Kelimeler arşivinde; içinde "ult" olan, toplam 142 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ult bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ult ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ult olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ULTİMOBRANŞİYAL, ULTRAFİLTRASYON, ULTRASONOTERAPİ
SULTANİBUSELİK, MULTİMİLYARDER, SULTANÇİFTLİĞİ, ULTRASANTRİFÜJ, ULTRASONOGRAFİ, ULTRASONOSKOPİ
MULTİMİLYONER, SULTANİHÜZZAM, ULTRAMİKROTOM, ULTRAPLANKTON, ULTRASONOGRAF
SULTANİYEGAH, MİYANESULTAN, MULTİEFFECTS, MULTİLOBULER, MULTİLOKÜLER, MULTİNODÜLER, MULTİNÜKLEER, SULTANÇAYIRI, SULTANDİMLİK, SULTANKONAĞI, SULTANKÜPESİ, SULTANPINARI
SULTANBEYLİ, SULTANHİSAR, ULTRAMODERN, ULTRAVİYOLE, BALUMSULTAN, CANGULTARAN, EMREMSULTAN, MULTİPOTENS, MULTİPOTENT, MULTİVİZYON, ÖNBUZULTAŞI, PİRSULTANLI, SULTANUŞAĞI, TUĞRULTEKİN, UĞULTUÖNLER, ULTRASONİKS
DOĞRULTMAÇ, DOĞRULTMAK, DOĞRULTMAN, MULTİMEDYA, SULTANDAĞI, SULTANOĞLU, BABASULTAN, EMİRSULTAN, MULTİENZİM, MULTİLOBER, MULTİPLEKS, MULTİPOLAR, SULTANABAT, SULTANDERE, SULTANHANI, SULTANTEPE, ULTRASCOPE, ULTRASONİK
DAVULTOZU, DOĞRULTMA, DURULTMAK, KOYULTMAK, SİMULTANE, SULTANLIK, ÇULTUTMAZ, ANASULTAN, BUYURULTU, DAVULTEPE, DURULTUCU, GOYULTMAÇ, HANSULTAN, KOYULTMAÇ, KULTARMAK, MULTİCEPS, MULTİFORM, MULTİTRİK, OĞULTEKİN, OŞKULTUYA, SİNGULTUS, SOĞULTMAÇ, SOĞULTMAK, SULTANBEY, SULTANİÇA, SULTANİYE, SULTANKÖY, SULTANLAR, SULTANŞAH, UĞULTUSUZ, Devamını Oku »»
BUYRULTU, DOĞRULTU, DURULTMA, KONSULTO, KOYULTMA, KURULTAY, UĞULTULU, ULTRASON, AYSULTAN, DOĞULTAÇ, DURULTUM, KOĞULTAK, KULTUPYA, MULTİMER, MULTİPAR, OĞULTAŞI, OĞULTMAK, OĞULTÜRK, ONULTMAK, SULTANLI, ULTRASES, UMULTMAK, UNULTMAK, YAMULTMA
DUYULTU, GURULTU, HORULTU, SULTANİ, BURULTU, KURULTU, MULTİPL, MUŞULTU, OĞULTAN, ONULTAN, SULTARA, ULTASIZ, YUMULTU
ÇULTAR, SULTAN, UĞULTU, BULTAK, KULTAK, KULTEM, SULTAT, YAKULT, YULTAR
SULTA, KULTE, PULTA
ZULT
ULT
ULT
Bir önceki ay anlamına gelen -Ultimo- (écoulé) sözcüklerinin kısaltılmışı.
ULTRAMİKROTOM
Elektron mikroskobik inceleme için, çok ince kesitlerin hazırlanmasında kullanılan alet.
SULTANİHÜZZAM
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam.
SULTANİYEGAH
Klasik Türk müziği makamlarından biri.
ULTİMOBRANŞİYAL
Embriyonel gelişim sırasında beşinci yutak kesesine ait veya oradan köken almış anlamında.
ULTRAFİLTRASYON
Makromolekül içeren çözeltiden, çözücü ve küçük moleküllerin yarı geçirgen bir zar aracılığıyla basınç uygulanarak zar dışına itildiği ve bu biçimde makromolekülün konsantre edilmesinde kullanılan bir yöntem.
SULTANİBUSELİK
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam.
ULTRASANTRİFÜJ
Yüksek devirli santrifüj.
ULTRASONOGRAFİ
Doku içlerinin görüntülenmesi amacıyla bir ses kaynağından gönderilen ultrases dalgalarının dokulardan yansımalarının görüntü biçimine dönüştürülerek yorumlanması esasına dayanan görüntüleme yöntemi.
ULTRAPLANKTON
Büyüklükleri 5 µm'den daha küçük olan plankton.
ULTRASONOGRAF
Ultra ses kullanılarak elde edilen görüntü.
MULTİMİLYARDER
Çok zengin kimse.
ULTRASONOTERAPİ
Ultrasonla yapılan tedavi.
ULTRASONOSKOPİ
Ultrasonik görüntünün, fotoğrafik bir materyale kayıt edilmeden, ekrandan incelenmesi.
SULTANÇİFTLİĞİ
İstanbul kenti, Ümraniye ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.
MULTİMİLYONER
Çok zengin kimse.
Bu bölümde tanımı içerisinde ULT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DİREKSİYON
Taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenek, yönelteç.
FİTİLLİ
Fitili olan veya fitille ateşlenen. Üzerinde dokuma doğrultusunda fitiller olan (kumaş).
ETKİLEMEK
Etkiye uğratmak, tesir etmek. Karşısındaki kişiyi kendi duygu ve istekleri doğrultusuna yöneltmek.
DAYATIŞMAK
Kendi istek ve arzuları doğrultusunda ısrar etmek, inatlaşmak.
EĞİLME
Eğilmek işi. Yerin manyetik alanında bulunan serbest mıknatıslı bir iğnenin doğrultusu ile yatay düzlem arasındaki açı. Bir doğrunun, bir başka doğruya veya düzleme göre eğik olması.
DURULTMA
Durultmak işi.
DOĞRULTMA
Doğrultmak işi.
DİRSEK
Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası.
AZİZİYE
Sultan Abdülaziz'in ve devlet adamlarının giydiği fes. Erzurum iline bağlı ilçelerden biri.
DİK
Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan. Sert, kalın, tok (ses). Ters, aksi (söz). Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş. Sert (bakış). Yatık durmayan, sert. Kaba, yersiz (davranış).
ANINDA
Çabucak. Aynı anda, o anda yapılan, simultane.
GEZLEMEK
Bir yeri ölçmek. Bir hedefi vurmak için silaha gerekli doğrultuyu vermek, nişan almak. Okun gezini kirişe yerleştirmek.
DÜMEN
Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça. Yönetim, idare. Dalavere, hile.
CAMGÜZELİ
Evlerde süs olarak yetiştirilen, pembe, kırmızı çiçekler açan bir tür kına çiçeği (Impatiens sultanı).
DOĞRULTMAN
Bir nokta veya bir çizginin hareketine yön vererek bu hareketi yöneten şey. Çizgi oluşturan noktanın veya yüzey oluşturan çizginin yönelmesi gereken doğrultuyu gösteren çizgi veya düzlem.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.
DÜŞEY
Yer çekimi doğrultusunda olan, şakuli.
ÇEKÜL
Ucuna küçük bir ağırlık bağlanmış iple oluşturulan, yer çekiminin doğrultusunu belirtmek için sarkıtılarak kullanılan bir araç, şakul.
BOYUT
Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı. Durum, nitelik. Film ya da fotoğrafta boyut, format. Genişlik, kapsam. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut.
BOYLAMASINA
Boyu doğrultusunda.