Sonu FİLE ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "file" olan, toplam 8 adet kelime bulunmaktadır. Sonu file ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında file olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde file olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

9 harfli kelimeler

KONTRFİLE

7 harfli kelimeler

BONFİLE, SÜRFİLE

6 harfli kelimeler

DEFİLE, KAFİLE, NAFİLE, GEFİLE

4 harfli kelimeler

FİLE

Bazı kelimelerin anlamları

FİLE

Yün, pamuk vb. ipliklerden düğümlerle oluşmuş ağ. Alışverişte öteberi taşımak için kullanılan, ilmeklerden oluşan ağ torba. Saçların dağılmaması için kullanılan ağ biçiminde örgü. Ağ.

DEFİLE

Giyecekleri tanıtmak amacıyla mankenlerin yaptıkları gösteri, giyim gösterisi.

NAFİLE

Yararsız. Boşuna, boş yere. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.

BONFİLE

Kasaplık hayvanlarda bel kemiğinin iki yanında bulunan ve yumuşaklığı dolayısıyla beğenilen et bölümü. Bu bölümden hazırlanan et dilimi.

GEFİLE

Kafile: gefile ğatır: deve kervanı. Arapça kökenli kafile: kafile.

SÜRFİLE

Seyrek ve çapraz (dikiş).

KAFİLE

Birlikte hareket eden topluluk. Sıra ile gönderilen şeylerin her bir bölüğü. Aynı yöne giden taşıt veya yolcu topluluğu, konvoy.

KONTRFİLE

Kesim hayvanlarında, bel kemiğindeki dikensi çıkıntının iki yanında bulunan et dilimi.

  -   -   -  

Anlamında FİLE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde FİLE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BARHANA

Kafile, küçük kervan. Göç eşyası, ev eşyası.

BAKRANA

Küme, grup, kafile.

KONVOY

Aynı yere giden taşıt veya yolcu topluluğu, kafile. Savaş gemileri tarafından korunan yük gemileri katarı.

BARANA

Fasulye sırığı ve üzüm çubuklarını dayamaya yarayan çatal ağaç, kazık. İnce döşeme. Demir tırmık. Baklava biçimi mayın. Deve hamudunun ön ve arka kısmı (semercilikte). Lop yumurtanın üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek yapılan bir yemek. Salata, ot yemeği. Ispanak, semizotu gibi sebzelerin pirinçle pişirilen yemeği. Kuru üzüm, nohut ve boyun eti ile yapılan yemek (kuru üzüm üzerine ayva da konulur). Grup, takım, kafile, kalabalık, göç, küçük kervan, aile fertleri. Toplantı, parti, fırka, dernek. Bahçe duvarı, çit, avlu duvarları üzerine konulan çalı çırpı, harçsız yapılan duvar, tarla sınırı, tarlaların alt yanına çekilen taş set, siper. Topluluk. Büyük demir tırmık.

BLOK

Kocaman ve ağır kitle. İçine resim veya yazı kâğıtları konulan karton kap. Politik çıkarları sebebiyle birlik kuran devletler topluluğu. Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken önünde iki veya üç kişinin elleri ile oluşturdukları perde. Yapı adası. Birden çok bölümü bir araya getirilmiş olan, bir bütün oluşturan.

BONFİLELİK

Bonfile yapmaya elverişli (et).

KUŞGÖMÜ

Pastırmanın fileto bölümü.

KALECİLİK

Kalecinin yaptığı iş, file bekçiliği.

AKBAŞLI

Papatya. İnce ve sık yapraklı, beyaz çiçekli bir yabani ot, ayvadana. Küfür olarak kullanılır. Düğün sırasında hediyeleri kız tarafına götürecek kafilede ilâhi okuyanın arkasında bulunan yaşlı kadın. Civanperçemi. Sakarya şehrinde, Kaynarca belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

KALECİ

Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu, file bekçisi.

KOREOGRAFİ

Dans adımlarının kâğıda geçirilmesi. Bir baleyi oluşturan adım, figür ve anlatımların bütünü. Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatları.

SMAÇÖR

Voleybolda topu file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya sertçe vuran oyuncu, kütör.

KOLEKSİYON

Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünü, derlem. Modaevlerinin giyimdeki yenilikleri tanıtmak için düzenlediği defilelerde gösterilen modellerin bütünü.

BAHARNA

Küme, grup, kafile.

BOŞUNA

Boş, yararsız, gereksiz, beyhude, nafile. Boş yere, yararsız yere, sebepsiz yere, gereksiz, boşu boşuna, beyhude, beyhude yere, nafile, tevekkeli.

HANUT

Özellikle turist kafilelerini alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzde.

YARARSIZ

Yarar sağlamayan, yararı olmayan, işe yaramayan, yarayışsız, faydasız, nafile, avantajsız.

KOREOGRAF

Baleyi oluşturan adım ve figürleri düzenleyen sanatçı. Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatlarını düzenleyen kimse. Koreografi eserleri yazarı.

NET

Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen. İyi duyulan (ses). Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan. Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz. Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi.

İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.