu biçimlenen küçük odak.
SESSİZLEŞTİRME
Sessizleştirmek işi.
MÜESSESELEŞME
Kurumlaşma.
Bu bölümde tanımı içerisinde SES geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKOMPANYATÖR
Bir parça çalındığı zaman ses veya bir aletle ona eşlik eden kimse.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
AKIŞMA
Akışmak işi. Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması.
AGU
Süt çocuklarının neşelendikleri zaman çıkardıkları ses.
AĞABEY
Büyük erkek kardeş, ağa, aka, ede, efe. Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü.
AKORT
Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılmış olan ayar, düzen. Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi. Uyum, uyumluluk.
AĞIZSIZ
Ağzı olmayan. Yumuşak huylu, sessiz.
ABLA
Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).
AHİZE
Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça.
AGULAMAK
Bebek "agu" diye ses çıkarmak.
AHLAMAK
İç çekmek, ah etmek, ah çeker gibi ses çıkarmak.
AKSESUARCI
Aksesuar satan kimse. Aksesuar kullanmasını seven kimse. Aksesuarı hazırlayan kimse.
AKORTSUZLAŞTIRMAK
Ses düzensizliği veya ayarsızlığı meydana getirmek. Radyoda bir ayar frekansında sapma meydana getirmek.
AĞABABA
Dede, ata. Bir yerde, bir topluluk içinde etkili olan, sözü geçen, ileri gelen (kimse). Sanı "ağa" olan babaya çocuğunun sesleniş sözü.
AKORTSUZLUK
Ses düzensizliği ya da ayarsızlığı. Radyoda gerçek ayar frekansı ile doğru değeri arasındaki sapma.
ADAMSIZ
Adam olmadan. Güvenecek kimsesi olmayan, dayanağı bulunmayan, arkasız. Erkeksiz, kocasız.
AHBAP
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse. Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü.
AKOR
Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması.
AFONİ
Ses yitimi.
AH
İlenme, beddua. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.