Kelimeler arşivinde; içinde "pot" olan, toplam 147 tane kelime bulunuyor. İçerisinde pot bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu pot ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında pot olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
POTANSİYALİZASYON
DESPOTLAŞABİLMEK, POTAMOGETONACEAE, STARLİNGHİPOTEZİ
HİPOPOTAMGİLLER, DESPOTLAŞABİLME, HİPOTİYAMİNOZİS, POTANSİYELÖLÇER, POTANSİYELÖLÇÜM
HİPOTİMPANİKUM, POTAMOPLANKTON, POTANSİYOMETRE, POTANSİYOMETRİ, VİBROTERAPOTİK
HİPERPOTASEMİ, HİPOTİROİDİZM, KEMOTERAPOTİK, PARATERAPOTİK, POTANSİYOSTAT, POTENTİOMETER, VAZOHİPOTONİK
HİPOTANSİYON, AVŞARPOTUKLU, DESPOTLAŞMAK, HİPOTRİKOZİS, KÜÇÜKPOTUKLU, PREPOTENSLİK
SAPOTGİLLER, ANTROPOTOMİ, DESPOTLAŞMA, HAEMATOPOTA, HİPOTALAMİK, HİPOTALAMUS, İPOTEKLEMEK, LİPOTROPİZM, MONOPOTENTS, MULTİPOTENS, MULTİPOTENT, PLURİPOTENS, PLÜRİPOTENT, POTAMOGETON, TOPOTROPİZM, TOTİPOTENSİ
POTANSİYEL, HİPOTİYROZ, İPOTEKLEME, LİPOTROPİN, OTOPOTAMİK, PEREYİOPOT, POTAMODROM, POTAMOLOJİ, VAPOTERAPİ
DESPOTİZM, DESPOTLUK, HİPOPOTAM, HİPOTENÜS, HİPOTETİK, POTLANMAK, APOTESYUM, HİPOTERMİ, HİPOTONİK, HİPOTRİKİ, HİPOTROFİ, HİPPOTOMİ, POTİSİYET, POTTURMAK, POTURAMAK, SPOTÇULUK, UNİPOTENT
DESPOTÇA, DESPOTİK, İPOTEKLİ, NEPOTİST, NEPOTİZM, POTASYUM, POTLANMA, HİPOTONİ, HİPOTROF, İMPOTANS, POTASEMİ, POTKABAÇ, POTLAMAK, POTTURMA, POTUKLAR, POTURDAK, POTUTOTU, SÜRENPOT
AHTAPOT, HİPOTEZ, POTPURİ, POTURLU, AKSOPOT, HALAPOT, HİPOTİP, OKTOPOT, PARAPOT, POTAMAK, POTAMON, POTDİYH, POTİKLİ, POTİRİK, POTUKAL, POTUNNA, POTURNA, TOPOTİP, TURPOTU
DESPOT, İPOTEK, POTALI, POTKAL, POTLAÇ, SPOTÇU, APOTİP, POTAŞE, POTCUK, POTERA, POTLAK, POTLUK, POTMAK, POTNAK, POTPOT, POTRUK, POTURA, TOPOTU
APOTR, POTAS, POTİN, POTUK, POTUR, APOTI, KAPOT, POTAK, POTAR, POTAT, POTCE, POTÇA, POTGA, POTİK, POTOK, POTOR, POTOT, POTTO, POTUÇ
POTA, SPOT, POTO
POT
POT
Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım. Yanlışlık, hata, gaf. Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit miktardaki para veya fiş.
POTANSİYELÖLÇÜM
Özdek niceliği, denge durganı değerlik gibi büyüklüklerin belirlenmesi amacıyla, bir elektrot potansiyelinin ya da eşdeğerleyim sırasında potansiyel değişiminin ölçümü.
HİPOPOTAMGİLLER
Su aygırıgiller.
HİPERPOTASEMİ
Hiperkalemi. Kanda potasyum miktarının aşırı artması.
POTANSİYOMETRİ
Çözeltiye daldırılan iki elektrotla çözeltide meydana getirilen pilin potansiyelinin ölçüldüğü yöntem.
STARLİNGHİPOTEZİ
Starling yasası.
POTANSİYOMETRE
Düşük dirençli olan ve potansiyel farkını duyarlı olarak okumaya yarayan cihaz.
POTAMOPLANKTON
Akarsu planktonu, rheoplankton. Akarsulardaki plankton florası.
POTAMOGETONACEAE
Su sümbüllerigiller.
POTANSİYALİZASYON
İki ilacın bir arada verildiğinde oluşturdukları toplam etki miktarının, onların bireysel etkilerinin toplamından daha fazla olması, supra aditif etkileşme.
DESPOTLAŞABİLMEK
Despotlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
DESPOTLAŞABİLME
Despotlaşabilmek işi.
HİPOTİYAMİNOZİS
Tiyamin yetersizliği.
POTANSİYELÖLÇER
Bir devreden akım geçmeyen durumda iki uç arasındaki potansiyel ayrımını ölçen ve ölçeğinde potansiyeli volt biriminde gösteren aygıt.
HİPOTİMPANİKUM
Kavum timpaninin alt kısmı.
VİBROTERAPOTİK
Titreşimle yapılan tedavi.
Bu bölümde tanımı içerisinde POT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GLOKONİ
Koyu yeşil renkli, hidratlı doğal demir ve potasyum silikat.
IŞINTI
Belli bir alana verilen çok güçlü ışık, spot.
DESPOTİK
Despotça.
GİZİL
Potansiyel.
FELDSPAT
Potasyumlu, sodyumlu ve kalsiyumlu olmak üzere üçe ayrılan en önemli silikatlı mineral grubu.
ARGONOT
Kafadan bacaklılardan, salyangoz kabuğu biçiminde kabuğu olan ve ahtapota benzeyen bir hayvan (Argonauta argo).
GÜÇ
Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. Sınırsız, mutlak nitelik. Bir toprağın verimlilik yeteneği. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. Birim zamanda yapılmış olan iş. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler topluluğu. Zorlukla. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli.
DESPOTÇA
Despota yakışır. (despo'tça) Despota yakışır bir biçimde.
ÇORAK
Verimli olmayan (toprak). Verimsiz, kısır. Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz. Acı (su).
DESPOTLUK
Despot olma durumu, istibdat, despotizm.
DAV
Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası (Hippotigris burchelli).
GERİLİM
Gerginlik, tansiyon. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi. Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj. Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon. İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür.
DESPOTİZM
Despotluk, istibdat.
GAF
Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot.
CAM
Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılmış olan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça. Kadeh, içki. Pencere.
BANDIRMA
Bandırmak işi. İpe dizilmiş ceviz, badem vb.nin, nişasta ile kaynatılmış üzüm suyuna veya başka bir tatlıya batırılmasıyla yapılmış olan sucuk. Kurutulacak üzümün güneşe serilmeden önce içine batırıldığı potaslı suyun konulduğu kap. Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.
ELEKTROLİT
Elektroliz işlemiyle çözülen madde. Bir elektrolitten akım geçirildiğinde elektrotlarda meydana gelen kimyasal değişme. Hücre içi ve dışı sıvısındaki sodyum, potasyum vb. madensel iyonlar.
BANDIRMAK
Banmak. Üzüm salkımlarını, inciri çabuk kuruması ve renginin parlak olması için küllü veya potaslı ılık suya daldırıp çıkarmak.
BASYA
Sapotgillerden, tohumlarından sabunculukta kullanılan bir yağ elde edilen, Asya'da yetişen bir ağaç (Basia).
GÜHERÇİLE
Tarımda gübre, hekimlikte ilaç olarak kullanılan, barut vb. patlayıcı maddeler yapımına yarayan, beyaz renkte ve ince billurlar durumunda birleşik bir madde, potasyum nitrat (KNO3).