Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ov" olan, toplam 33 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ov ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında ov olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ov olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
BUNGALOV
TOLKŞOV
ÇERŞOV, OMUROV, TİLKOV, ÇARŞOV, PİŞTOV, ZINZOV
BİZOV, BUZOV, CİLOV, PİLOV, ŞAROV, GİYOV, MİROV, KIROV, KOLOV, KOROV
ABOV, ANOV, AMOV
VOV, ZOV, YOV, SOV, POV, LOV, HOV, GOV, COV, ŞOV, KOV
OV
Su. Ön. Av.
CİLOV
Dizgin: Atın cilovunu getir. Ateşin alev ve parıltısı.
BİZOV
Buzağı.
PİŞTOV
Osmanlı ordusunda bir süre kullanılan, paçavrayla sıkıştırılmış barutu horozunda bulunan çakmak taşı ile ateşleyip kurşun bilyeyi atan, kısa namlulu, tek atış yapılabilen bir tabanca türü.
ÇERŞOV
Çarşaf.
BUZOV
Buzağı.
ÇARŞOV
Çarşaf, örtü.
OMUROV
Omurga.
ZINZOV
Dağ menekşesi.
TOLKŞOV
Söz gösterisi.
MİROV
Su yollarına bakan kimse, suyolcu.
ŞAROV
Peynir, turşu ve benzerleri nin tuzlu suyu.
PİLOV
Pilav.
GİYOV
Evli erkek.
BUNGALOV
Hindistan'da tek katlı, genellikle tahtadan yapılmış, veranda ile çevrili ev. Genellikle tahtadan yapılmış, tek katlı ev.
TİLKOV
Kekeme.
Bu bölümde tanımı içerisinde OV geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BÜVE
Genellikle sığırlara saldıran, onların kanını emen, vızıltılarıyla tedirginlik yaratan sokucu sinek, büğelek, dızdız (Hypoderma bovis).
ALTINOVA
Yalova iline bağlı ilçelerden biri.
BAL
Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde. Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu. Olgunlaşmış incirin, dışına sızan tatlısı.
ATMAK
Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak. Örtmek. Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak. Bir yerden başka bir yere taşımak. Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak. Söylemek. Bir kimsenin ilişiğini kesmek. Uzatmak. Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek. Yırtılmak. Bilmeden, kestirerek söylemek. Yalan ya da abartmalı söz söylemek. Yapışık olduğu yerden ayrılmak. Koymak. Bir şeyi yere doğru bırakmak. Geri bırakmak, ertelemek. Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak. Terk etmek. Değerini eksiltmek. Götürmek. Çıkarmak, dışarıya vermek. Top, tüfek vb. silahları patlatmak. İçki içmek. İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak. Rastgele bir kenara koymak. Kalp, nabız vurmak, çarpmak. Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek. Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak. Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak. Göndermek, yollamak. Çatlamak. Sille, tokat vurmak.
AFOROZLU
Aforoz edilmiş, kovulmuş, uzaklaştırılmış.
AFOROZLAMAK
Aforoz etmek, kovmak.
AKTARMA
Aktarmak işi. Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması. Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer. Alıntı. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Bir taşıttan başka bir taşıta geçme. Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme. Para aktarımı. Arıları bir kovandan ötekine geçirme.
ARMUTLU
Yalova iline bağlı ilçelerden biri.
AFOROZ
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplum dışılama.
AŞIRMA
Aşırmak işi. Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas. Küçük kazan, kova, bakraç. Aşırılmış. Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık.
ARILIK
Temizlik, saffet, sililik. Günahsızlık. Kovanların konulduğu yer, kovanlık.
BASILA
Basımcılıkta, provalar için "basınız, basılsın" anlamında kullanılan bir söz.
BALIK
Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı. Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı.
AKAĞAÇ
Gürgengillerin, kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia).
ADESE
Mercek. Kovucuk.
BEYZİ
Yumurta biçiminde, söbe, oval.
BALKANLAR
Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya'yı içine alan bölge.
BARBUNYA
Barbunyagillerden, kırmızı pullu, beyaz etli, kemikli bir balık, barbun (Mullus barbahıs). Taneleri yuvarlak, oval veya yassı, kırmızı benekli, bir tür fasulye.
BAKRAÇ
Çoğunlukla bakırdan yapılmış olan küçük kova. Bu kovanın alabildiği miktarda olan.
BÜK
Dönemeç. Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu. Böğürtlen. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, büklük.