Sonu GENÇ ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "genç" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. Sonu genç ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında genç olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde genç olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

GENÇ

Yaşı ilerlememiş olan, ihtiyar karşıtı. Yeni gelişmekte olan, kısa bir geçmişi olan. Gençlikteki özelliklerini koruyan, dinç. Gelişmesini tamamlamamış olan (bitki, hayvan). Bingöl iline bağlı ilçelerden biri. Zihin bakımından yeterince gelişmemiş, toy.

ÖZGENÇ

Özü genç kimse.

ERGENÇ

Genç erkek.

GEPGENÇ

Çok genç. Çok genç olarak, çok gençken.

GEPEGENÇ

Gencecik.

  -   -   -  

Anlamında GENÇ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GENÇ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GENÇLEŞMEK

Bir kuruluş genç üyelerle yenileşmek. Genç görünmek. Yeniden gençlik ve canlılık kazanmak.

CAHİL

Öğrenim görmemiş, okumamış. Deneysiz, genç, toy (delikanlı veya kız). Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan.

CİVAN

Yakışıklı genç erkek veya güzel genç kadın. Genç ve yakışıklı.

AZAP

Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç. Yeniçeriler zamanında gerektikçe sancaklardaki gençlerden toplanıp ordu ve donanmaya katılan asker. İslam inanışına göre dünyada günah işlemiş olanlara ahirette verilecek ceza. Anadolu'nun birçok bölgesinde çiftlik uşağı.

GENCECİK

Çok genç, gepegenç, gepegencecik.

BACAK

Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale.

ÇİÇEKLENMEK

Çiçek açmak, çiçek vermek, çiçekli duruma gelmek. Tazelenmek, gençleşmek. Gelişmeye başlamak.

BİTNİK

Genel davranışları ve hırpani giysileri ile toplum hayatından kopma eğilimi gösteren ve toplum dışında bir yaşantısı olan genç.

GENCELME

Gencelmek durumu, gençlik.

GENCELMEK

Gençleşmek.

CAHİLLİK

Bilgisizlik. Gençlik, toyluk, deneyimsizlik. Gençlik, toyluk, deneyimsizlik yüzünden işlenen kusur.

AĞIT

Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getiren söz veya ezgi. Gelinin arkasından niteliklerini anlatan söz veya ezgi. Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye.

DELİKANLI

Çocukluk çağından çıkmış genç erkek. Gençlere bir seslenme sözü. Sözünün eri, dürüst, namuslu (kimse).

GENÇLEŞTİRİLMEK

Gençleştirme işi yapılmak.

BAHAR

İlkbahar. Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar. Baharat. Gençlik dönemi.

GENÇLEŞME

Gençleşmek işi.

EĞİTİM

Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye. Eğitim bilimi.

CARİYE

Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık.

ATKUYRUĞU

Atkuyruğugillerden, kök sapı ömürlü olan, genellikle nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki, zemberek otu (Equisetum arvense). Genç kızların saçlarını başlarının arkasına toplayarak uç bölümünü kaldırıp serbest bıraktıkları saç biçimi.

ÇOCUK

Küçük yaştaki erkek ya da kız. Genç erkek. Soy bakımından oğul veya kız, evlat. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse. Büyüklere yakışmayacak, daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak.