Sonu RET ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ret" olan, toplam 156 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ret ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ret olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ret olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

ADABIMUAŞERET

12 harfli kelimeler

İADEİZİYARET, FAKRUZARURET, RUHUMÜCERRET, KÜÇÜKZİYARET

11 harfli kelimeler

HACIGÖTÜRET, UZUNZİYARET

10 harfli kelimeler

SETRİAVRET

9 harfli kelimeler

MUGAYERET, MUHACERET, MÜBAŞERET, MÜZAHERET, AKZİYARET

8 harfli kelimeler

MAĞFİRET, MEFHARET, MESERRET, MEŞVERET, MUAŞERET, MÜCERRET, AYŞÖHRET, KALİKRET, KÜLDÜRET, MEĞFİRET, MEJBURET

7 harfli kelimeler

BASİRET, BEŞARET, CESARET, HAKARET, HARARET, KEFARET, MAHARET, MAZERET, NEZARET, SADARET, SEFARET, ŞETARET, TAHARET, TİCARET, VEZARET, ZARURET, ZİYARET, BASARET, BAŞARET, BEŞERET, CESERET, GUDURET, HAMERET, HASİRET, HECERET, HECİRET, HERERET, HESERET, HEZİRET, KEDERET, Devamını Oku »»

6 harfli kelimeler

AHİRET, AKARET, AŞİRET, EMARET, ESARET, FETRET, GAYRET, GOFRET, HASRET, HAYRET, HAZRET, HİCRET, İBARET, İMARET, İŞARET, KESRET, KUDRET, MEFRET, MÜFRET, NEDRET, NEFRET, OPERET, SUBRET, ŞİRRET, ŞÖHRET, AHIRET, AMARET, CİYRET, DAHRET, EMERET, Devamını Oku »»

5 harfli kelimeler

AVRET, BARET, CÜRET, İBRET, İŞRET, LİRET, MERET, SURET, TARET, ÜCRET, AYRET, BÜRET, CİRET, EĞRET, EHRET, EVRET, GARET, GÖRET, KERET, KIRET, KORET, KÜRET, ÖĞRET, SİRET, SÜRET, ŞİRET, ŞORET, VERET

4 harfli kelimeler

ARET, FRET, ORET

3 harfli kelimeler

RET

Bazı kelimelerin anlamları

RET

Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme. Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama.

MEFHARET

Övünme, övünce, iftihar etme.

MÜZAHERET

Yardım etme, arkalama, destekleme, arka çıkma.

MUGAYERET

Uygun olmama durumu, uymazlık, aykırılık.

ADABIMUAŞERET

Görgü kuralları.

RUHUMÜCERRET

Katışık ve karışık olmayan ruh.

İADEİZİYARET

Daha önce yapılmış olan ziyarete ziyaretle karşılık verme.

FAKRUZARURET

İleri derecede yoksulluk.

KÜÇÜKZİYARET

Şanlıurfa ilinde, Suruç belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

UZUNZİYARET

Şanlıurfa ilinde, Karacadağ bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

MUHACERET

Göç, göçme. Yaşamakta olduğu ülkeden yabancı bir ülkeye uzun veya kısa süreli yerleşmek için gitme.

MAĞFİRET

Bağışlama.

SETRİAVRET

İslam dinine göre görünmesi sakıncalı olan yerleri örtme.

MÜBAŞERET

Bir işe başlama, girişme.

AKZİYARET

Mardin şehrinde, Kızıltepe belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Şanlıurfa şehri, Akziyaret bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

HACIGÖTÜRET

Zayıf, güçsüz eşek.

  -   -   -  

Anlamında RET bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde RET geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AKORDİYON

Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika. Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma.

AKILCILIK

Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.

ALEVLİ

Alevi olan, alevlenmiş. Şiddetli, hararetli.

AGORA

Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.

AKBALIKÇIL

Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir tür kuş (Egretta alba).

AHRETLİK

Ahret kardeşi olan kadınlardan her biri. Öbür dünyada karşılığı görüleceğine inanarak yapılmış olan (iş veya iyilik). Besleme kız, beslek.

ALAMET

Belirti, işaret, iz, nişan. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.

ADCI

Adcılık öğretisine bağlı (kimse), isimci.

ACYO

Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.

ALACAKLANDIRMAK

Vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan haklarını alacaklandırıcı adı verilen finansal kuruluşlara devretmek.

ALARM

Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret. Bu işareti veren düzenek.

AKTARMAK

Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek. Alıntılamak. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak. Tür değişikliği yapmak. Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek. Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak. Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek. İletmek, bildirmek.

AKALA

Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk.

AHLAKÇILIK

Ahlakı bir araç değil, bir amaç sayan öğreti, törelcilik, aktörecilik, moralizm.

ADAMAK

Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.

AKIŞKANLIK

Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.

AKAR

Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret. Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı. Sıvı, mai, likit.

AKADEMİSYEN

Öğretim elemanı.

AKTİF

Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü. Etkili. Çalışan, çalışmasını sürdüren. Etken.

ACENTE

Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.