Kelimeler arşivinde; içinde "op" olan, toplam 2011 tane kelime bulunuyor. İçerisinde op bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu op ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında op olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
TOPLUMSALLAŞTIRMA, TOPLUMMERKEZCİLİK, ELEKTROPOZİTİFLİK, HEMATOPORFİRİNÜRİ, MİKROPSUZLAŞTIRMA, PLÖROPERİKARDİTİS, PNÖMOPERİKARDİYUM, PNÖMOPİYOPERİKART, RİBONÜKLEOPROTEİN, SARCOMASTİGOPHORA, SEFALOTORAKOPAGUS, TOPRAKKAZANGİLLER
ANSİKLOPEDİCİLİK, KOOPERATİFLEŞMEK, ANOPLOCEPHALİDAE, ENDOPERİKARDİTİS, FARENGOPARALİZİS, FOTOPERİYODİKLİK, FOTOPOLİMERLEŞME, GASTROENTEROPATİ, GLİKOPROTEİNOZİS, GRANÜLOSİTOPENİK, HEMOPERİKARDİYUM, HİPOPİGMENTASYON, HOLOPROZENSEFALİ, HOMOPOLİSAKKARİT, ICHTHYOPHTHİRİUS, KİLOPERİKARDİTİS, LEPTOMENİNGOPATİ, LİPOPOLİSAKKARİT, METROPERİTONİTİS, MİKROANJİYOPATİK, MİYELOPEROKSİDAZ, MİYOPERİKARDİTİS, MUKOPOLİSAKKARİT, NÜKLEOPROTEİNLER, ORTOPOKSVİRÜSLER, OSTEOPERİOSTİTİS, PARANOPLOCEPHALA, PİYOPERİKARDİTİS, PİYOPERİKARDİYUM, PNÖMOPERİTONİTİS, Devamını Oku »»
ANTROPOSANTRİZM, HİPOPOTAMGİLLER, KOOPERATİFÇİLİK, KOOPERATİFLEŞME, PROPAGANDACILIK, TOPLUMLAŞTIRMAK, TOPLUMSALLAŞMAK, TOPRAKLANDIRMAK, KOPYALAYAPIŞTIR, ANOPLOSEFALOZİS, ANTROPOSANTRİST, ANTROPOZOONOZİS, BAKTERİYOTROPİN, BALAENOPTERİDAE, CERATOPOGONİDAE, DİOCTOPHYMOİDEA, EKTOPARAZİTİSİT, EKZOPTERİGOTLAR, ELEKTROPORASYON, ENDOPERİTONİTİS, ENDOPTERİGOTLAR, ENTEROPATOJENİK, FİSALOPTERİOZİS, GONADOTROPİNLER, GRANÜLOSİTOPATİ, GRANÜLOSİTOPENİ, HEMOGLOBİNOPATİ, HEMOPNÖMOTORAKS, HİDROPERİKARDİT, HİDROPERİTONEUM, Devamını Oku »»
ANTİPROPAGANDA, ANTROPOMORFİZM, BAKTERİYOSKOPİ, BAŞPİSKOPOSLUK, ÇOPURLAŞTIRMAK, ELEKTROPOZİTİF, OPERATÖRLEŞMEK, PSİKOPATOLOJİK, TOPAKLAŞTIRMAK, TOPLUMLAŞTIRMA, TOPLUMSALLAŞMA, TOPRAKLANDIRMA, TOPLUMMERKEZCİ, ADATOPRAKPINAR, ANTİNEOPLASTİK, ANTROPOMORFİST, APOLİPOPROTEİN, BLEPHAROPTOSİS, CARYOPHYLLAEUS, CYCLOPHYLLİDEA, DİOCTOPHYMİDAE, DİSKONDROPLAZİ, ELEKTROTROPİZM, ENDOPOLİPLOİDİ, EPİTELİOTROPİK, ERGASİTOPLAZMA, ERİTROSİTOPOEZ, FASİOLOPSİOZİS, FİTOPLANKTOFAJ, FİZYOPATOLOJİK, Devamını Oku »»
ANSİKLOPEDİCİ, BİYOMİKROSKOP, FİTOPATOLOJİK, NÜKLEOPROTEİN, OPERATÖRLEŞME, PSİKOPATOLOJİ, ABDOMİNOSKOPİ, ALİÇOPEHLİVAN, AMİNOPEPTİDAZ, ANOPLOCEPHALA, ANOPLURİDOZİS, ANSİKLOPEDİST, ANTİTROTROPİK, ANTROPOLOJİZM, BLEFAROPLASTİ, BLEFAROPTOZİS, BRONKOPNÖMONİ, CERATOPHYLLUM, CERATOPHYLLUS, ÇOPURLAŞTIRMA, DEMİRCİSOPRAN, DİHİDROPRİDİN, DİPLOPYLİDİUM, EKZOPİTERİGOT, ENDOKRİNOPATİ, ENDOPALPASYON, ENDOPTERYGOTA, EPHEMEROPTERA, FİBROPAPİLLOM, FİZYOPATOLOJİ, Devamını Oku »»
ANSİKLOPEDİK, ANTROPOLOJİK, ARKEOPTERİKS, DAKTİLOSKOPİ, FİTOPATOLOJİ, HİGROTROPİZM, KARDİYOSKOPİ, KOOPERATİFÇİ, KOPARTTIRMAK, KROMOTROPİZM, METROPOLİTEN, MEZZOSOPRANO, MİKROPLANMAK, NEOPLATONİZM, OROSTOPOLLUK, OTOPARKÇILIK, OTOSTOPÇULUK, PİSKOPOSHANE, PROPAGANDACI, PROPAGANDİST, SPEKTROSKOPİ, STEREOSKOPİK, ŞİMİOTROPİZM, TOPARLAĞIMSI, TOPLUMLAŞMAK, TOPRAKLAŞMAK, KİRLİKARTOPU, TOPLUMİÇİNCİ, ABOMAZOPEKSİ, AÇIKTOPLULUK, Devamını Oku »»
AKROMATOPSİ, ANSİKLOPEDİ, ANTROPOLOJİ, BAŞPİSKOPOS, ÇOPURLAŞMAK, DOPİNGLEMEK, ELEKTROSKOP, FOTOTROPİZM, GALVANOSKOP, GASTROSKOPİ, HİGROSKOPİK, HİPERMETROP, HOPARLÖRSÜZ, HOPLATILMAK, HOPURDATMAK, JEOTROPİZMA, KALEYDOSKOP, KARDİYOPATİ, KARDİYOSKOP, KOPARTILMAK, KOPARTTIRMA, KOPÇALANMAK, KOPYALANMAK, MİKROPLANMA, OFTALMOSKOP, ONOMATOPEİK, OPERATÖRLÜK, PİSKOPOSLUK, PROTOPLAZMA, RADYOİZOTOP, Devamını Oku »»
AKIMTOPLAR, ANTROPOLOG, ANTROPONİM, ASTROPİKAL, DEVELOPMAN, DOPİNGLEME, EBÜLYOSKOP, ETİYOPYALI, GASTROSKOP, HELİKOPTER, HİDROSKOPİ, HOPURDATMA, JEOPOLİTİK, KLOROPLAST, KOOPERATİF, KOPARILMAK, KOPARTILMA, KOPÇALAMAK, KOPÇALANMA, KOPUZCULUK, KOPYACILIK, KOZMOPOLİT, KRİYOSKOPİ, KROMOPLAST, METROPOLİT, OPERAKOMİK, OPORTÜNİST, OPORTÜNİZM, OPSİYONSUZ, OPTİKÇİLİK, Devamını Oku »»
ANTROPOİT, COPLANMAK, COPLATMAK, CUMBURLOP, EKOPRAKSİ, ENDOSKOPİ, EVROPİYUM, FİLANTROP, HİGROSKOP, HİPOPOTAM, HOPLATMAK, KOPARILMA, KOPARTMAK, KOPÇALAMA, KOPOLİMER, KOPYALAMA, MİKROPLUK, MİKROPSUZ, MİKROSKOP, MİZANTROP, NEOPLAZMA, ONOMATOPE, OPALLEŞME, OPERASYON, OPERATRİS, OPSİYONLU, OROSTOPOL, ORTOPEDİK, OTOPARKÇI, OTOSTOPÇU, Devamını Oku »»
ALOTROPİ, ALTINTOP, ANDROPOZ, BAROSKOP, COPLAMAK, COPLANMA, COPLATMA, ÇOPURİNA, ÇOPURLUK, DİYOPTRİ, ENDOSKOP, FOTOKOPİ, FOTOSKOP, GARDIROP, HAZIRLOP, HOPARLÖR, HOPLAMAK, HOPLATIŞ, HOPLATMA, HOPLAYIŞ, HOPPADAK, HOPPALIK, KOPANAKİ, KOPARMAK, KOPARTMA, KOPÇASIZ, KOPUKLUK, KOPUKSUZ, LOPPADAK, METROPOL, Devamını Oku »»
AKROPOL, ANTİLOP, ATROPİN, BİYOPSİ, BİYOTOP, BOPSTİL, COPLAMA, ÇİNAKOP, DOPDOLU, ENTROPİ, ESKALOP, HOPLAMA, HOPPACA, HOPPALA, KOPARAN, KOPARIŞ, KOPARMA, KOPÇALI, KOPKOYU, KOPUNTU, KOPUZCU, KOPYACI, MENOPOZ, MİNAKOP, MONOPOL, OPERACI, OPSİYON, OPTİKÇİ, OPTİMAL, OPTİMUM, Devamını Oku »»
BOPLUK, CİLLOP, DERTOP, DOPİNG, İZOTOP, KOPMAK, LEOPAR, LOPÇUK, MİKROP, OPALİN, OPERET, OTOPSİ, POPLİN, SİLOPİ, SOPALI, STOPAJ, TOPBAŞ, TOPLAÇ, TOPLAM, TOPLUM, TOPRAK, TOPTAN, TORTOP, TROPİK, ÜTOPİK, ÜTOPYA, ZİRZOP, TÜYTOP, ALAHOP, ARAGOP, Devamını Oku »»
ÇOPRA, ÇOPUR, EPOPE, GALOP, HOPPA, İSTOP, KOPAL, KOPÇA, KOPİL, KOPMA, KOPOY, KOPUK, KOPUZ, KOPYA, LOPUR, MİYOP, OPERA, OPTİK, POPÇU, SİNOP, ŞOPAR, TOPAÇ, TOPAK, TOPAL, TOPAZ, TOPÇU, TOPİK, TOPLA, TOPLU, TOPUK, Devamını Oku »»
AGOP, HOPA, OPAL, OPUS, POPO, SNOP, SOPA, STOP, TOPU, DOPA, GOPA, GOPE, HOPE, HOPI, HOPU, KOPA, KOPI, KOPO, LOOP, LOPA, OPAK, OPAN, OPEN, OPLA, OPSA, OPUK, POPU, SKOP, TOPA, TROP, Devamını Oku »»
BOP, COP, HOP, LOP, POP, TOP, ÇOP, GOP, KOP, NOP, OPO, ROP, SOP, ZOP
OP
OP
Şaşma ünlemi. Hop (atlamak, geçmek için).
PLÖROPERİKARDİTİS
Göğüs ve kalp zarının bir arada yangısı.
TOPLUMMERKEZCİLİK
İnsanın kendisini evrenin merkezi sayma görüşü, toplumiçincilik.
SARCOMASTİGOPHORA
Merkezi kromatinden yoksun bir bölgenin etrafında halka biçiminde çekirdek kromatinin bulunduğu tipik bir endozom çekirdeğe sahip, kamçı, psödopod veya her iki organelle hareket eden Mastigophora (kamçılılar), Sarcodina (amipler) ve Opalinata (opalinidler) alt şubelerine sahip protozoa şubesi.
MİKROPSUZLAŞTIRMA
Mikropsuzlaştırmak işi, sterilleştirme.
ANSİKLOPEDİCİLİK
Ansiklopedicinin yaptığı iş.
TOPRAKKAZANGİLLER
Memeliler (Mammalia) sınıfının, kemiriciler (Rodentia) takımının, yalın dişliler (Simplicidentata) alt takımının, sıçanımsılar (Myomorpha) bölümünden, yapılan tıknaz ve kuyrukları küt, gözleri ve kulakları küçük, yaşayışları köstebeğe benzeyen türlere sahip bir familya.
KOOPERATİFLEŞMEK
Belli bir amaç için kooperatif çatısı altında bir araya gelmek. Kooperatiflerde örgütlenmek.
HEMATOPORFİRİNÜRİ
Eritropoetik protoporfiri.
SEFALOTORAKOPAGUS
Baş ve göğüsleri birbirine yapışık ikizler; bu biçimle belirgin hilkat garibesi.
TOPLUMSALLAŞTIRMA
Bazı imkânlardan, kuruluşlardan toplumun yararlanmasını sağlama, toplum hizmetine koyma, sosyalizasyon. Toplumun değer yargılarına uygun duruma getirme, sosyalizasyon.
PNÖMOPİYOPERİKART
Perikartta hava veya gaz ve irin bulunması.
ANOPLOCEPHALİDAE
Cestoda alt sınıfında, Cyclophyllidea takımında bulunan insanlarda ve otçullarda Anoplocephala, Bertiella, Moniezia, Paranoplocephala ve Thysanosoma gibi gerek veteriner gerekse beşeri hekimlik açısında önemli cinsleri içeren orta veya büyük sestodların bulunduğu aile.
RİBONÜKLEOPROTEİN
RNA ve proteinden oluşan herhangi bir bileşik.
PNÖMOPERİKARDİYUM
Kalp kesesi içinde hava veya gaz bulunması hâli. Kaburga kırıklarında, kırılan kaburga ucunun kalp kesesine batması ve sığırlardaki travmatik perikarditis olgularında börkenekten gelen gazlarla oluşur.
ELEKTROPOZİTİFLİK
Bir elementin elektron verip katyon oluşturma eğilimi. Alkali ve toprak alkali metaller elektropozitiftir.
Bu bölümde tanımı içerisinde OP geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AHALİ
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk. Bir yerde toplanan kalabalık.
AĞILLANMAK
Toplanıp bir arada durmak. Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek.
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
AĞIRBAŞLI
Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı. Gösterişli. Değeri çok olan, ağır.
AGOP
"Aptal aptal bakmak" anlamındaki Agop'un kazı gibi bakmak deyiminde geçen bir söz.
AGRAF
Kopça.
ABAJUR
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba.
AĞIRKANLI
Ağırcanlı. Hippokrates'in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi.
AĞBENEKLİLİK
Arpada görülen mantar hastalığı (Pyrenophora).
AGORA
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.
AĞABABA
Dede, ata. Bir yerde, bir topluluk içinde etkili olan, sözü geçen, ileri gelen (kimse). Sanı "ağa" olan babaya çocuğunun sesleniş sözü.
AĞNAMCI
Sayım vergisi toplayan kimse.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
AFOROZ
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplum dışılama.
AĞIZOTU
Topları ateşlemek için falyaya konulan ve barutun patlamasına sebep olan madde.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).
AHLAK
Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre. Huylar.
AĞA
Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san. Ağabey. Cömert, eli açık. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. Koca.
AÇIKLIK
Açık olma durumu, aleniyet. Uzaklık, mesafe. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu. Boş ve geniş yer, meydanlık. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
AÇMAK
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.