Kelimeler arşivinde; içinde "azık" olan, toplam 62 tane kelime bulunuyor. İçerisinde azık bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu azık ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında azık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
AZIKLANDIRMAK
YAZIKAPLANCI, YAZIKARAKUYU, KAZIKLIBUCAK
AŞAĞIAZIKLI, YAZIKLANMAK, KAZIKLIKAYA, KAZIKLANMAK
KAZIKLAMAK, AZIKLANMAK, KAZIKLANMA, KAZIKLARIM, YAZIKLANMA, YAZIKLAMAK, KAZIKLAYIŞ, KAZIKÇILIK, DEMİRKAZIK, AZIKSIZLIK, TATLIKAZIK
YAZIKINIK, KAZIKOĞLU, KAZIKTEPE, YAZIKAVAK, KAZIKKAYA, KAZIKAYAK, EĞRİKAZIK, AZIKLAMAK, YAZIKIŞLA, KAZIKLAMA, YAZIKONAK, KAZIKAZAN
YAZIKAYA, YAZIKENT, ZIRHAZIK, YAZIKMAK, ZIMBAZIK, ZINBAZIK, ZINGAZIK, YAZIKARA, ZINĞAZIK, ZINKAZIK, TAZIKANI, DIRKAZIK, YAZIKSIZ, TAZIKMAK
KAZIKLI, AZIKLIK, AZIKSIZ, ZIMAZIK, YAZIKÖY, KAZIKÇI, MAZIKÖY
AZIKÇI, AZIKLI
YAZIK, GAZIK, ZAZIK, MAZIK, KAZIK, HAZIK, PAZIK
AZIK
AZIK
Gereken yiyecek ve içecek şeyler, nevale.
YAZIKAPLANCI
Yozgat ilinde, Hasbek nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
KAZIKLIKAYA
Çorum ilinde, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
YAZIKLAMAK
Acımak, üzülmek.
KAZIKLIBUCAK
Muğla ili, Milâs belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
KAZIKLANMAK
Bir malı değerinden çok pahalıya almak, alışverişte aldatılmak. Kazığa oturtulmak.
AŞAĞIAZIKLI
Mardin şehri, Kızıltepe ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
AZIKLANMAK
Erzak edinmek.
KAZIKLAYIŞ
Kazıklama işi.
KAZIKLAMAK
Bir tarla veya arsanın sınırını belirtmek için kazık çakmak. Kazık cezasına çarptırmak. Bir malı, bir kimseye değerinden çok pahalıya satmak, alışverişte aldatmak.
YAZIKARAKUYU
Adıyaman şehrinde, Kızılin nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
YAZIKLANMAK
Üzülmek, acınmak, esef etmek, teessüf etmek.
KAZIKLANMA
Kazıklanmak işi.
AZIKLANDIRMAK
Azık vermek.
KAZIKLARIM
Hoş geldiniz.
YAZIKLANMA
Yazıklanmak işi, esef, teessüf.
Bu bölümde tanımı içerisinde AZIK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BALYOZ
Taş kırma, kazık çakma, duvar yıkma vb. işlerde kullanılan, çok iri, ağır çekiç, varyos.
ÇAKILI
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş. Çakılmış, bir şeye bağlı. Yeri değişmez, sabit.
AZIKLIK
Azık olarak ayrılan veya hazırlanan yiyecekler. Hemen yemek üzere, harman zamanından önce biçilip savrulan ekin. Azık koymaya yarayan kap veya torba.
HAYIF
Haksızlık, insafsızlık. Acınma, üzülme. "Vah, heyhat, yazık" anlamlarında kullanılan bir söz.
BESİN
Yenilebilir, beslenmeye elverişli her tür madde, azık, gıda. Yaşamak, varlığını sürdürmek için gerekli şey.
GÖLGELİK
Gölge altında bulunan yer. Kazıkların ve belli kalınlıktaki dikmelerin üzerine bindirilmiş bir tür demir veya ahşap çardak, sayeban, pergola.
KAKALAMAK
Kakmak. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak. Sürekli çekiştirmek, itmek, kakıp durmak. Kaka yapmak.
ÇAKMAK
Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası. Vurarak sokup yerleştirmek. Anlamak, bilmek. Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni. Sınavda başarısız olmak. Vurmak. Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti. İçki içmek. Saplamak. Parıldamak, ışık vermek. Sezinlemek, anlamak, farkına varmak. Kazık çakıp hayvan bağlamak. Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı. Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak. Çivi ile tutturmak. Kabul etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak.
HAYFA
"Eyvah, yazık, heyhat" anlamlarında kullanılan bir söz.
GÜNAH
Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal. Kabahat, hafif suç. Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık. Sorumluluk, vebal.
GEÇİRMEK
Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak. Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak. Zaman harcamak. Giymek, giyinmek. Birine kötü söz söylemek. Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak. Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak. Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak. Herhangi bir durumu yaşamış olmak. Tespit etmek, yazmak, kaydetmek. Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek. Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek. Etmek, yapmak. Hastalık bulaştırmak. Vurmak.
DİKEÇ
Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir. Kazık, sırık, ağaç çubuk.
EFSUS
Yazık, eyvah.
AZIKSIZLIK
Azıksız olma durumu.
CAİZE
Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş. Yazıda bir sözün olduğu gibi tekrarlandığını göstermek için alt hizasına konulan tırnak biçimindeki noktalama işareti. Yol yiyeceği, azık.
DALYAN
Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri.
GİNSENG
Çin, Japonya, Kore vb. Uzak Doğu ülkelerinde yetişen, geleneksel tedavilerde kullanılan, kazık köklü, otsu ve çok yıllık bir bitki (Panax ginseng).
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
HEYHAT
"Yazık, ne yazık" anlamında kullanılan bir söz.
APLİKASYON
Uygulama. Bir kumaş üzerine başka bir kumaş parçası veya bir dantel dikilerek yapılmış olan süs. Eldeki haritaya göre arazi üzerinde bir parseli kazıklarla belirtme.