Kelimeler arşivinde; içinde "nen" olan, toplam 227 tane kelime bulunuyor. İçerisinde nen bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu nen ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında nen olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DÖNENCELERARASI
HİDRANENSEFALİ, MEROANENSEFALİ, SİNENSEFALOSEL
GÖNENDİRİLMEK, ÇİĞNENEBİLMEK, MENENDİARMUDU
GÖNENDİRİLME, ÇİĞNENEBİLME, DENENEBİLMEK, DİNNENDİRMEK, GÜNDİNNENMEK, HIRTDEYİNNEN, KANNENDİRMEK, MAHZUNNENMEK, RİNENSEFALON
DIŞBESLENEN, GÖNENDİRMEK, CİCİNENENET, DENENEBİLME, DİNNENDİREN, DÖNENCEALTI, DÖNENDİRMEK, FONENDESKOP, GİRENNENMEK, GONENDİRMEK, GÖNENMEKLİK, İNKONTİNENS, NANENSEFALİ, PERMANENTES, SECERNENTEA, TÜMLEVLENEN
ÖZBESLENEN, ANENSEFALİ, BELELİKNEN, CİNNENMEYH, CİNNNENMEK, EMİNENSİYA, GÖNENDİRME, GÖNENLEMEK, HANENDELİK, KİSKİSNENE, NENENBEŞİK, SİĞENENMEK, SİNNENBÖZÜ, SİNNENMECE
ÇİĞNENMEK, DÖNENCELİ, APARGINEN, CİNNENMEK, CÜVEKNENE, ÇEYNENMEK, DENENCELİ, DİGNENMEK, DİĞNENMEK, DİNNENGİN, DİNNENMEK, DİŞNENİĞİ, DÖĞNENMEK, EMEDENNEN, GEŞDÜĞNEN, GEŞTİNENİ, GİZGİNNEN, NENEHATUN, SENİYİNEN, SİGNENMEH, SİĞNENMEÇ, SİĞNENMEK, SİNNENBEÇ, SİNNENGEÇ, SİNNENMEÇ, SİNNENMEK, TENNENMEK, TEZDENNEN, TEZDİGNEN, ÜNNENGEME, Devamını Oku »»
BESLENEN, ÇİĞNENİŞ, ÇİĞNENME, DENENMEK, DÖNENCEL, DÖNENMEK, GÖNENÇLİ, GÖNENMEK, MECCANEN, MENENJİT, MUKANNEN, SEYYANEN, TAHMİNEN, VİCDANEN, ALAGÖNEN, AYGÖNENÇ, CİCİNENE, DEPMENEN, DEPONENS, DİNENMEÇ, DİNENMEK, DİNNENİK, DÖNENÇAY, EDİRNENE, EĞNENMEK, ENNENMEK, EVEDİNEN, EYNENMEK, GONENMEK, GÖZLENEN, Devamını Oku »»
BEDENEN, BİLİNEN, BÖLÜNEN, DENENME, DÖNENCE, DÖNENME, ENENMEK, FEMİNEN, GÖNENME, HANENDE, KANUNEN, PEŞİNEN, YAKİNEN, AĞANENE, BALNENE, BEMİNEN, ÇÖNENME, ÇÖZÜNEN, DİRENEN, DÖNENGİ, EBENENE, ERGÖNEN, EŞŞENEN, GARNENE, GÖNENCE, GÖNENER, GÖNENLİ, GÜCÜNEN, GÜNENDİ, HATNENE, Devamını Oku »»
ALENEN, ENENME, GÖNENÇ, İLANEN, MENENT, ZIMNEN, ZİHNEN, ANENET, DEYNEN, DİĞNEN, ELENEN, ENENİK, ENENTE, ENENÜK, İNENİK, KENENT, KÖNENE, NENCEN, NENDEK, NENELİ, NENNEN, NENSEL
AYNEN, DİNEN, GÖNEN, MANEN, TANEN, ÇÖNEN, DÖNEN, DÜNEN, ENENE, ENENK, EYNEN, GONEN, KENEN, LENEN, LİNEN, MENEN, NENCE, NENEŞ, NENİN, NENNİ, SÖNEN, UNNEN, YENEN, ZENEN
NENE, NENA, NENİ, ÖNEN
NEN
NEN
Ninni. Niye. İle anlamında kullanılır: Kimnen geziyordun?. madde ("matière" anlamında) (bk. özdek).
MAHZUNNENMEK
Mahzunlaşmak.
HİDRANENSEFALİ
Beyin yarım kürelerinin gelişmemesi ve onların yerini beyin-omurilik sıvısının doldurmasıyla belirgin doğuştan görülen bir yapılış bozukluğu. Kuzu ve buzağılarda akabane, mavidil, Rift vadisi humması, Wesselbron hastalığı, Chuzan ve Cache Vadisi Humması ve pestivirüs gibi viral enfeksiyonlarda biçimlenir.
GÖNENDİRİLME
Gönderilmek işi.
GÜNDİNNENMEK
Güneş batmak.
MEROANENSEFALİ
Beynin bir bölümünün doğuştan yokluğu.
KANNENDİRMEK
Şerbet, su ve benzerleri şeyleri doyuncaya kadar içirmek.
GÖNENDİRİLMEK
Gönenme işi yaptırılmak.
ÇİĞNENEBİLME
Çiğnenebilmek işi.
DİNNENDİRMEK
Yanan lamba ve ateşi söndürmek.
ÇİĞNENEBİLMEK
Çiğnenme imkânı veya olasılığı bulunmak.
MENENDİARMUDU
Yazın yetişen yeşil renkli, olgunlaştıkça sararan bir çeşit armut.
DÖNENCELERARASI
Yeryuvarı üzerinde Oğlak ve Yengeç dönenceleri (23° 27' K ve 23° 27' G) arasında kalan, genellikle sıcak iklimlerin egemen olduğu kuşağın yayılma alanı, bkz, dönence, Oğlak dönencesi, Yengeç dönencesi.
DENENEBİLMEK
Denenme imkânı veya olasılığı bulunmak.
SİNENSEFALOSEL
Etrafındaki doku kısımlarına yapışık olan ensefalosel.
HIRTDEYİNNEN
Gırtlağından.
Bu bölümde tanımı içerisinde NEN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABULLABUT
Kaba saba ve anlayışsız (kimse). Biçimsiz ve kötü giyinen, giyimine özen göstermeyen (kimse).
AĞCI
Ağ ile balık tutarak geçinen kimse.
AKBABA
Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.
AĞAÇKAKAN
Serçegillerden, gagasıyla ağaçları oyabilen ve ağaç kurtlarını yiyerek beslenen, uzun gagalı kuş (Picus).
ABARTICI
Abartıyı huy edinen (kimse), abartmacı, mübalağacı.
AĞABEY
Büyük erkek kardeş, ağa, aka, ede, efe. Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü.
ADAMCIK
Kendisine acınılan kimse. Yerilen, küçümsenen kimse.
AÇIKÇA
Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre.
AKAR
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret. Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı. Sıvı, mai, likit.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
AÇIKLANAN
Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan.
AGUCUK
Süt çocuğunu sevmek için söylenen bir söz.
AFERİN
Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo. Öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı.
AKASYA
Baklagillerden, sıcak iklimlerde birçok türü yetişen ve tanen, zamk, boya vb. maddelerin yapımında kullanılan bir ağaç (Acacia). Baklagillerden, yurdumuzda yetişen bir süs ve gölge ağacı, salkım ağacı, yalancı akasya (Robinia pseudoacacia).
AĞILLANMAK
Toplanıp bir arada durmak. Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek.
AÇILAMA
Güç bir sahnenin çeşitli açılardan çekiminin yapılması.
AİDAT
Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti. Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para. Kesenek.
AĞITLAMA
Ölmüşleri anmak için düzenlenen törende okunan övgü.
AH
İlenme, beddua. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.
AHFEŞ
"Söylenen sözü anlamadan kafa sallayarak onaylamak" anlamında Ahfeş'in keçisi gibi başını sallamak deyiminde geçen bir söz.