Kelimeler arşivi içinde; sonunda "vat" olan, toplam 73 adet kelime bulunmaktadır. Sonu vat ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında vat olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde vat olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ABDÜLCEVAT
UZUNSAVAT, SARISUVAT, SARISIVAT
HIRDAVAT, ZARZAVAT, TAHŞUVAT, MARZIVAT, ÇİNÇAVAT, SEBZEVAT, ZERZEVAT, HAMRAVAT
KILAVAT, PİRÜVAT, KASIVAT, İRİŞVAT, GİREVAT, GİRAVAT, GİLİVAT, GİLEVAT, GİLAVAT, KIRAVAT, KİRAVAT, PAZIVAT, HACİVAT, SALAVAT, ŞINAVAT, ŞİNAVAT, ŞİNEVAT, ŞİNOVAT, ZIRAVAT, GIRAVAT, ARSAVAT, ANDAVAT, MÜSAVAT, MEGAVAT, KİLOVAT, CİCAVAT, GARAVAT, GAZAVAT
HIRVAT, KRAVAT, EDEVAT, SAYVAT, VATVAT, ALAVAT, MINVAT, GIYVAT, HAVVAT, HAŞVAT
HAVAT, ZIVAT, GAVAT, FAVAT, KAVAT, URVAT, TAVAT, GOVAT, GUVAT, BUVAT, SAVAT, SIVAT, ARVAT, SUVAT, ZEVAT, AYVAT, NOVAT, ASVAT, LAVAT, KUVAT
OVAT, AVAT
VAT
VAT
Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi.
MARZIVAT
Beyaz, oval taneli, sert bir çeşit üzüm.
PİRÜVAT
Piruvik asidin tuz, ester veya anyon formu. Aerob ve anaerob glikoliziste ortak ara ürün.
ZARZAVAT
Zerzevat.
KILAVAT
Yüz. Yaradılış, huy.
SARISUVAT
Sivas ili, Doğanşar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
ÇİNÇAVAT
Bencil, açıkgöz kişi.
SARISIVAT
Çanakkale ili, Biga ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
TAHŞUVAT
Ürün.
HIRDAVAT
Kilit, tel, çivi vb. metal eşya. Önemsiz, ufak tefek eşya, gereksiz eşya.
UZUNSAVAT
Bingöl ili, Sancak bucağına bağlı bir bölge.
SEBZEVAT
Sebze.
ABDÜLCEVAT
Cömert olan Tanrı'nın kulu.
ZERZEVAT
Sebze. Küçük, önemsiz nesneler.
HAMRAVAT
Diyarbakır'a Karacadağ'dan gelen suyun adı.
KASIVAT
Kasavet.
Bu bölümde tanımı içerisinde VAT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
EŞLEKSEL
Ekvatoral.
DÜZEN
Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.
ALÇILATMAK
Alçı ile kapattırmak, sıvatmak.
EŞİTLİK
İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet. Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu. Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu.
EŞİTÇİLİK
İnsanların özellikle hukuk, siyaset ve ekonomi bakımlarından eşitliğini isteyen öğretilerin genel adı, müsavatçılık.
GAF
Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot.
ÇİMENTOLATMAK
Çimento ile sıvatmak, çimento karışımı malzeme ile yaptırmak.
DÖNENCE
Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator'un 23° 27' kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika.
ÇAMURLATMAK
Çamur sürdürmek, çamurla sıvatmak.
ANGARYA
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmet. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılmış olan iş. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması. Bir kişiye görevi dışında yaptırılan iş.
ALMANCI
Almanya yanlısı olan kimse. Avrupa'da genellikle de Almanya'da çalışan Türk vatandaşı.
ENLEM
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi.
ALYAN
Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet.
BALKANLAR
Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya'yı içine alan bölge.
CIVATALAMA
Cıvatalamak işi.
CIVATALAMAK
Cıvata ile tutturmak.
DENKLİK
Denk olma durumu, eşitlik, müsavat, akreditasyon.
EŞİTSİZLİK
İki veya daha çok şeyin eşit olmaması durumu, müsavatsızlık.
EKVATORAL
Gök cisimlerinin sağ açıklık ve dik açıklıklarını temel alan kurgu. Ekvator'la ilgili, eşleksel.
BAN
Osmanlı Devleti'nde Macaristan ve Hırvatistan'da sancak beylerine ve küçük prenslere verilen unvan.