Kelimeler arşivi içinde; başında "pos" olan, toplam 99 adet kelime bulunmaktadır. pos ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu pos ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde pos olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
POSADASHASTALIĞI, POSTİMPLANTASYON
POSTALAYABİLMEK
POSTOLİTİYAZİS, POSTALAYABİLME
POSTGANGLİYON, POSTMODERNİST, POSTBRANŞİYAL, POSTKABASAKAL, POSTMODERNİZM
POSTSİNAPTİK, POSTTEMPORAL, POSTÖZOFAGUS, POSTSEREBRAL, POSTVAKSİNEL, POSTOPERATİF, POSTPRANDİAL
POSTSENTRUM, POSTDİPPİNG, POSTEMBRİYO, POSTRESTANT, POSTALANMAK, POSTKRANYAL, POSTABDOMEN, POSTGENİTAL, POSTORBİTAL
POSTUİTRİN, POSTERİYÖR, POSTERİYOR, POSALANMAK, POSTMORTEM, POSTPARTUM, POSTMORTAL, POSATLAMAK, POSTMODERN, POSTALANMA, POSTMENTUM, POSTLABRUM, POSTACILIK, POSTMATÜRE, POSTALAMAK
POSTNATAL, POSALAMAK, POSTFRONS, POSALANMA, POSTNOTUM, POSTNİŞİN, POSTAYOLU, POSTAHANE, POSTLARVA, POSTKOLON, POSDETMEK, POSTALAMA
POSTALCI, POSTORAL, POSTİTİS, POSTALLI, POSALMAK, POSTAĞNE, POSARMAK, POSNUMAK, POSLAMAK, POSTULAT
POSTEKE, POSURUK, POSURGA, POSALAK, POSARIK, POSARUK, POSASIZ, POSENKİ, POSTSUZ, POSTACI, POSTAKI, POSTANE, POSTİLİ
POSTÜR, POSUDA, POSTER, POSYON, POSTİŞ, POSTİK, POSADA, POSTAR, POSTAL, POSALI, POSTLU, POSMAK, POSDİK, POSATA
POSTU, POSAK, POSUL, POSAT, POSOF, POSTA
POST, POSA
POS
POS
Gür ve uzun (bıyık).
POSTTEMPORAL
Şakak (temporal) kemiğinin ardında.
POSTSEREBRAL
Beynin art tarafına ait.
POSTVAKSİNEL
Aşı sonrası.
POSTOLİTİYAZİS
Prepusyum ürolitiyazisi.
POSTMODERNİST
Postmodernizm yanlısı olan. Postmodernizme ait olan.
POSTÖZOFAGUS
Yemek borusunun art kısmı.
POSTSİNAPTİK
Sinir sisteminde ya da sinirin kasa temas ettiği yerde impulsun alındığı bölge (dendrit zarı veya kas zarı gibi).
POSADASHASTALIĞI
Koksidiomikozis.
POSTKABASAKAL
Adana kenti, Kozan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
POSTİMPLANTASYON
İmplantasyon sonrası.
POSTALAYABİLMEK
Postalama imkânı veya olasılığı bulunmak.
POSTGANGLİYON
Gangliyonlardan çıkan otonom sinir telleri.
POSTMODERNİZM
Modernist arayışın canlılığını kaybetmesinden sonra XX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan çeşitli üslup ve yönelişlerin adı. Günümüz mimarisinde işlevsel olmayı bir tarafa bırakıp değişik yapı biçimlerini serbestçe kullanma eğiliminde olan üslup.
POSTALAYABİLME
Postalayabilmek işi.
POSTBRANŞİYAL
Solungaç yarıklarının ardında olan.
Bu bölümde tanımı içerisinde POS geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BUZHANE
Buz yapılmış olan yer. Soğuk hava deposu.
ALINDILI
Postaya ek ücret ödenerek alındı karşılığında verilen ve alıcısına ulaştırılması üstlenilmiş olan (mektup, paket vb.), taahhütlü.
BAŞKİLİSE
Piskoposluk makamı olan büyük kilise, katedral.
ALAGEYİK
Geyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan, yazın postunda ak benekler oluşan, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen bir cins geyik, sığın (Dama dama).
ÇİNÇİLYA
Çinçilyagillerden, postu için avlanan, yumuşak ve gümüş rengi tüyleri olan kemirici hayvan (Chinchilla laniger).
CILKAVA
Kurdun veya tilkinin ense postundan yapılmış olan (kürk).
DAV
Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası (Hippotigris burchelli).
CİBRE
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası.
BOŞALTIM
Boşaltma işi. Sistemlerin çalışabilmesi için sürekli olarak gereken boşaltma işlemleri. Sindirimden sonra bağırsaklarda kalan posanın, idrar torbasındaki idrarın ve ter, tükürük, sümük vb. salgıların vücuttan dışarı atılması, ifrağ.
ÇAPAR
Postacı, ulak. Takadan büyük, baş ve kıç tarafı yukarı kalkık bir tür Karadeniz kayığı. Benekli, alacalı (hayvan ve bitki). Akşın. Çiçek bozuğu yüz.
ELMEK
Elektronik posta.
BAKIMLIK
Filmin kartpostal büyüklüğünde cam bir perde üzerinde görünmesini sağlayan cihaz.
BAŞPİSKOPOSLUK
Başpiskopos olma durumu. Başpiskoposun makamı. Başpiskoposun yaptığı iş.
DANS
Müzik temposuna uyularak yapılmış olan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks.
DERİ
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten. Bu tabakadan yapılmış. Pazar veya panayır kurulan gün, dernek. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu. Toplantı, düğün.
DOLDURMAK
Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek. Ses, koku yayılıp kaplamak. Belirli bir süreyi kaplamak, almak. Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak. Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek. Yaşını, yılını bitirmek. Ateşli silahların içine mermi sürmek. Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek. Canlılık kazandırmak.
BAŞPİSKOPOS
Katoliklerde piskoposların başı olan din adamı.
BÖRK
Genellikle hayvan postundan yapılmış olan başlık.
ASTRAGAN
Karakul kuzusunun kıvırcık ve parlak postu. Bu posttan yapılan.
BALIKHANE
Balıkların toptan satışa çıkarıldığı, soğuk hava deposu olan yer.