Kelimeler arşivinde; içinde "saz" olan, toplam 79 tane kelime bulunuyor. İçerisinde saz bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu saz ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında saz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
SÜLFAMETOKSAZOL, SIĞIRSAZIGİLLER
HORZUMSAZDERE
ZOKSAZOLAMİN, HASIRSAZLARI, KLORZOKSAZON, SAZAKŞEYHLER, SAZDEĞİRMENİ
SAZILDANMAK, SAZLIMALKOÇ, SAZANGİLLER, BENZOKSAZOL
SAZLIBOSNA, SAZLIÇAYIR, SAZILDAMAK, SAZLIKBAŞI, ELEKTROSAZ, SAZLIPINAR, SAZAKKINIK, DEĞİRMİSAZ, SAZENDELİK, YEŞİLSAZAN
OKSAZEPAM, SAZLANMAH, SAZLANMAK, SAZLIDERE, RESAZÜRİN, SAZLIYAKA, SAZKAYAĞI, SAZKAYASI
SAZLAMAK, SAZDAMAK, CİLVESAZ, SAZGEÇİT, SAZKIŞLA, SAZCILAR, SAZCIĞAZ, ÇAKIRSAZ, SAZAKLIK, SAZAĞASI, SAZCILIK, SUSAZMAK, YALINSAZ, GÜNEYSAZ
SAZLICA, SAZENDE, SAZLISU, SAZMACA, SAZILAR, SAZİKLİ, SAZIMAK, KARASAZ, SAZTEPE, AKÇASAZ, SAZAĞAN, SARISAZ
SAZRET, SAZOBA, SAZMAK, DİLSAZ, ELSAZI, ANİSAZ, SAZVAN, SAZAĞI, SAZLAR, SAZEVİ, SAZSIZ, SAZKÖY, SAZGIN, SAZLIK, SAZKAR
SAZAT, SAZAH, AKSAZ, SAZLI, SAZCI, SAZAN, SAZAK
SAZ
SAZ
Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli kamış, hasır otu, kiliz, kofa. Bu kamıştan yapılmış. Çalgılı eğlence yeri. Her tür müzik aracı, çalgı. Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı. Birden çok çalgının bulunduğu takım. Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama.
BENZOKSAZOL
Merkezi etkili kas gevşetici olarak kullanılan bir ilaç.
SAZILDAMAK
Yavaş yavaş etkisini göstermeye başlamak (hastalık vb.).
SAZLIÇAYIR
Ardahan ili, Hanak ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
HORZUMSAZDERE
Manisa ilinde, Alaşehir ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
SAZILDANMAK
Kendi kendine yavaş sesle şarkı söylemek : Sazlanarak yürüyen, farkına varmadan yol alır.
SÜLFAMETOKSAZOL
Ağız yoluyla alınmasından sonra sindirim kanalında oldukça yavaş emilen ve daha yavaş atılan, özellikle sindirim kanalı ve idrar yolları enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan sülfonamid türevi bir ilaç.
HASIRSAZLARI
Çok yıllık, tüysüz, toprak altı gövdeleri kalın ve sürünücü olan su ve bataklık bitkileri.
ZOKSAZOLAMİN
Mefenezine benzer biçimde striknin ve pentilentetrazol konvulsiyonlarını önleyen ve klinikte ilk kullanılan benzokzazol türevi kas gevşetici ilaç.
SAZDEĞİRMENİ
Çorum ilinde, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
KLORZOKSAZON
Benzoksazol türevi olup kas-iskelet kaynaklı çizgili kas spazmlarına karşı kullanılan ilaç.
SAZLIBOSNA
İstanbul ilinde, Boyalık nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
SIĞIRSAZIGİLLER
Çok yıllık, sucul veya yarı sucul, otsu, bir evcikli ve tüysüz olan su bitkileri.
SAZANGİLLER
Tatlı sularda yaşayan kılçıklı balıkların geniş bir familyası.
SAZLIMALKOÇ
Edirne ilinde, Kırcasalih bucağına bağlı bir bölge.
SAZAKŞEYHLER
Bolu ili, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
Bu bölümde tanımı içerisinde SAZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ASKI
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
ÇENGÜÇEGANE
Saz eğlentisi.
BAĞLAMA
Bağlamak işi. Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb. Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz. Ulama.
CIZGARA
Toplu olarak Türk müziği icra edilirken kullanılan bir yaylı saz türü.
AKKEFAL
Sazangillerden bir cins tatlı su balığı (Alburnus).
BOĞUM
Boğulmuş, sıkılmış yer. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer. Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü.
ATIŞMA
Atışmak işi. Saz şairleri, belli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söyleme.
ÇAMÇA
Sazangillerden, pullarından yalancı inci yapılmış olan bir ırmak balığı (Leuciscus rutilus).
CÜMBÜŞ
Eğlence. Canlılık, coşku. Maden gövdeli, tambura benzer bir saz.
ÇAMURCUK
Sazangillerden, sazandan küçük, eti tatsız bir göl ve bataklık balığı (Chrondrostoma nasus).
AKIN
Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması. Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılmış olan baskın. Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum. Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad.
BURGU
Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet. Telli sazlarda, telleri germeye yarayan mandal. Yerin orta ve derin katmanlarına inebilmeyi sağlayan delici alet. Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir alet, tirbuşon.
ÇOPRA
Kayalıklarda yaşayan, iri bıyıklı bir tatlı su balığı. Sık çalılık veya sazlık. Balık kılçığı.
ÇÖĞÜR
İri gövdeli, kısa saplı bir tür halk sazı. Tohumdan yetişmiş küçük fidan. Maydanozgillerden bir tür dikenli yaban bitkisi.
CÖNK
Saz şairlerinin, kendilerinin veya başkalarının şiirlerini derledikleri, uzunlamasına açılan, deri kaplı defter, sığırdili. Büyük yelkenli gemi.
ÇAPAK
Göz pınarında ve kirpiklerde birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı. Metal veya toprak eşya kenarlarında bulunan pürüz. Madenler dövülürken sıçrayan ince, ufak parça. Sazan familyasından, vücudu yandan basık, 50 santimetre uzunluğunda, 4-5 kilogram ağırlığında, sarı pullu, eti tatsız, kılçıklı bir tatlı su balığı (Abramis brama).
ALACABALIKÇIL
Balıkçılgiller familyasından, uzunluğu 50 santimetre, kül rengi, sazlıklarda yaşayan bir tür kuş (Ardeola ralloides).
AKBALIK
Sazangillerden, eti kılçıklı, yumurtası ile tarama yapılmış olan bir balık (Leuciscus). Akya balığı.
BOZUK
Bozulmuş olan. Kızgın, sıkıntılı. Madenî para, bozuk para. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ). Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık.
CURA
Mızrap ile çalınan iki veya üç teli olan halk sazı. Ufak tefek, gelişmemiş. Bir tür küçük atmaca.