Kelimeler arşivi içinde; sonunda "üna" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu üna ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında üna olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde üna olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ÜNA
Aksi, söz dinlemez.
KÜNA
Çam fıstığı.
GÜNA
Yine.
DÜNA
Dünya, bk. düne, dünyê.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÜNA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKLIEVVEL
Akıllı geçinen. Densiz, münasebetsiz, sağduyu sahibi olmayan.
CEHENNEM
Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu. Çok sıkıntılı yer.
ARABOZAN
İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, ordubozan, fesatçı, fitçi, nifakçı, münafık, müfsit, müzevir.
AZAP
Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç. Yeniçeriler zamanında gerektikçe sancaklardaki gençlerden toplanıp ordu ve donanmaya katılan asker. İslam inanışına göre dünyada günah işlemiş olanlara ahirette verilecek ceza. Anadolu'nun birçok bölgesinde çiftlik uşağı.
BONJUR
Günaydın, merhaba. Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi.
BÖLÜCÜ
Bölme işini yapan, bölen. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık.
ARI
Temiz. Günahsız. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica). Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis.
CENKLEŞMEK
Savaşmak. Atışmak, çekişmek, münakaşa etmek.
GAFFAR
Kullarının günahlarını affeden, bağışlayan (Tanrı).
FARZ
Müslümanlıkta, özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan ibadet. Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.
AYTIŞMAK
Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek. Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak.
CEDELLEŞMEK
Tartışmak, münakaşa etmek, becelleşmek, cebelleşmek. Uğraşmak, çabalamak, becelleşmek, cebelleşmek.
GÜNAHLI
Günah işlemiş olan, günahı olan, günahkar.
CEDEL
Tartışma, çekişme, münakaşa etme.
ALMAŞ
İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe. Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem.
FASIK
Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen. Kötülük eden, fesatçı.
ARABOZANLIK
Arabozanın işi, ara bozuculuk, ordubozanlık, fesatlık, fesatçılık, fitçilik, nifakçılık, münafıklık, müzevirlik, müfsitlik.
ARILIK
Temizlik, saffet, sililik. Günahsızlık. Kovanların konulduğu yer, kovanlık.
BİGÜNAH
Günahsız.
ALIŞVERİŞ
Satın alma ve satma işi, alım satım, iş, muamele, ahzüita, aksata, pazar. İlişki, münasebet.