İçinde POT geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "pot" olan, toplam 147 tane kelime bulunuyor. İçerisinde pot bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu pot ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında pot olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

POTANSİYALİZASYON

16 harfli kelimeler

DESPOTLAŞABİLMEK, POTAMOGETONACEAE, STARLİNGHİPOTEZİ

15 harfli kelimeler

HİPOPOTAMGİLLER, DESPOTLAŞABİLME, HİPOTİYAMİNOZİS, POTANSİYELÖLÇER, POTANSİYELÖLÇÜM

14 harfli kelimeler

HİPOTİMPANİKUM, POTAMOPLANKTON, POTANSİYOMETRE, POTANSİYOMETRİ, VİBROTERAPOTİK

13 harfli kelimeler

HİPERPOTASEMİ, HİPOTİROİDİZM, KEMOTERAPOTİK, PARATERAPOTİK, POTANSİYOSTAT, POTENTİOMETER, VAZOHİPOTONİK

12 harfli kelimeler

HİPOTANSİYON, AVŞARPOTUKLU, DESPOTLAŞMAK, HİPOTRİKOZİS, KÜÇÜKPOTUKLU, PREPOTENSLİK

11 harfli kelimeler

SAPOTGİLLER, ANTROPOTOMİ, DESPOTLAŞMA, HAEMATOPOTA, HİPOTALAMİK, HİPOTALAMUS, İPOTEKLEMEK, LİPOTROPİZM, MONOPOTENTS, MULTİPOTENS, MULTİPOTENT, PLURİPOTENS, PLÜRİPOTENT, POTAMOGETON, TOPOTROPİZM, TOTİPOTENSİ

10 harfli kelimeler

POTANSİYEL, HİPOTİYROZ, İPOTEKLEME, LİPOTROPİN, OTOPOTAMİK, PEREYİOPOT, POTAMODROM, POTAMOLOJİ, VAPOTERAPİ

9 harfli kelimeler

DESPOTİZM, DESPOTLUK, HİPOPOTAM, HİPOTENÜS, HİPOTETİK, POTLANMAK, APOTESYUM, HİPOTERMİ, HİPOTONİK, HİPOTRİKİ, HİPOTROFİ, HİPPOTOMİ, POTİSİYET, POTTURMAK, POTURAMAK, SPOTÇULUK, UNİPOTENT

8 harfli kelimeler

DESPOTÇA, DESPOTİK, İPOTEKLİ, NEPOTİST, NEPOTİZM, POTASYUM, POTLANMA, HİPOTONİ, HİPOTROF, İMPOTANS, POTASEMİ, POTKABAÇ, POTLAMAK, POTTURMA, POTUKLAR, POTURDAK, POTUTOTU, SÜRENPOT

7 harfli kelimeler

AHTAPOT, HİPOTEZ, POTPURİ, POTURLU, AKSOPOT, HALAPOT, HİPOTİP, OKTOPOT, PARAPOT, POTAMAK, POTAMON, POTDİYH, POTİKLİ, POTİRİK, POTUKAL, POTUNNA, POTURNA, TOPOTİP, TURPOTU

6 harfli kelimeler

DESPOT, İPOTEK, POTALI, POTKAL, POTLAÇ, SPOTÇU, APOTİP, POTAŞE, POTCUK, POTERA, POTLAK, POTLUK, POTMAK, POTNAK, POTPOT, POTRUK, POTURA, TOPOTU

5 harfli kelimeler

APOTR, POTAS, POTİN, POTUK, POTUR, APOTI, KAPOT, POTAK, POTAR, POTAT, POTCE, POTÇA, POTGA, POTİK, POTOK, POTOR, POTOT, POTTO, POTUÇ

4 harfli kelimeler

POTA, SPOT, POTO

3 harfli kelimeler

POT

Bazı kelimelerin anlamları

POT

Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım. Yanlışlık, hata, gaf. Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit miktardaki para veya fiş.

POTANSİYELÖLÇÜM

Özdek niceliği, denge durganı değerlik gibi büyüklüklerin belirlenmesi amacıyla, bir elektrot potansiyelinin ya da eşdeğerleyim sırasında potansiyel değişiminin ölçümü.

HİPOPOTAMGİLLER

Su aygırıgiller.

HİPERPOTASEMİ

Hiperkalemi. Kanda potasyum miktarının aşırı artması.

POTANSİYOMETRİ

Çözeltiye daldırılan iki elektrotla çözeltide meydana getirilen pilin potansiyelinin ölçüldüğü yöntem.

STARLİNGHİPOTEZİ

Starling yasası.

POTANSİYOMETRE

Düşük dirençli olan ve potansiyel farkını duyarlı olarak okumaya yarayan cihaz.

POTAMOPLANKTON

Akarsu planktonu, rheoplankton. Akarsulardaki plankton florası.

POTAMOGETONACEAE

Su sümbüllerigiller.

POTANSİYALİZASYON

İki ilacın bir arada verildiğinde oluşturdukları toplam etki miktarının, onların bireysel etkilerinin toplamından daha fazla olması, supra aditif etkileşme.

DESPOTLAŞABİLMEK

Despotlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.

DESPOTLAŞABİLME

Despotlaşabilmek işi.

HİPOTİYAMİNOZİS

Tiyamin yetersizliği.

POTANSİYELÖLÇER

Bir devreden akım geçmeyen durumda iki uç arasındaki potansiyel ayrımını ölçen ve ölçeğinde potansiyeli volt biriminde gösteren aygıt.

HİPOTİMPANİKUM

Kavum timpaninin alt kısmı.

VİBROTERAPOTİK

Titreşimle yapılan tedavi.

  -   -   -  

Anlamında POT bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde POT geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GLOKONİ

Koyu yeşil renkli, hidratlı doğal demir ve potasyum silikat.

IŞINTI

Belli bir alana verilen çok güçlü ışık, spot.

DESPOTİK

Despotça.

GİZİL

Potansiyel.

FELDSPAT

Potasyumlu, sodyumlu ve kalsiyumlu olmak üzere üçe ayrılan en önemli silikatlı mineral grubu.

ARGONOT

Kafadan bacaklılardan, salyangoz kabuğu biçiminde kabuğu olan ve ahtapota benzeyen bir hayvan (Argonauta argo).

GÜÇ

Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği, kuvvet, efor. Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği. Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat. Sınırsız, mutlak nitelik. Bir toprağın verimlilik yeteneği. Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül, kolay karşıtı. Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse. Birim zamanda yapılmış olan iş. Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği. Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik. Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler topluluğu. Zorlukla. Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli.

DESPOTÇA

Despota yakışır. (despo'tça) Despota yakışır bir biçimde.

ÇORAK

Verimli olmayan (toprak). Verimsiz, kısır. Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz. Acı (su).

DESPOTLUK

Despot olma durumu, istibdat, despotizm.

DAV

Postu, kaplan postu gibi çizgili bir tür Afrika zebrası (Hippotigris burchelli).

GERİLİM

Gerginlik, tansiyon. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi. Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj. Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon. İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür.

DESPOTİZM

Despotluk, istibdat.

GAF

Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot.

CAM

Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılmış olan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça. Kadeh, içki. Pencere.

BANDIRMA

Bandırmak işi. İpe dizilmiş ceviz, badem vb.nin, nişasta ile kaynatılmış üzüm suyuna veya başka bir tatlıya batırılmasıyla yapılmış olan sucuk. Kurutulacak üzümün güneşe serilmeden önce içine batırıldığı potaslı suyun konulduğu kap. Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.

ELEKTROLİT

Elektroliz işlemiyle çözülen madde. Bir elektrolitten akım geçirildiğinde elektrotlarda meydana gelen kimyasal değişme. Hücre içi ve dışı sıvısındaki sodyum, potasyum vb. madensel iyonlar.

BANDIRMAK

Banmak. Üzüm salkımlarını, inciri çabuk kuruması ve renginin parlak olması için küllü veya potaslı ılık suya daldırıp çıkarmak.

BASYA

Sapotgillerden, tohumlarından sabunculukta kullanılan bir yağ elde edilen, Asya'da yetişen bir ağaç (Basia).

GÜHERÇİLE

Tarımda gübre, hekimlikte ilaç olarak kullanılan, barut vb. patlayıcı maddeler yapımına yarayan, beyaz renkte ve ince billurlar durumunda birleşik bir madde, potasyum nitrat (KNO3).