Sonu OTA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ota" olan, toplam 28 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ota ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ota olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ota olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

ENDOPTERYGOTA

11 harfli kelimeler

MİKROBİYOTA, MAKROBİYOTA, HAEMATOPOTA

10 harfli kelimeler

PROKARYOTA, APTERYGOTA, MEZOBİYOTA

9 harfli kelimeler

PTERYGOTA, MANTİNOTA

8 harfli kelimeler

MİROLOTA

7 harfli kelimeler

KORKOTA

6 harfli kelimeler

İSKOTA, ZAKOTA, POĞOTA, KOROTA, KOKOTA, DİKOTA, ISKOTA

4 harfli kelimeler

FOTA, HOTA, GOTA, ROTA, POTA, MOTA, NOTA, LOTA, KOTA

3 harfli kelimeler

OTA

Bazı kelimelerin anlamları

OTA

Orta.

APTERYGOTA

Eklem bacaklıların kanatlarının olmamasıyla belirgin alt sınıfı.

HAEMATOPOTA

Tabanidae ailesinde bulunan, at, sığır ve diğer memelilere saldırarak kan emen ve anemiye neden olan, şarbon, anaplasmozis ve tripanosomozis etkenlerine vektörlük yapan at sineği cinsi.

MANTİNOTA

Kapatma, metres.

KORKOTA

İri öğütülmüş mısır unundan yapılan bir çeşit yemek. İri öğütülmüş mısır unu. Mısır kırması, mısır kırmasından yapılan çorba.

İSKOTA

Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım.

MAKROBİYOTA

Bir ekosistem, habitat, özellikle topraktaki ve benzerleri birkaç santimetreden büyük organizmalar populasyonu. Bir ekosistem içerisindeki gözle görülebilecek büyüklükteki organizmalar topluluğu.

MEZOBİYOTA

Bir ekosistem, habitat ve özellikle toprak vb.deki bakteriden büyük, toprak solucanından küçük, boyu 200 mikron ile 1 cm arasında olan organizmalar populasyonu.

MİROLOTA

Mısır unu, içyağı ve soğanla yapılan bir çeşit ekmek.

ENDOPTERYGOTA

Endopterigotlar.

MİKROBİYOTA

Herhangi bir ekolojik sistem, habitat, özellikle toprak vb.deki bakteriler, tek hücreli algler, mantarlar, protozoonlar gibi mikroskobik organizmalar populasyonu. Herhangi bir ekolojik sistem, habitat, özellikle toprak ve benzerleri bakteriler, tek hücreli algler, fungi, protozoonlar gibi mikroskobik organizmalar popülasyonu.

KOROTA

Dolma tabanca, çakmalık tabanca.

PTERYGOTA

Kanatlı böceklere verilen ad.

ZAKOTA

Yabanıl sarmısak. Küçük bir çeşit pırasa.

POĞOTA

Oha anlamında kovalama ünlemi.

PROKARYOTA

Prokaryotlar.

  -   -   -  

Anlamında OTA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde OTA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANAHTAR

Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.

AKTİNİT

Aktinyum, toryum, protaktinyum, tulyum, plütonyum, amerikyum, küriyum ve berkelyum radyoaktif elementlerinin ortak adı.

BOYKOTÇU

Boykot yapan veya boykota katılan kimse.

BAĞ

Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

ARGONOT

Kafadan bacaklılardan, salyangoz kabuğu biçiminde kabuğu olan ve ahtapota benzeyen bir hayvan (Argonauta argo).

BEKAR

Diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti.

BANDIRMAK

Banmak. Üzüm salkımlarını, inciri çabuk kuruması ve renginin parlak olması için küllü veya potaslı ılık suya daldırıp çıkarmak.

BEMOL

Bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti. Böylece kalınlaştırılmış ses.

ARMONİKA

Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı, mızıka, armonik. Akordiyon.

BÜTÜNCÜL

Totaliter.

BÜTÜNCÜLLÜK

Totaliterlik.

ARIZA

Aksama, aksaklık, bozulma. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı. Engebe.

BÜTÜNSEL

Bütün niteliğinde olan, bütünle ilgili, total.

BANDIRMA

Bandırmak işi. İpe dizilmiş ceviz, badem vb.nin, nişasta ile kaynatılmış üzüm suyuna veya başka bir tatlıya batırılmasıyla yapılmış olan sucuk. Kurutulacak üzümün güneşe serilmeden önce içine batırıldığı potaslı suyun konulduğu kap. Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.

BOTANİKÇİLİK

Botanikçinin yaptığı iş.

ACEM

Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde. İran ülkesi. İranlı.

ARALIK

Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.

BALTALAYICI

Baltalama işini yapan (kimse), sabotajcı.

BALTALAMA

Baltalamak işi. Bilinçli ve kasıtlı olarak bir işi veya bir durumu bozarak zarara yol açan harekette bulunma, sabotaj, sabote.

BİRLİK

Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.