Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ret" olan, toplam 156 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ret ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ret olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ret olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ADABIMUAŞERET
İADEİZİYARET, FAKRUZARURET, RUHUMÜCERRET, KÜÇÜKZİYARET
HACIGÖTÜRET, UZUNZİYARET
SETRİAVRET
MUGAYERET, MUHACERET, MÜBAŞERET, MÜZAHERET, AKZİYARET
MAĞFİRET, MEFHARET, MESERRET, MEŞVERET, MUAŞERET, MÜCERRET, AYŞÖHRET, KALİKRET, KÜLDÜRET, MEĞFİRET, MEJBURET
BASİRET, BEŞARET, CESARET, HAKARET, HARARET, KEFARET, MAHARET, MAZERET, NEZARET, SADARET, SEFARET, ŞETARET, TAHARET, TİCARET, VEZARET, ZARURET, ZİYARET, BASARET, BAŞARET, BEŞERET, CESERET, GUDURET, HAMERET, HASİRET, HECERET, HECİRET, HERERET, HESERET, HEZİRET, KEDERET, Devamını Oku »»
AHİRET, AKARET, AŞİRET, EMARET, ESARET, FETRET, GAYRET, GOFRET, HASRET, HAYRET, HAZRET, HİCRET, İBARET, İMARET, İŞARET, KESRET, KUDRET, MEFRET, MÜFRET, NEDRET, NEFRET, OPERET, SUBRET, ŞİRRET, ŞÖHRET, AHIRET, AMARET, CİYRET, DAHRET, EMERET, Devamını Oku »»
AVRET, BARET, CÜRET, İBRET, İŞRET, LİRET, MERET, SURET, TARET, ÜCRET, AYRET, BÜRET, CİRET, EĞRET, EHRET, EVRET, GARET, GÖRET, KERET, KIRET, KORET, KÜRET, ÖĞRET, SİRET, SÜRET, ŞİRET, ŞORET, VERET
ARET, FRET, ORET
RET
RET
Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme. Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama.
MEFHARET
Övünme, övünce, iftihar etme.
MÜZAHERET
Yardım etme, arkalama, destekleme, arka çıkma.
MUGAYERET
Uygun olmama durumu, uymazlık, aykırılık.
ADABIMUAŞERET
Görgü kuralları.
RUHUMÜCERRET
Katışık ve karışık olmayan ruh.
İADEİZİYARET
Daha önce yapılmış olan ziyarete ziyaretle karşılık verme.
FAKRUZARURET
İleri derecede yoksulluk.
KÜÇÜKZİYARET
Şanlıurfa ilinde, Suruç belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
UZUNZİYARET
Şanlıurfa ilinde, Karacadağ bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
MUHACERET
Göç, göçme. Yaşamakta olduğu ülkeden yabancı bir ülkeye uzun veya kısa süreli yerleşmek için gitme.
MAĞFİRET
Bağışlama.
SETRİAVRET
İslam dinine göre görünmesi sakıncalı olan yerleri örtme.
MÜBAŞERET
Bir işe başlama, girişme.
AKZİYARET
Mardin şehrinde, Kızıltepe belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Şanlıurfa şehri, Akziyaret bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
HACIGÖTÜRET
Zayıf, güçsüz eşek.
Bu bölümde tanımı içerisinde RET geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKORDİYON
Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika. Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma.
AKILCILIK
Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.
ALEVLİ
Alevi olan, alevlenmiş. Şiddetli, hararetli.
AGORA
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.
AKBALIKÇIL
Leyleksilerden, bataklık, ırmak ve göl kıyılarında yaşayan, oldukça büyük, ak renkli bir tür kuş (Egretta alba).
AHRETLİK
Ahret kardeşi olan kadınlardan her biri. Öbür dünyada karşılığı görüleceğine inanarak yapılmış olan (iş veya iyilik). Besleme kız, beslek.
ALAMET
Belirti, işaret, iz, nişan. Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
ADCI
Adcılık öğretisine bağlı (kimse), isimci.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
ALACAKLANDIRMAK
Vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan haklarını alacaklandırıcı adı verilen finansal kuruluşlara devretmek.
ALARM
Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret. Bu işareti veren düzenek.
AKTARMAK
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek. Alıntılamak. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak. Tür değişikliği yapmak. Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek. Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak. Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek. İletmek, bildirmek.
AKALA
Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk.
AHLAKÇILIK
Ahlakı bir araç değil, bir amaç sayan öğreti, törelcilik, aktörecilik, moralizm.
ADAMAK
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.
AKIŞKANLIK
Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.
AKAR
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret. Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı. Sıvı, mai, likit.
AKADEMİSYEN
Öğretim elemanı.
AKTİF
Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü. Etkili. Çalışan, çalışmasını sürdüren. Etken.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.