İçinde LAĞ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "lağ" olan, toplam 317 tane kelime bulunuyor. İçerisinde lağ bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu lağ ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında lağ olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

ÇOMAKDAĞKIZILAĞAÇ, KİRKİTNAMAZLAĞASI

16 harfli kelimeler

ISILAĞIRLIKÖLÇÜM

15 harfli kelimeler

OLAĞANLAŞTIRMAK, HARMANYUVARLAĞI

14 harfli kelimeler

OLAĞANLAŞTIRMA, KULAĞAKAÇANLAR, OLAĞANBASIKLIK

13 harfli kelimeler

MÜBALAĞACILIK, OLAĞANÜSTÜLÜK, DENİZKOZALAĞI, BOYUNÇAKALAĞI, ELLİNAMAZLAĞA, İSMAİLAĞATOLU, KULAĞUZLAYICI, OĞLAMANOTLAĞI, OLAĞANDIŞILIK, ŞANINAMAZLAĞA, YILANOHLAĞISI

12 harfli kelimeler

OLAĞANLAŞMAK, TAVŞANKULAĞI, TOPARLAĞIMSI, AVLAĞIÇAYIRI, BÜYÜKÇALAĞIL, CİVANYAYLAĞI, DAVŞANKULAĞI, DEVETOPALAĞI, GOLAĞAZDAMAK, GULAĞASMAMAK, KULAĞUZLAMAK, KÜÇÜKÇALAĞIL, ŞEYTANKULAĞI, ŞIRLAĞANYAĞI, TIRPANKULAĞI, YERYUVARLAĞI

11 harfli kelimeler

ASLANKULAĞI, KILAĞILAMAK, KULAĞAKAÇAN, LAĞVEDİLMEK, LAĞVOLUNMAK, MÜBALAĞASIZ, OLAĞANLAŞMA, SIÇANKULAĞI, ALAĞARANLIK, DENİZKULAĞI, DOMUZKULAĞI, GILAĞILAMAK, HALİLAĞALAR, KATIRGULAĞI, KATIRKULAĞI, KILAĞLANMAK, LAĞIMCIBAŞI, SAMANYALAĞI, SAMANYOLAĞI, SANDALAĞACI, SICANKULAĞI, YUMURTLAĞAN

10 harfli kelimeler

EŞEKKULAĞI, FAREKULAĞI, KILAĞILAMA, LAĞIMCILIK, MÜBALAĞACI, MÜBALAĞALI, OLAĞANÜSTÜ, KUZUKULAĞI, AVLAĞIKAYA, AVLAĞISÖKÜ, AYIAPALAĞI, CONALAĞARI, DOLAĞALMAK, GURTGULAĞA, GURTGULAĞI, GUZUGULAĞI, GUZUKULAĞI, KEDİKULAĞI, KEDİYOLAĞI, KILAĞLAMAK, KURTKULAĞI, KUZİKULAĞI, LAĞVEDİLME, LAĞVOLUNMA, MISMILAĞAÇ, NANIAZLAĞI, POYRAZLAĞI, ŞIRLAĞANLI, TAHTALAĞAN, TALAĞAURUV

9 harfli kelimeler

AYIKULAĞI, CANKULAĞI, FİLKULAĞI, KILAĞISIZ, KIZILAĞAÇ, LAĞVETMEK, LAĞVOLMAK, NAMAZLAĞI, OLAĞANLIK, ALAĞARANI, ALAĞAZLIK, ALAĞELMEK, ALAĞIZLIK, ALAĞÖBELİ, ARTIKLAĞA, ARTIKLAĞI, AYIGULAĞI, BALIKLAĞI, BELAĞEYRU, BOĞAZLAĞA, BOĞAZLAĞI, BOĞAZLAĞU, BUZYALAĞI, CUVALLAĞI, ÇABALAĞAN, ÇAMURLAĞI, DEVKULAĞI, DİLDOLAĞI, DONIZLAĞI, EBEGULAĞI, Devamını Oku »»

8 harfli kelimeler

KAVLAĞAN, KILAĞILI, KOLAĞASI, KURLAĞAN, MÜBALAĞA, ŞIRLAĞAN, ALAĞABAK, ALAĞABAŞ, ALAĞARGA, ALAĞIZCI, ALAĞIZLI, ATKULAĞI, AYAZLAĞI, BALLAĞAN, BOZLAĞAN, CIZLAĞAN, ÇANĞLAĞA, ÇATLAĞUÇ, ÇILLAĞAÇ, ÇILLAĞAŞ, ÇIRLAĞAÇ, ÇOĞLAĞAN, DIRLAĞAN, ELAĞIZDA, FIŞLAĞAN, FİŞLAĞAN, GAVLAĞAN, GERLAĞAN, GÖLAĞILI, GÜLAĞACI, Devamını Oku »»

7 harfli kelimeler

DAĞLAĞI, GÜLAĞAÇ, ALAĞARA, ALAĞBAK, ALAĞEÇİ, ANLAĞAN, AVLAĞAN, BAĞLAĞA, BAĞLAĞI, BAKLAĞI, BALAĞIZ, BOKLAĞA, BOKLAĞI, CALAĞAN, ÇAĞLAĞA, ÇANLAĞA, ÇANLAĞI, ÇÖLAĞAN, DALAĞAN, DUZLAĞI, ELAĞACI, ELAĞUNA, ELLAĞAM, ELULAĞI, EMBİLAĞ, GOLAĞAZ, GÜLAĞZI, HAKLAĞA, HAKLAĞI, HAVLAĞA, Devamını Oku »»

6 harfli kelimeler

KILAĞI, MEBLAĞ, OLAĞAN, AKLAĞI, ALAĞAZ, ALAĞIR, ALAĞIZ, ALAĞÖT, ALAĞRA, ALAĞUZ, AVLAĞA, AVLAĞI, AVLAĞU, BİLAĞI, BORLAĞ, CAPLAĞ, CIZLAĞ, DAYLAĞ, ELAĞIZ, GILAĞI, GILAĞU, İLAĞAÇ, İLAĞAN, İLAĞAT, KALAĞU, LAĞARA, MALAĞA, OFLAĞI, OHLAĞA, OHLAĞI, Devamını Oku »»

5 harfli kelimeler

İBLAĞ, LAĞIM, LAĞIV, AVLAĞ, BALAĞ, DİLAĞ, DOLAĞ, ELAĞE, GILAĞ, ISLAĞ, KILAĞ, LAĞIP, LAĞIZ, LAĞUP, LAĞUZ, LAĞVA, OĞLAĞ, OHLAĞ, OKLAĞ, OLAĞI, PALAĞ

4 harfli kelimeler

ULAĞ

3 harfli kelimeler

LAĞ

Bazı kelimelerin anlamları

LAĞ

Toprak damlarda, yollarda toprağı ezmek için kullanılan taş silindir. Alay etmek.

İSMAİLAĞATOLU

Aksaray şehrinde, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

KİRKİTNAMAZLAĞASI

Duvara asılan kilim ya da palaz. (Yeşilova Aksaray Niğde).

MÜBALAĞACILIK

Abartıcılık.

ELLİNAMAZLAĞA

Duvarlara asılan halı. (Yeşilova Aksaray Niğde).

BOYUNÇAKALAĞI

Gerdan.

OLAĞANÜSTÜLÜK

Olağanüstü olma durumu, fevkaladelik, harikuladelik.

OLAĞANLAŞTIRMA

Olağanlaştırmak işi.

KULAĞAKAÇANLAR

Yarıbaşkalaşım gösteren ve genellikle hayvansal maddelerle beslenen, seyrek olarak otçul, gececi, kemirici, kısa kanatlı böcekler takımı.

ISILAĞIRLIKÖLÇÜM

Isıtılan özdeklerin ağırlık değişimlerini saptayarak evre geçişlerini, bileşik oluşum ya da bozunumlarını belirleme yöntemi.

OLAĞANBASIKLIK

beklem oranının, olağan dağılım için elde edilen değere eşit olduğu durum. Beklem oranı bu değerden küçük ise, dağılımın çokbasıklığından, büyük ise azbasıklığından söz edilir.

OLAĞANLAŞTIRMAK

Olağan duruma getirmek.

DENİZKOZALAĞI

Konik biçimli kabuğunda bir yarık bulunan, karından bacaklı yumuşakça (Conus).

ÇOMAKDAĞKIZILAĞAÇ

Muğla şehri, Milâs belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

KULAĞUZLAYICI

Rehber, yol gösteren.

HARMANYUVARLAĞI

Harman yerini düzlemekte kullanılan, loğ'a benzer, iki yan yüzündeki çukurlara geçirilen bir çatal ağaç yardımıyla hayvanla çekilen büyük taş. (Kırklareli).

  -   -   -  

Anlamında LAĞ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde LAĞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANGARYA

Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmet. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılmış olan iş. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması. Bir kişiye görevi dışında yaptırılan iş.

ABARTMAK

Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.

AĞIRLIK

Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.

ABARTILI

Olduğundan fazla gösterilen, abartmalı, mübalağalı. Abartarak, abartılı olarak, mübalağalı bir biçimde.

ABARTI

Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa.

BİLEMEK

Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak. Güçlendirmek, etkisini artırmak.

BAŞKONAKÇI

Asalağın en iyi geliştiği, dolayısıyla en çok yararlandığı ve yaşamaktan hoşlandığı konakçı.

ALELADE

Her zaman görülen, olağan. Bayağı.

ANANAS

Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus). Bu ağacın çam kozalağına benzeyen, iri, güzel kokulu, lezzetli meyvesi.

ABARTISIZ

Olduğu gibi gösterilen, abartmasız, mübalağasız. Abartmadan, abartısız olarak, mübalağasız bir biçimde.

BOL

İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı. Nicelik bakımından olağandan veya alışılandan çok, kıt karşıtı. Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki.

BASİT

Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. Süssüz, gösterişsiz. Kolay. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.

ARMONİ

İki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek bir biçimdeki uyumu, harmoni.

ANTİKA

Tarihsel bir döneme ait olan. Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılmış olan diş diş süs, sıçandişi. Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka. Eski çağlardan kalma eser. Antik.

ABARTICILIK

Abartıcı olma durumu, abartmacılık, mübalağacılık.

ACAYİP

Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. Şaşma anlatan bir söz.

ABARTICI

Abartıyı huy edinen (kimse), abartmacı, mübalağacı.

BACA

Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol. Çatı penceresi. Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği.

AKIŞMA

Akışmak işi. Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması.

AVARIZ

Kazalar, belalar. Engebe. Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi.