UÇUN ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "uçun" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. uçun ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu uçun ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde uçun olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

UÇUNLAŞIM, UÇUNYUVAR

7 harfli kelimeler

UÇUNMAK

6 harfli kelimeler

UÇUNMA, UÇUNUM

4 harfli kelimeler

UÇUN

Bazı kelimelerin anlamları

UÇUN

Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı.

UÇUNMAK

Sakınmak, çekinmek, korkmak: Çocuk doktorun iğnesinden uçundu. Uykuda ya da uyanıkken birdenbire korkmak, korkarak bağırmak. Sevinmek, coşmak. Korkmak, çekinmek. Korkudan sararmak, rengi uçmak.

UÇUNMA

Bir katının, erimeden buğu ya da bir buğunun, sıvı durumuna geçmesi olayı.

UÇUNUM

Özdeğin belli basınç ve sıcaklık koşullarında katı evreden, doğrudan gaz evreye geçmesi.

UÇUNYUVAR

Yeryuvarını saran ve özellikle azot ile oksijenden oluşan, su uçuğu, toz, duman gibi katışkıları da içeren uçun katmanı.

UÇUNLAŞIM

Sıvı evre oluşmadan, katıdan uçun haline geçiş.

  -   -   -  

Anlamında UÇUN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde UÇUN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KATMANLAŞIM

Boşalım borularında üst-üşek bölgesinin, uygun uçun basınçlarında değişken, aydınlık ve karanlık enine kuşaklardan oluşan görünümü.

MUSTUR

Suçlu olduğu halde suçsuz görünmeye çalışan, suçunu gizleyen. Kurnaz, içten pazarlıklı. Yemek seçen, kolay beğenmeyen. Surat, yüz.

EŞİRE

Yaramaz, haşarı. Öfkeli, sinirli, kavgacı. Abartma. Suçunu azaltmak için aranılan çıkar yol.

MALAMAK

Suçunu gizlemek.

AMAN

Yardım istenildiğini anlatan bir söz. Dikkat çekmek için kullanılan bir söz. Bir suçun bağışlanmasının istendiğini anlatan bir söz. Şaşma anlatan bir söz. Rica anlatan bir söz. Çok beğenmeyi anlatan bir söz: Aman ne güzel şey! Bu anlamda kullanıldığında buna da edatı da getirilebilir. (ama:n) Usanç ve öfke anlatan bir söz.

YÜZLEMEK

Kusurunu veya suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak. Yastık, yorgan vb.nin yüzlerini değiştirmek. Şımartmak.

TAAMMÜT

Bir işi veya suçu bile bile, tasarlayarak yapma. İşlenecek bir suçun daha önceden tasarlanması.

PART

Karın. Çok şişkin (karın). Sarkık (karın). İşkembe. Kurt, köpek ve benzerleri hayvanların parçaladığı koyunun derisi. Ekin demetlerinin başaklar içe gelecek biçimde yığılmış durumu. Biçilmiş ekinin otuz demetinden yapılmış yığın. Otuz yumurtadan yapılmış yığın. Eski giysi, paçavra. Yeni yapılan evlere, ev sahibinin akrabalarının armağan olarak taktıkları kumaş. Yüzük oyununda yüzüğü saklamakta kullanılan mendil, bez parçası. Bağışlama: Ali'nin suçunu part etti. Çelik çomak oyununda çeliğin yerde vurulması. Yüzük oyununda, saklanan yüzüğün yerini bulan oyuncu bölüğüne, karşı yanın tanıdığı sayı. İskambil ya da tavla oyunlarında oynanacak sayı. Eski türkçe bart: Koyunun karın ve göğüs boşluğu; işkembe; ot yığını; ekin yığını. Bir kaç bağlık ot yığını. Yerine göre mesl 30 bağ bir part eder. Karın göbek.

GAHINNAMAH

Suçunu yüzüne vurmak.

KORSANGUÇ

Fırındaki ateşi karıştırmaya yarayan uzun sırık: Korsanguçun ucu kırılmış.

GÖKTAŞI

Çok seyrek de olsa, yeryüzüne düşebilen akan yıdız parçası, bk. akan yıldız. Uzaydan gelen ve yerin uçunyuvarına girince sürtünme yüzünden akkorlaşan kütle. Gökyüzünden Yer'e düşen her çeşit taş. Gökten yeryüzüne düşen taş ya da madensel bir cisim.

YARLIGAMAK

Tanrı, birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek.

IŞIMGÖZLER

Su, toprak, maden filizi ve uçunlar içindeki ışımetkinliği, uyardığı pırıldama ile ölçen aygıt.

IŞILÜŞERLEŞİM

Bir uçun içinde ışınım nicemleri etkisiyle üşerler oluşumu.

GAHINÇ

Suçun yüze vurulması.

ŞEFAAT

Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık.

ÖZÜR

Bir kusurun hoş görülmesini gerektiren sebep, mazeret. Kusur, defo. Bir kusurun, bir suçun elde olmadan yapıldığını ileri sürme, mazeret. Sakatlık, bozukluk, eksiklik ya da elverişsizlik.

AŞIRIERKİL

Üşerçözüşüm çözümlemede bir üşekten bir üşeri uçun olarak ayırmak için gerekli gerilimin, uçunun çözeltiye göre değme gerilimini aştığı volt tutarı.

RAHMET

Birinin suçunu bağışlama, yarlıgama, merhamet etme. Yağmur.

MUSTURNAZ

Suçunu kapatmaya çalışma.