Kelimeler arşivinde; içinde "çara" olan, toplam 19 tane kelime bulunuyor. İçerisinde çara bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu çara ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında çara olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
AKÇARADOS, ÇARAMBULA
TUNÇARAL, SAÇARASI, MANÇARAK, HAMUÇARA
UÇARAVI, ALÇARAK, KAÇARAN, ÇARASIZ, ÇARAMİH, ÇAÇARAN
KOÇARA
ÇARAŞ, ÇARAN, ÇARAL, ÇARAK, UÇARA
ÇARA
ÇARA
Eski bez parçası. Memeli hayvanların kızgınlık zamanlarında ve doğumları yaklaşınca dişilik organlarından akan sıvı. Meni. Yeni doğan yavrunun ilk pisliği. Dölyatağı, yavruyu saran zar, eş. Yeni doğan yavrunun üzerindeki pislik. Bağırsaktan gelen sıyrıntı. Yavru. Yağsız ince (et hakkında): Etin çarasını fakir yer. Kapı mandalı. Testi. Çare. İneklerde kızgınlığa özel, serviks kaynaklı, ulvada görülen sümüksü akıntı.
ÇARAN
Nemli toprak.
ÇARAMBULA
Ateş böceği.
KAÇARAN
İnce mısır.
ÇARASIZ
Çaresiz.
ÇARAMİH
Çoban yamağı.
AKÇARADOS
Bir çeşit beyaz buğday.
MANÇARAK
Çakır gözlü kişi.
TUNÇARAL
Birine destek olan güçlü kimse.
SAÇARASI
Bakır tava içine konulan yağlı hamur parçalarının üstüne saç kapanıp altında ve üstünde ateş yakılarak pişirilen ekmek.
ÇARAŞ
Pekmez kaynatmak için yapılan yer. İçinde üzüm ezilip şıra çıkarılan büyük tekne. Bir çift koşum öküzünün önüne bağlanan ikinci koşum çifti.
ÇAÇARAN
Çok konuşan. Sarp.
UÇARAVI
Uçan kuşa silah atılarak yapılan av. Kuş uçarken yapılan av.
KOÇARA
İnce dallardan örülmüş tahıl ambarı.
ALÇARAK
Az alçak.
HAMUÇARA
Çilek.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÇARA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HAVALANDIRMAK
Kapalı bir yerin pencere ve kapılarını açarak havalanmasını sağlamak. Havaya kaldırmak.
APŞAK
Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı. Yan yan, bacakları aça aça yürüme. Ağır elli, beceriksiz, tembel. İskele sehpası. Ayakları birbirine yakın ve bacakları açık olan.
ESNEMEK
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek. Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek. Bollaşıp genişlemek.
KAPTIKAÇTI
Yolcu taşımakta kullanılan motorlu küçük taşıt. İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun türü. Kapıp kaçarak yapılmış olan hırsızlık.
SERMEK
Kurutmak için asmak. Boylu boyunca yere yatırmak, düşürmek ya da hırpalamak. Açarak yaymak veya döşemek. Göstermek amacıyla asmak veya yaymak. Düz bir yere yaymak. Boşlamak, savsaklamak.
SIĞINMAK
Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek. Güvenmek, yardım istemek ya da ummak. Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak. Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek, iltica etmek.
DALKURUTAN
Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini ve zeytin dallarını kurutan kın kanatlı böcek (Hylesinus oleiperda).
KOPARMA
Koparmak işi. Halterde ayakları açarak halteri bir çırpıda baş üstüne, dirsekleri bükmeden kaldırma biçimi.
SİLKME
Silkmek işi. İri doğranmış kabak, patlıcan vb. sebzelerle yapılmış olan et yemeği. Halterde ayakları açarak halteri önce omuz üstüne sonra baş üstüne, dirsekleri bükmeden kaldırma biçimi.
APIŞAK
Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.
YAYMAK
Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek. Dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak. Çevreye dağılmasına sebep olmak. Birçok kimseye duyurmak. Koyun, inek vb.ni otlatmak. Işık kaynağı, ışığı kendinden dışarıya doğru çeşitli yönlere göndermek. Sınırı genişletmek.
GERİNMEK
Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak.
ÇARİÇE
Çarın karısına veya kadın çara verilen unvan.
VERKAÇ
Futbol, hentbol ve basketbolda topa sahip oyuncunun yakındaki bir arkadaşına pas verip boş bir alana kaçarak tekrar topu alması.
APŞALAK
Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı. Düzgün yürüyemeyen.
ALARTMAK
Gözleri açarak, dik dik bakmak.
BOŞALMA
Boşalmak işi. Elektrik yükünün başka bir iletkene geçişi veya sıfıra düşmesi, deşarj. Derdini birine açarak ferahlama, rahatlama, deşarj.
NANİK
Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılmış olan alay işareti.
AÇINDIRMAK
Açınmasını sağlamak. Bir cismin yüzeyini açarak bir düzlem üzerine yaymak. ve TV Alıcıda kullanılan boş film üzerindeki gizli görüntüyü görülebilir biçime sokmak amacıyla filmi kimyasal işlemden geçirmek.