Kelimeler arşivi içinde; başında "taş" olan, toplam 292 adet kelime bulunmaktadır. taş ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu taş ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde taş olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TAŞKIRANGİLLER, TAŞYATIRLANMAK
TAŞEMENGİLLER, TAŞKARACAÖREN, TAŞLAYABİLMEK, TAŞLIMÜSELLİM
TAŞINABİLMEK, TAŞIRABİLMEK, TAŞIRIVERMEK, TAŞITABİLMEK, TAŞIYABİLMEK, TAŞIYIVERMEK, TAŞKARACALAR, TAŞLAMACILIK, TAŞLAYABİLME, TAŞLIÇİFTLİK, TAŞSARIMSAĞI
TAŞÇIAHİLER, TAŞDEĞİRMEN, TAŞDÖNDÜREN, TAŞILKUŞLAR, TAŞILLAŞMAK, TAŞIMACILIK, TAŞINABİLİR, TAŞINABİLME, TAŞIRABİLME, TAŞIRIVERME, TAŞIRKATMAK, TAŞITABİLME, TAŞIYABİLME, TAŞIYICILIK, TAŞIYIVERME, TAŞİFİLAKSİ, TAŞKADAYIFI, TAŞLISEKBAN
TAŞABİLMEK, TAŞAGELMEK, TAŞAKKAPAN, TAŞANLAMAK, TAŞARLAMAK, TAŞAYAZMAK, TAŞBASAMAK, TAŞBASMASI, TAŞEMENLER, TAŞERONLUK, TAŞGÖZLERİ, TAŞHELVASI, TAŞIELİNDE, TAŞILBİLİM, TAŞILLAŞMA, TAŞIRGAMAK, TAŞIRĞAMAK, TAŞIRILMAK, TAŞIRKAMAK, TAŞIVERMEK, TAŞKINIMSI, TAŞKINPAŞA, TAŞKUYUCAK, TAŞLIBAKAR, TAŞLIÇAYIR, TAŞLIGEÇİT, TAŞLIGEDİK, TAŞLIGÜNEY, TAŞLIHÜYÜK, TAŞLIPINAR, Devamını Oku »»
TAŞABİLME, TAŞARMUDU, TAŞAYAZMA, TAŞAYVASI, TAŞDAMLAR, TAŞDEMİRİ, TAŞEKMEĞİ, TAŞGÖZERİ, TAŞGÜZELİ, TAŞHARMAN, TAŞIMALIK, TAŞIRILIK, TAŞIVERME, TAŞİKARDİ, TAŞKALACI, TAŞKAYNAK, TAŞKESİĞİ, TAŞKINLAR, TAŞKINLIK, TAŞKIZILI, TAŞKÖMÜRÜ, TAŞKÜREĞİ, TAŞLAMACI, TAŞLANGUÇ, TAŞLANMAK, TAŞLAŞMAK, TAŞLATMAK, TAŞLIAĞIL, TAŞLIALAN, TAŞLIBURÇ, Devamını Oku »»
TAŞANLAR, TAŞARASI, TAŞBALTA, TAŞBASKI, TAŞBASMA, TAŞBAYIR, TAŞBİLEK, TAŞBOĞAZ, TAŞBUDAK, TAŞBULAK, TAŞBURUN, TAŞÇANAK, TAŞÇILAR, TAŞÇILIK, TAŞDELEN, TAŞDEMİR, TAŞDİBEK, TAŞDOLGU, TAŞDÖĞEN, TAŞDÖVEN, TAŞDÜĞEN, TAŞEVLER, TAŞGEÇİT, TAŞGEDİK, TAŞGÖMÜT, TAŞGÖZER, TAŞGÜNEY, TAŞHANLI, TAŞHÜYÜK, TAŞIKARA, Devamını Oku »»
TAŞAFUR, TAŞAĞAR, TAŞAĞIL, TAŞAĞIR, TAŞAĞRI, TAŞAHIR, TAŞAHOR, TAŞAHUR, TAŞAKLI, TAŞARON, TAŞAŞMA, TAŞATAN, TAŞAYAK, TAŞBAŞI, TAŞBOĞA, TAŞCILI, TAŞÇILI, TAŞDERE, TAŞDİBİ, TAŞEMEN, TAŞERON, TAŞGALA, TAŞGÖZE, TAŞHANE, TAŞILLI, TAŞILSI, TAŞIMAK, TAŞIMSI, TAŞINIM, TAŞINIR, Devamını Oku »»
TAŞAŞI, TAŞCAN, TAŞÇIL, TAŞDAM, TAŞEVİ, TAŞGAN, TAŞGIR, TAŞHAN, TAŞHUN, TAŞIMA, TAŞIRA, TAŞIRI, TAŞİZM, TAŞKAN, TAŞKIN, TAŞKÖY, TAŞLAK, TAŞLIK, TAŞLOH, TAŞMAK, TAŞMIŞ, TAŞOVA, TAŞÖNÜ, TAŞŞAH, TAŞTAN, TAŞUCU, TAŞURA
TAŞAK, TAŞAN, TAŞAR, TAŞÇA, TAŞÇI, TAŞEL, TAŞER, TAŞIL, TAŞIM, TAŞIT, TAŞLI, TAŞMA, TAŞOT, TAŞRA, TAŞSI, TAŞUT, TAŞÜT
TAŞT
TAŞ
TAŞ
Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş. Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme. Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. Dama, domino ve benzerleri oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. 7. tıp Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde. 8. jeol. Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça. 9. mec. Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz. Gönü işlemekte kullanılan bir araç. Kimyasal veya fiziksel özellikleri değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan, sert ve katı madde. Çeşitli biçim ve büyüklükte her türlü kaya parçası. (Söz sanatı terimi) Kapalıca yapılan sitem veya takışma. Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan parça. Değirmen taşı. (Bünyan Kayseri).
TAŞINABİLMEK
Taşınma imkânı veya olasılığı bulunmak. Taşımaya uygun olmak. Taşınmak için herhangi bir engeli bulunmamak.
TAŞKARACALAR
Çankırı kenti, Kurşunlu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
TAŞKIRANGİLLER
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, örnek bitkisi taşkıran otu olan bir familya.
TAŞEMENGİLLER
Taşemenleri içine alan, yuvarlak ağızlı omurgalı hayvanlar familyası.
TAŞLAYABİLMEK
Taşlama imkânı veya olasılığı bulunmak.
TAŞKARACAÖREN
Samsun kenti, Havza ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
TAŞITABİLMEK
Taşıtma imkânı veya olasılığı bulunmak.
TAŞYATIRLANMAK
Bir şey incelenerek sonucu anlaşılmak : Gezmeye gittikleri taşyatırlandı.
TAŞIRIVERMEK
Aniden taşırmak.
TAŞIYABİLMEK
Taşıma imkânı veya olasılığı bulunmak. Taşımaya gücü yetmek.
TAŞLAYABİLME
Taşlayabilmek işi.
TAŞIRABİLMEK
Taşırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
TAŞLIMÜSELLİM
Edirne ili, Lalapaşa ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
TAŞIYIVERMEK
Çok çabuk veya kısa sürede taşımak.
TAŞLAMACILIK
Taşlama ustasının yaptığı iş.
Bu bölümde tanımı içerisinde TAŞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKORDİYON
Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika. Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma.
ADLI
. adını taşıyan, isimli. Ünlü, isimli.
ALBATR
Kaymak taşı.
ADAŞLIK
Adaş olma, aynı adı taşıma durumu.
ALAVERE
Bir şeyin elden ele geçmesi. Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele. Kargaşalık. Bir şeyi elden ele vererek aktarma.
AKİK
Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş.
AÇMAZ
Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu. Tuluatta karşısındakine bir nükte veya tekerleme söyleme kolaylığını veren söz. İçinden zor çıkılır durum.
AKAMBER
Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş. Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçtan elde edilen katı, güzel kokulu reçine.
AHCAR
Taşlar.
ALÇICI
Alçı taşını çıkaran kimse. Tavan ve duvarların alçı ile kaplanmasında çalışan işçi.
ALAMANA
Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata.
ALVEOL
Torba biçiminde küçük boşluk veya genişlemiş kısım. Akciğerde bronşçukların bittiği bölümde oksijen karbondioksit taşınmasını sağlayan minik kese biçimindeki boşlukların son ucu.
AKSON
Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı.
ALEMDAR
Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse. Önder.
ALTES
Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı. Bu unvanı taşıyan kimse.
ALÜVYON
Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın, lığ.
AKTARMA
Aktarmak işi. Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması. Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer. Alıntı. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Bir taşıttan başka bir taşıta geçme. Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme. Para aktarımı. Arıları bir kovandan ötekine geçirme.
ADSIZ
Adı olmayan, isimsiz. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz. Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz.
ABAKÜS
Sayı boncuğu. Sütun başlığının üstüne yatay olarak konan ve kenarlarından biraz dışarı taşan taş blok.
ALÇI
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde.