Kelimeler arşivi içinde; başında "üna" olan, toplam 7 adet kelime bulunmaktadır. üna ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu üna ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde üna olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ÜNALMIŞ
ÜNALAN, ÜNALDI
ÜNALP
ÜNAL, ÜNAY
ÜNA
ÜNA
Aksi, söz dinlemez.
ÜNALMIŞ
Tanınmış, meşhur, şöhretli.
ÜNALAN
Ün-alan. Adı duyulmuş, ün kazanmış. Çorum şehri, Alaca belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Rize ili, Kalkandere ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
ÜNAY
Ay gibi tanınmış, ünü parlak, şöhretli.
ÜNALDI
Ünlü, tanınan, meşhur. Bitlis şehrinde, Sarıkonak nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Muş kenti, Karaköy nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
ÜNAL
"Adın duyulsun, tanın, ün kazan" anlamında kullanılan bir isim". Diyarbakır şehri, Hamzalı bucağına bağlı bir bölge.
ÜNALP
Tanınmış, ünlü yiğit.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÜNA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
CENKLEŞMEK
Savaşmak. Atışmak, çekişmek, münakaşa etmek.
ARILIK
Temizlik, saffet, sililik. Günahsızlık. Kovanların konulduğu yer, kovanlık.
BÖLÜCÜ
Bölme işini yapan, bölen. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık.
FASIK
Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen. Kötülük eden, fesatçı.
ARABOZANLIK
Arabozanın işi, ara bozuculuk, ordubozanlık, fesatlık, fesatçılık, fitçilik, nifakçılık, münafıklık, müzevirlik, müfsitlik.
ALIŞVERİŞ
Satın alma ve satma işi, alım satım, iş, muamele, ahzüita, aksata, pazar. İlişki, münasebet.
ALMAŞ
İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe. Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem.
AYTIŞMAK
Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek. Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak.
FARZ
Müslümanlıkta, özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan ibadet. Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.
ARABOZAN
İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, ordubozan, fesatçı, fitçi, nifakçı, münafık, müfsit, müzevir.
GÜNAHLI
Günah işlemiş olan, günahı olan, günahkar.
AKLIEVVEL
Akıllı geçinen. Densiz, münasebetsiz, sağduyu sahibi olmayan.
CEDEL
Tartışma, çekişme, münakaşa etme.
BONJUR
Günaydın, merhaba. Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi.
CEHENNEM
Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu. Çok sıkıntılı yer.
BİGÜNAH
Günahsız.
CEDELLEŞMEK
Tartışmak, münakaşa etmek, becelleşmek, cebelleşmek. Uğraşmak, çabalamak, becelleşmek, cebelleşmek.
ARI
Temiz. Günahsız. Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica). Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis.
GAFFAR
Kullarının günahlarını affeden, bağışlayan (Tanrı).
AZAP
Büyük sıkıntı, eziyet, ezinç. Yeniçeriler zamanında gerektikçe sancaklardaki gençlerden toplanıp ordu ve donanmaya katılan asker. İslam inanışına göre dünyada günah işlemiş olanlara ahirette verilecek ceza. Anadolu'nun birçok bölgesinde çiftlik uşağı.