Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ult" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ult ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ult olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ult olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ULT
Bir önceki ay anlamına gelen -Ultimo- (écoulé) sözcüklerinin kısaltılmışı.
YAKULT
Lactobacillus casei ile üretilen, kıvamı akışkan, meyve tadında fermente bir süt ürünü.
ZULT
Anadan doğma çıplak gibi yoksul.
Bu bölümde tanımı içerisinde ULT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DOĞRULTMAN
Bir nokta veya bir çizginin hareketine yön vererek bu hareketi yöneten şey. Çizgi oluşturan noktanın veya yüzey oluşturan çizginin yönelmesi gereken doğrultuyu gösteren çizgi veya düzlem.
FİTİLLİ
Fitili olan veya fitille ateşlenen. Üzerinde dokuma doğrultusunda fitiller olan (kumaş).
ÇEKÜL
Ucuna küçük bir ağırlık bağlanmış iple oluşturulan, yer çekiminin doğrultusunu belirtmek için sarkıtılarak kullanılan bir araç, şakul.
EĞİLME
Eğilmek işi. Yerin manyetik alanında bulunan serbest mıknatıslı bir iğnenin doğrultusu ile yatay düzlem arasındaki açı. Bir doğrunun, bir başka doğruya veya düzleme göre eğik olması.
DİREKSİYON
Taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan düzenek, yönelteç.
DİK
Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan. Sert, kalın, tok (ses). Ters, aksi (söz). Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş. Sert (bakış). Yatık durmayan, sert. Kaba, yersiz (davranış).
CAMGÜZELİ
Evlerde süs olarak yetiştirilen, pembe, kırmızı çiçekler açan bir tür kına çiçeği (Impatiens sultanı).
GEZLEMEK
Bir yeri ölçmek. Bir hedefi vurmak için silaha gerekli doğrultuyu vermek, nişan almak. Okun gezini kirişe yerleştirmek.
DURULTMA
Durultmak işi.
DAYATIŞMAK
Kendi istek ve arzuları doğrultusunda ısrar etmek, inatlaşmak.
BOYLAMASINA
Boyu doğrultusunda.
DİRSEK
Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm. Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası.
AZİZİYE
Sultan Abdülaziz'in ve devlet adamlarının giydiği fes. Erzurum iline bağlı ilçelerden biri.
ETKİLEMEK
Etkiye uğratmak, tesir etmek. Karşısındaki kişiyi kendi duygu ve istekleri doğrultusuna yöneltmek.
BOYUT
Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı. Durum, nitelik. Film ya da fotoğrafta boyut, format. Genişlik, kapsam. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut.
DÜMEN
Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça. Yönetim, idare. Dalavere, hile.
ANINDA
Çabucak. Aynı anda, o anda yapılan, simultane.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.
DOĞRULTMA
Doğrultmak işi.
DÜŞEY
Yer çekimi doğrultusunda olan, şakuli.