Kelimeler arşivi içinde; başında "aki" olan, toplam 35 adet kelime bulunmaktadır. aki ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu aki ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde aki olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
AKİYAZMATİK
AKİLİTİRİ
AKİHİLOA, AKİSTİYA, AKİLBALE
AKİDİYE, AKİRABA, AKİFİYE, AKİLANE
AKİNCİ, AKİNET, AKİPEK, AKİLİK, AKİTİN, AKİDEŞ, AKİTLİ
AKİSİ, AKİTA, AKİYE, AKİBE, AKİNE, AKİLE, AKİFE, AKİDE
AKİN, AKİP, AKİM, AKİR, AKİS, AKİL, AKİK, AKİT, AKİF, AKİD
AKİ
Kardeş.
AKİLİTİRİ
Bir çeşit beyaz erik.
AKİTİN
Yiğit, cesur.
AKİHİLOA
Ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, elbise kuşugiller (Drepanididae) familyasından, 17.5 cm kadar uzunlukta, sırtı zeytin yeşili, karnı sarı, kanatları kahverengi olan bir kuş türü. (Hemignetus obscurus), Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının elbise-kuşugiller (Drepanididae) familyasından bir kuş türü. Uzunluğu 17.5 cm. Sırtı zeytin yeşili, karnı sarı, kanatları kahverengidir, Sandviç adalarında yaşar.
AKİSTİYA
Doğuştan idrar torbası yokluğu.
AKİFİYE
Kahramanmaraş şehrinde, Çokak bucağına bağlı bir bölge.
AKİLANE
Akıllıca.
AKİDİYE
Akide şekeri.
AKİRABA
Akraba.
AKİPEK
Beyaz ipek.
AKİNCİ
Beyaz inci.
AKİYAZMATİK
Mayozda kiyazmanın olmaması. Krossingoverin sadece bir eşeyde meydana geldiği türlerde kiyazmasız mayoz genellikle heterogametik eşeyde oluşmaktadır.
AKİLİK
Omurilik. Beyaz düğme.
AKİDEŞ
Arkadaş.
AKİLBALE
Erinlik, baliğ olma, bulûğa erme.
AKİNET
Mavi-yeşil alglerin ipliksi formlarından Nostacaceae familyası türlerinde, hücreler arasında oluşan, içlerinde spor taşıyan özelleşmiş hücreler.
Bu bölümde tanımı içerisinde AKİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AJİTE
"Körüklemek; duygu sömürüsü yapmak" anlamlarındaki ajite etmek birleşik fiilinde ve "çırpıntıya uğramak" anlamındaki ajite olmak teriminde geçen bir söz.
AÇMAZ
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu. Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz. İçinden zor çıkılır durum.
AGOP
"Aptal aptal bakmak" anlamındaki Agop'un kazı gibi bakmak deyiminde geçen bir söz.
ABBAS
"Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse" anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz.
ABAŞO
Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. Altta, aşağıda bulunan, alttaki.
AÇIKLIK
Açık olma durumu, aleniyet. Uzaklık, mesafe. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu. Boş ve geniş yer, meydanlık. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
AÇAN
Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı.
AFYONKEŞ
Keyif için afyon yutan veya çeken, afyon tiryakisi olan kimse.
AHLAKLILIK
Bir insanın veya bir insan grubunun iyi ve kötü açısından davranış biçimi ve ahlaki düşünüşü. Ahlak kuralları ile uyum içinde olma.
AFFETMEK
Bağışlamak. Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek. Birinin sorumluluğundaki bir görevden veya işten çıkmasına izin vermek.
ACELE
Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi. Tez davranma gerekliliği. Vakit geçirmeden, tez olarak.
AĞAÇLAŞMA
Ağaçlaşmak durumu. Bitki şekilleri gösteren ve akiklerde olduğu gibi maden filizlerinin gerek yüzeyinde gerek içlerinde rastlanan doğal desen.
AİLE
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
AKILLI
Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil. Uyanık geçinen. Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz.
AĞDACI
Şeker, tatlı ve helva yapımında ağda hazırlayan işçi. Ağda ile vücuttaki fazla tüyleri veya kılları temizlemeyi meslek edinmiş kimse.
AHLAF
Bizden sonrakiler, eslaf karşıtı.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
AFİŞE
"Açığa vurmak, belirtmek; duyurmak, dile düşürmek, reklam etmek; açıklamak" anlamlarındaki afişe etmek, "bir kimse bilinmeyen bir yönüyle tanınmak" anlamındaki afişe olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz. Açıklanmış.