Sonu OKKA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "okka" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu okka ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında okka olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde okka olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

OKKA

1,282 kilogram veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye.

TOKKA

Toka. Pencere.

HOKKA

Metal, cam veya topraktan yapılmış, içine mürekkep vb. şeyler konulan küçük kap.

DOKKA

Aşığın tepesi üstüne dikilmesi.

  -   -   -  

Anlamında OKKA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde OKKA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KIYYE

Okka.

DİVİT

Hokkadaki mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan ve değişik uçları olan bir kalem türü.

GILE

Bilgiçlik taslayan, ukalâ. Hileci. Oyuncu, hokkabaz.

ÇANAH

Saksı. Üç okkalık bir çeşit tahıl ölçeği. Yayvan ve yuvarlak kap. Çanak.

ÇEPKA

Üzüm salkımı: Şu bağ çok iyi, bir çepkası bir okka gelir.

VARYETE

Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. Varyasyon.

LİKA

Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek.

DİRHEM

Okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 gramlık eski bir ağırlık ölçüsü. Bir tür gümüş para.

ÖLÇEK

Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü. Tahıl ölçmeye yarar kap, kile. Bir ölçü aletinin üzerinde çizgilerle ayrılmış bölüm, kadran. Bu ölçü miktarında olan. Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü. Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki oran.

ARDALAMAK

Geriye kalmak, beklemek, arkada kalmak: Onlarla giderken ardala, seninle konuşacaklarım var. Tartmak, okkalamak: Şu torbadaki mısırı ardala, bak ne kadar gelir. Torba, heybe ve benzerleri yükü eşeğe ya da bir yere dengeli olarak yüklemek, asmak.

OKKALAMA

Okkalamak işi.

HÜRMETLİ

Saygılı. Oldukça büyük, okkalı.

OKKALIK

Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan.

HOKKABAZLIK

Hokkabazın yaptığı iş. Yalan dolanla görülen iş.

DANDIRGAÇ

Hokka.

BİNTER

Bir buçuk okkalık kutu.

ASETABULUM

Kalça kemerinde femurun başının girdiği cep. Böceklerde bacakların yerleştiği toraks üzerindeki boşluk. S.Arachnida'da koksanın cebi. Şeritlerde ve sülüklerde konağa bağlanmaya yarayan vantuz. 5.Sefalopodlarda kılların üzerindeki vantuzlar. Sirke kabı, hokka çukuru, çanakçık, anatomide kalça eklemi çukuru. Sestodlarda skoleks üzerinde bulunan tutunma organı. Trematodların arka çekmeni. Böceklerde bacakların yerleştiği göğüs üzerindeki boşluk. Arachnida'da koksanın cebi. Sülüklerde konağa bağlanmaya yarayan vantuz. Sefalopodlarda kılların üzerindeki vantuzlar.

AYAZBAZ

Hokkabaz.

KANTAR

Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç. 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi. Baskül. Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı.

AYARBAZ

Hokkabaz.