Kelimeler arşivi içinde; başında "om" olan, toplam 90 adet kelime bulunmaktadır. om ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu om ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde om olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
OMFALOARTERİTİS
OMFALOFLEBİTİS, OMUZLAYABİLMEK
OMUZLAYABİLME
OMURGASIZLAR
OMURGALILAR, OMUZYASTIĞI, OMENTEKTOMİ, OMENTOPEKSİ, OMFALOPAGUS, OMUZLAMALIK
OMUZDAŞLIK, OMFALORAJİ, OMUZLANMAK, OMARTRİTİS, OMMATİDYUM
OMFALOSEL, OMUZLANMA, OMUZLAMAK, OMOTEGATA, OMFALİTİS, OMEPRAZOL, OMURGASIZ, OMENTİTİS
OMUZBAŞI, OMURİLİK, OMURGALI, OMZAŞMAK, OMUZLAĞA, OMUZLAĞI, OMUZLAMA, OMAZİTİS
OMBALAÇ, OMURLAR, OMAÇASI, OMNİVOR, OMNİBÜS, OMURTAK, OMUZLUH, OMUŞMAK, OMCALIK, OMFAZİT, OMUZLUK, OMENTUM, OMBULAK, OMUZDUH, OMUZDAŞ, OMCULAR
OMARCA, OMURCA, OMURGA, OMACEK, OMURHA, OMUZLU, OMUROV, OMAMAK, OMAZUM, OMBAŞI, OMCALI, OMUZCA
OMLET, OMACA, OMUCA, OMRAV, OMAÇA, OMBAÇ, OMBAL, OMBEŞ, OMBİR, OMBRA
OMUK, OMAÇ, OMAK, OMAN, OMAY, OMAZ, OMBA, OMCA, OMCE, OMÇA, OMEÇ, OMIZ, OMUZ, OMUŞ, OMNİ, OMSU, OMUR
OMO, OMA
OM
OM
Kemiklerin toparlak ucu. Elektrikte iletkenin direnç birimi.
OMFALOPAGUS
İkizlerin göbek bölgesinde yapışık olması.
OMUZLAYABİLMEK
Omuzlama imkânı veya olasılığı bulunmak.
OMENTEKTOMİ
Omentumun kısmen ameliyatla çıkarılması.
OMENTOPEKSİ
Özellikle ineklerde şirdenin yer değişmelerinin tedavisinde yapılan karın örtüsünün karın duvarına dikilmesi.
OMFALOARTERİTİS
Göbek atardamarlarının yangısı.
OMUZDAŞLIK
Omuzdaş olma durumu, ayaktaşlık, tesanüt, hempalık.
OMUZLANMAK
Omuzlama işine konu olmak.
OMUZYASTIĞI
Ceketin, omuz ve kol kısımlarını ütülemekte kullanılan araç. (Aksaray Niğde).
OMUZLAYABİLME
Omuzlayabilmek işi.
OMARTRİTİS
Omuz eklemi yangısı.
OMFALOFLEBİTİS
Göbek toplardamarının yangısı. Göbek kordonunu enfeksiyonu sonucu gelişir. Septisemiye, irinli eklem yangısına, karaciğer ve göbek apselerine ve karaciğerde tromboflebitise yol açar.
OMURGASIZLAR
Omurgasız, çok hücreli hayvanlar âlemi (Protostomia).
OMURGALILAR
Memelileri, kuşları, amfibyumları, sürüngenleri, yuvarlak ağızlıları ve balıkları içine alan hayvanlar âlemi (Vertebrata).
OMFALORAJİ
Göbek kanaması.
OMUZLAMALIK
Bir omuzluk yük.
Bu bölümde tanımı içerisinde OM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ADIMSAYAR
Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa veya bele takılan alet, pedometre.
ALTYAPI
Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü. Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, enfrastrüktür, üstyapı karşıtı. Bireyin edindiği bilgi ve deneyim.
ALÜMİNYUM
Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir element (simgesi Al). Bu elementten yapılmış.
ALTILI
Altı parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden altı tane bulunan. Altılı ganyan. İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde altı işareti bulunan kâğıt veya pul. Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşan nazım biçimi.
ABUS
Somurtkan (kimse). Çatık, asık (yüz). Garip, acayip.
AKROMATİN
Hücre çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden yapılmış, kromatin ile boyanmamış kromozomları oluşturan bölüm.
AKKELEBEK
Hemen bütün meyve ağaçları için tomurcuk düşmanı sayılan, iri ak kanatları kalın, kara damarlı bir kelebek (Aporia crataegi).
AKILSAL
Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan.
ALBAY
Rütbesi yarbay ile tuğgeneral arasında bulunan ve asıl görevi alay komutanlığı olan üstsubay, miralay.
AMERİKYUM
Atom numarası 95, yapay olarak elde edilen aktinitlerden bir element (simgesi Am).
AKTİNYUM
Atom numarası 89, atom ağırlığı 227 olan radyoaktif bir element (simgesi Ac).
AMBALE
"Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek" anlamlarındaki ambale etmek ve "çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek" anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz.
ALAN
Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılmış olan geniş yer. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. Yüz ölçümü. Bir çalışma çevresi. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
ALBATROS
Fırtına kuşugillerden, 1 metre uzunluğunda, Atlantik Okyanusu'nda yaşayan iri bir tür kuş (Diomedea exulans).
AMFİBYUMLAR
Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşamlı omurgalılar sınıfı.
ADCILIK
Kavramların gerçek varlıklar olduğunu kabul eden, kavram gerçekliğine karşıt olarak tümel kavramların yalnızca nesnelerin adları olduğunu ileri süren görüş, isimcilik, nominalizm.
ALTIN
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au). Altından yapılmış sikke. Üstün nitelikli, değerli. Bu elementten yapılmış.
ALABALIKGİLLER
Omurgalı hayvanlardan, kemikli balıkların bir familyası.
AĞAÇKESEN
Zar kanatlılardan, kurtçukları en çok gül fidanları üzerinde yaşayarak yapraklara zarar veren, kara renkli bir böcek (Hylotoma).
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.