Kelimeler arşivi içinde; başında "ulk" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. ulk ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ulk ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ulk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ULK
Kök. Doğru, dik.
ULKUP
İşin yolu, yordamı, yöntemi.
ULKUN
Çürümüş, çürümeye yüz tutmuş.
ULKAŞ
Sıra sıra, küme küme, art arda.
ULKU
Doğru, düzenli, kusursuz. Yönelik. Sıra sıra, küme küme, art arda.
ULKUS
Ülser.
Bu bölümde tanımı içerisinde ULK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KALPAH
Dört tekerlekli arabalarda mazı ile tekerleklerin geçirildiği çulkuyu bağlayan, su bardağı biçiminde demir araç. Kalpak; ibik.
KERATOSEL
Korneanın desement katının (Lamina elastika interna) göz içi basınçla, korneadaki bir yara veya ulkustan dışarı çıkıntı yapması. Solea ungulae'nin iç yüzünde büyüyen ve corium soleae'ye basınç yapan tırnak tümörü, kerasel.
CULKU
Siyah ve beyaz eğrilmiş ipin karıştırılmasından elde edilen gri renk. Öküz arabasının tekerleğinin çıkmaması için, mazının baş tarafına takılan demir. (Baykara Selim Kars). Araba tekerleğinin çıkmaması için dingil başına takılan demir. (Susuz Kars) (culka) : (Bölükbaşı Selim Kars).
TAVUSKELEBEKLERİ
En büyük, en güzel kelebek türlerini içine alan ve tırtıl çağında yaprakla beslenen pulkanatlılar familyası.
PİRALİS
Böcekler (Insecta) sınıfının, pul kanatlılar (Lepidoptera) takımından, ön kanatları üçgen biçiminde, art kanatları yuvarlak olan, evlerin duvarlarında görülen bir eklem bacaklı cinsi. (Pyralis), Böcekler (İnsecta) sınıfının pulkanatlılar (Lepidoptera) takımından bir eklembacaklı cinsi. Ön kanatları üçgen biçiminde, ard kanatları yuvarlak olur. Evlerin duvarlarında görülür.
KILINÇ
Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası. Peteğini uzunlamasına ve beyaz yapan titiz arı. Bademciklerin şişmesiyle çene altında beliren bezeler. Köprü gözü. Kılıç. Dokuma tezgâhlarında çözgüyü gerdirmeğe yarayan tahta araç. (Kemalpaşa İzmir). Hareket tarzı, huy, hulk. Davranış, yaradılış, huy.
TULUH
Pekmez, peynir, yağ ve benzerleri şeyler koymaya yarayan ya da yayık olarak kullanılan deri, tulum. Şişirilmiş hayvan derisi, tulum. İçerisine peynir konan koyun postu, tuluk. Eski türkçe tulkuk: Yüzülerek çıkarılmış deri (Erzincan Merkez). Tuluk; hayvanların sidik torbası; tulum.
TULKUMAK
Uzun yatmaktan ya da işsizlikten yorulmak, bezmek ve sağlıksız olmak : Cezaevinde yata yata tulkumuş, ondan hayır geçmiş.
MAKROGİRİ
Beyinde sulkusların sayıca az olması nedeniyle kıvrımların anormal biçimde kalın olması, pahigiri. Dış tabakanın geçici bir gelişim bozukluğudur.
YAPRAKBÜKEN
Tırtıl evresinde, orman ve yemiş ağaçlarının körpe yapraklarını önce ağlarla kıvırıp, sonra oburca yiyen pulkanatlılara örnek tür.
NEOPREN
Vinilasetilen ile HCl' den hazırlanan , 2-kloro-1,3-bütadienin polimerleşmesiyle elde edilen sentetik kauçuk. Vulkanize edilmiş neopren yağlara, kimyasal maddelere, ışığa, ısıya ve ozona karşı dayanıklıdır.
YARIMGALE
(Dulkadir) Yarımkale (köy) XXV/30.
ULEGİRİ
Beyin kabuğunun buruşuk bir hâl alması. Özellikle sulkusları etkileyen nekroz ve uzun süren iskemik bozukluklarda dikkati çeker.
MULK
Mülk// mal mulk: mal varlığı, varlık.
OYULKANMAK
Kaybolup gitmek, sıvışmak : Su taşların arasından oyulkanıp gider.
LOHUM
Arapça kökenli hulkum: lokum; tuzlu bir hamur işi; bk. ayrıca gugul.
HULK
Ruh: Hulkum daraldı. Yemek borusu. Gırtlak.