Kelimeler arşivi içinde; başında "oyuk" olan, toplam 8 adet kelime bulunmaktadır. oyuk ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu oyuk ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde oyuk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
OYUKLAMAK, OYUKLAŞMA
OYUKLAMA, OYUKTAŞI, OYUKTEPE
OYUKTAŞ
OYUKLU
OYUK
OYUK
Oyulmuş, içi boş ve çukur olan yer.
OYUKTAŞ
Batman şehri, Tuzlagözü nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Erzurum kenti, Gaziler nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Şanlıurfa şehri, Karakeçi bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
OYUKLAŞMA
Yenim sonucu, metal yüzlerde oyuk olması olayı, çukurcuk.
OYUKLAMAK
Seyrek seyrek, gelişigüzel dikmek. Kaba, iri, aralıklı dikmek.
OYUKLAMA
Bir çeşit kilim.
OYUKTEPE
Sivas kenti, Divriği ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
OYUKTAŞI
Üç, beş kişiden oluşan iki topluluğun, 20 m. aralıklarla üç yere dikilmiş taşları devirerek oynadıkları bir çeşit oyun.
OYUKLU
Oyuğu olan, oyukları bulunan.
Bu bölümde tanımı içerisinde OYUK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BOŞLUK
Oyuk, çukur, kapanmamış yer. Boş olma durumu. Boş olan yer. Eksiklik, yoksunluk duygusu. Kesinti, kopukluk. Boş geçen süre.
KAP
İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne. Türlü şeylerin taşınması veya saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb. Kadınların giydiği kolsuz üstlük. Kapak, cilt. Kap kacak. Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılmış olan bir tür üst giysisi.
KOVUK
Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü.
OYUNTU
Oyulmuş bölüm. Oyuk, çukur.
BİNİT
Binilecek taşıt ya da hayvan. Hamur durumundaki ekmeklerin, fırına atılmadan önce içine konulduğu oyuk gözlü tahta.
YİV
Bir yüzeyin üzerinde çizgi biçiminde olan, sarmal girinti veya çıkıntı. Bir sütun gövdesinin veya bir vazo karnının çevresine eşit aralıklarla paralel veya sarmal olarak uzunlamasına açılan oyuk. Ek çizgisi. Bir dişli çarkta veya bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm. Saçta ayırma yeri.
ŞABLON
Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan, bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen, metal veya plastikten cetvel. Değişik alanlarda düzeltme, belirleme, ölçme, denetleme işlerinde kullanılan ve yaptığı işe göre yapısı değişen araç. Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek.
ÇENTİK
Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık. Kertikli. Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılmış olan çukurluk. Küçük oyuk.
DİP
Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü. Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü. Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı. Taban. Arka, kıç.
ALVEOLAT
Bal peteği gibi oyuklu yüzey şekli.
MİHRAP
Cami, mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer. Umut bağlanan yer.
KEPEZ
Yüksek tepe, dağ. Tavuk ve kuşların ibiği veya başındaki uzun tüyler. Dağların oyuk, kuytu yerleri. Antalya iline bağlı ilçelerden biri. Gelin başlığı.
TEKNE
Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap. Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü. Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü. Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı. Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası. Bir tür küçük deniz taşıtı. Havza.
YARA
Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.
DALKURUTAN
Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini ve zeytin dallarını kurutan kın kanatlı böcek (Hylesinus oleiperda).
NİŞ
Duvar içinde bırakılan oyuk.
YUVA
Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak. Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer. Genellikle ailenin oturduğu ev. Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyuk. Bir şeyin öğretildiği yer. Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yer. Bir şeyin çok bulunduğu yer. İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu.
İÇ
Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı. Muhteva. Bir ülke, şehir, topluluk vb.nde olan veya yapılan. Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm. Değişik yemeklerde kullanılmak üzere et ile sebzelerin ince kıyımının karıştırılması ve yoğrulmasıyla meydana getirilen karışım. Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta. Mide, bağırsak, karın. Ten ile dış giysiler arası. Oyuk şeylerin boşluğu. Akıl, gönül, irade gibi insanın manevi varlığını oluşturan şeylerden herhangi biri. Nesnelerin veya kimselerin arasında bulunan nesne veya kimse, ara. Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım. İnsanın manevi varlığıyla ilgili olan. Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha yakın olan.
KAKLIK
Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi.
SÖLOM
Orta derinin iki tabakası arasında bulunan ve oğulcukta genel vücut boşluğunu oluşturan oyuk.