Kelimeler arşivinde; içinde "oda" olan, toplam 195 tane kelime bulunuyor. İçerisinde oda bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu oda ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında oda olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ANAPLAZMODASTAT, KODALLIÇİFTLİĞİ, LAKTODANSİMETRE
MESOGASTROPODA, ODAKLANABİLMEK, ODAKLAYABİLMEK, SPERMATODAKTİL
MODALAŞTIRMAK, ODAKLAŞTIRMAK, ANKİLODAKTİLİ, ODAKLANABİLME, ODAKLANDIRMAK, ODAKLAYABİLME, PERİSSODAKTİL
MODALAŞTIRMA, ODAKLAŞTIRMA, EKTRODAKTİLİ, GYRODACTYLUS, JİRODAKTİLOZ, KLİNODAKTİLİ, MİKRODAKTİLİ, ODAKLANDIRMA, ŞİSTODAKTİLİ
HODANGİLLER, AKOMODASYON, BENZİODARON, GODAZLANMAK, GOSPODARLIK, KODALLANMAK, KODAZLANMAK, MONODAKTİLİ, PERODAKTİLİ, RODANOMETRİ
KODAMANLIK, MİKRODALGA, MODALAŞMAK, ODAKLANMAK, ODAKLAŞMAK, ODAKLAYICI, VOYVODALIK, CESTODARİA, HASODABAŞI, HETEROPODA, KODACHROME, KODAKLAMAK, KODALANMAK, ODAŞENLİĞİ, SCAPHOPODA, YENİODALAR
FEODALİTE, FEODALİZM, FEODALLİK, MODACILIK, MODALAŞMA, ODAKLAMAK, ODAKLANMA, ODAKLAŞMA, AMİODARON, AMPHİPODA, CHİLOPODA, DİPLOPODA, EUCESTODA, HACIKODAL, HASODALIK, KODACOLOR, LODALAMAK, ODAKÖLÇER, ODAKÖLÇÜM, ODALACAĞI, ODALANMAK, OSTRACODA, PANDOPODA, PANTOPODA
ODACILIK, ODAKLAMA, BODAŞMAK, COPEPODA, GODANLIK, GOSPODAR, HODALAMA, HODAYDAN, KODALLAK, MODALİTE, ODABURNU, ODALACAK, ODALIDAM, TİLOPODA, TODANLIK, TODARMAK
KODAMAN, MODAEVİ, ODABAŞI, VOYVODA, BODANAK, BODANAT, CESTODA, GODALAK, GODAMAN, HEMODAK, HODABIK, HODAKÇI, HODALAK, HODAMAN, ISOPODA, KODAFAR, KODALAK, KODALLI, KODAMAZ, KODAMCA, MODANLI, ODADÜZÜ, ODAKSAL, ODAYERİ
BAŞODA, FEODAL, MODACI, ODACIK, ODALIK, PAGODA, BODANA, CODALI, FODANA, GODAFA, HARODA, HASODA, HODALA, HODANA, KODAFA, KODALA, KODANA, MODANA, ODADAM, ODAKLA, ODAKÖY, ODAKTA, ODALAR, ODALIH, ODAÖNÜ, ODAŞIK, ÖLÜODA, PODALA, PODAMO, ZAGODA, Devamını Oku »»
HODAN, ODACI, ODALI, RODAJ, BODAÇ, BODAK, BODAM, BODAN, BODAR, BODAT, CODAL, CODAM, CODAR, CODAY, ÇODAN, GODAH, GODAK, GODAL, GODAN, GODAŞ, GODAZ, HODAH, HODAK, HODAL, HODAR, HODAY, KODAK, KODAL, KODAŞ, KODAZ, Devamını Oku »»
LODA, MODA, ODAK, RODA, SODA, BODA, FODA, GODA, KODA, NODA, ODAĞ, ODAH, ODAN
ODA
ODA
Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz. Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmî birlik. Yeniçeri kışlası.
PERİSSODAKTİL
Tek parmaklı.
MODALAŞTIRMAK
Moda durumuna getirmek.
SPERMATODAKTİL
Kimi akarlarda, erkek tarafından üretilen spermanın dişinin üçüncü ve dördüncü koksaları arasında bulunan çiftleşme keselerine aktarılmasını sağlayan şeliser modifikasyonu.
LAKTODANSİMETRE
Sütün yoğunluğunu ölçen alet.
KODALLIÇİFTLİĞİ
Yozgat ilinde, Sorgun ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
ODAKLANABİLMEK
Odaklanma imkânı olmak.
ODAKLAYABİLMEK
Odaklama imkânı veya olasılığı bulunmak.
MESOGASTROPODA
Hortumlu salyangozlar. Streptoneura alt sınıfında bulunan Hydrobiidae, Pilidae ve Pleuroceridae ailelerinde bulunan, trematodlara ara konaklık yapan deniz ve tatlı su salyangozu takımı.
ANAPLAZMODASTAT
Hayvanlarda anaplazmozisin kontrolünde kullanılan kimyasal maddelerden herhangi biri.
ANKİLODAKTİLİ
Parmak yapışması.
ODAKLANDIRMAK
Odaklanma işini yaptırmak.
ODAKLAYABİLME
Odaklayabilmek işi.
MODALAŞTIRMA
Modalaştırmak işi.
ODAKLANABİLME
Odaklanabilmek işi.
ODAKLAŞTIRMAK
Bir ışık demetini veya elektron akışını bir noktaya toplamak. Odak durumuna getirmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde ODA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BİDON
İçine çeşitli maddeler konulan, sac, plastik veya çinkodan yapılmış kap.
AKORTSUZLAŞTIRMAK
Ses düzensizliği veya ayarsızlığı meydana getirmek. Radyoda bir ayar frekansında sapma meydana getirmek.
BENZEŞEN
Ünlü veya ünsüz benzeşmelerinde, etki altında kalan ünlü veya ünsüz: Sütçü (süt-çü), ekmekten (ekmek-ten), odalardan (oda-lar-dan) kelimelerinde bulunan -çü, -ten, -dan eklerindeki ünsüz veya ünlüler gibi.
ASKI
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
AMORTİ
Birden ödenerek faizinin işlemesine son verilen tahvil. Piyangoda bilet değeri kadar kazanılan ikramiye.
BORNOZ
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, önden açık, havludan yapılmış giyecek. Kuzey Afrika'da Berberilerin giydikleri başlıklı, geniş, kısa kollu bir üstlük.
BETONARME
Yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, demirli beton. Bu yöntemle yapılmış.
ALLEGRETTO
Allegrodan biraz daha ağır bir biçimde (çalınarak).
BAŞODA
Geleneksel Türk evinde özellikle konukların ağırlandığı büyük ve özenli bir biçimde döşenmiş oda.
BOĞADA
Küllü veya sodalı su ile çamaşır yıkama. Yıkanmak üzere hazırlanmış çamaşırın üzerine sıcak kül suyu süzme işi.
ALIŞTIRMA
Alıştırmak işi. Vücudun gücünü ve dayanıklılığını artırmak için yapılmış olan uygulama, hazırlık çalışması, idman, egzersiz, antrenman. Bir beceriyi, bilgiyi kazanmak için yapılmış olan tekrar, temrin, talim, egzersiz. Bir araç motorundan tam verim elde edilebilmesi için ilk dönemlerinde yüksek devirde düşük hızda çalıştırılması, rodaj.
ARALIK
Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.
AYRIKLIK
Ayrıklı olma durumu, ayrı tutma, ayrı tutulma. Kaplamları birbirinden ayrı olmakla birlikte aynı yakın cinsin kaplamına giren kavramlar arasındaki bağlantı. Elips, daire, parabol, hiperbol vb. bir konik üzerinde hareket eden cismi, odağa veya merkeze birleştiren doğrunun büyük eksen ile yaptığı açı. Önermelerin birbirine bağlanması işleminde ya . ya . ve ya da ile gösterilen ilişki. Kural dışılık. Genel kuraldan ayrılma, derogasyon.
AKORTSUZLUK
Ses düzensizliği ya da ayarsızlığı. Radyoda gerçek ayar frekansı ile doğru değeri arasındaki sapma.
BANYOLU
İçinde banyo bölümü olan. Banyodan henüz çıkmış (kimse).
AJANS
Haber toplama, yayma ve üyelerine dağıtma işiyle uğraşan kuruluş. Bu iş kollarının çalıştığı büro. Radyoda haber bülteni.
BOMBARDON
Bandoda en kalın sesi veren, pistonlu, nefesli çalgı.
BANDOCU
Bandoda görevi olan kimse, mızıkacı.
AYDINLIK
Bir yeri aydınlatan güç, ışık. Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh. Kötülükten uzak, temiz, saf. Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk. Işık alan.
BEKARHANE
Bekârların kalması için ayrılmış veya düzenlenmiş oda. Bekârların yaşadığı müstakil ev.