Kelimeler arşivi içinde; sonunda "nu" olan, toplam 139 adet kelime bulunmaktadır. Sonu nu ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında nu olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde nu olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
RAMBOUİLLETKOYUNU
CHOLİSTANİKOYUNU, SUPRAPOPÜLASYONU
APENNİNEKOYUNU, HİLLREAKSİYONU, PORTLANDKOYUNU
GÜVERCİNBOYNU
DENİZMAYMUNU, BOVSKAKOYUNU, DORPERKOYUNU, KARTONMACUNU, KUYRUKSOKUNU, NAKIŞKORDONU, OSSİMİKOYUNU
ZEYTİNBURNU, ALTAİKOYUNU, BUZAĞIBURNU, DUZAĞIBURNU, FİNCANBURNU, KARGASABUNU, LEYLEKBURNU, RACKAKOYUNU, TÜTÜNVAGONU, YUMRUKOYUNU
KARGABURNU, BIÇAKBURNU, BIZAVBURNU, BONDKOYUNU, ÇİLBOZGUNU, DOMUZBURNU, DUDUBURUNU, GARGABURNU, KALEBOYUNU, KILIÇOYUNU, KUŞÇUBURNU, LOHİKOYUNU, MURATBOYNU, PAYAMBURNU, SÜTVURGUNU, TİLKİBURNU, TOSUNBURNU
DANABURNU, DEVEBOYNU, KASTAMONU, ÖKÜZBURNU, ARABOYUNU, BOZOBURNU, CİHANBANU, ÇALIBURNU, DEDEBURNU, DENEGUTNU, DENEKUTNU, DEREBOYNU, KALEBOYNU, KARSOMUNU, KAYABURNU, ORTAOYUNU, SUYUTKUNU, TANABURNU
KUŞBURNU, ASILBANU, AYAĞDONU, DİLBURNU, GIŞBURNU, GÖLBURNU, GURŞUNNU, GUŞBUNNU, GUŞBURNU, GÜLBURNU, GÜNBURNU, HUKOYUNU, KARADONU, KÖYOYUNU, ODABURNU, VURĞUNNU
ENİKONU, İTBURNU, MUDURNU, TASANNU, CURCUNU, DİLBUNU, GÜLBANU, HARANNU, İPBURNU, MEYUNNU, NURBANU, ŞAHBANU
SAVUNU, AYBANU, GAPANU, GEBENU, GELENU, HATUNU, KARANU, KORUNU, ÜŞBUNU, YALANU, YOĞUNU
KUTNU, MASNU, MEMNU, AYUNU, DUMNU, GANNU, GUTNU, HOYNU, KORNU, KOŞNU, KOYNU, KUNNU, KUYNU, MUMNU, ORANU, UZUNU, ZURNU
KONU, SUNU, BANU, CCNU, ÇONU, DONU, FONU, FUNU, GENU, GONU, HONU, HUNU, KINU, KUNU, MUNU, SANU, SONU, TONU, YANU, YONU
ANU, GNU, UNU
NU
NU
Bir ağırlık ölçüsü, dirhem. İki yüz dirhemlik ağırlık ölçüsü, yarım okka. Bir çeşit ağırlık ölçüsü birimi.
ZEYTİNBURNU
İstanbul iline bağlı ilçelerden biri.
RAMBOUİLLETKOYUNU
Fransa'da elde edilmiş, ancak bugün en çok Amerika da yetiştirilen, yapağı verim ve kalitesiyle birlikte erken gelişme ve etçilik özellikleri de iyi olan, etçi-yapağıcı tip olarak kabul edilen vücut beyaz, yüz ve bacaklar yapağıyla örtülü, koçları boynuzlu olan koyun ırkı.
DENİZMAYMUNU
Denizkedisi.
KARTONMACUNU
(Süsleme) Paçavra lifleri ve kâğıt parçalarını suda hamur haline getirdikten sonra alçı ve tutkalla karıştırarak yapılan ve kabartma süslerin dökümünde kullanılan bir çeşit döküm gereci.
GÜVERCİNBOYNU
Yeşil, mavi ve pembe arasında dalgalanır gibi görünen renk. Bu renkte olan.
CHOLİSTANİKOYUNU
Pakistan'da bulunan, kuyruğu ince-kısa, etçi yapağıcı özellikte, yapağı rengi beyaz, baş ve kulaklar ise siyah veya kahverengi renkte koyun ırkı.
SUPRAPOPÜLASYONU
Bir ekosistemde tüm konaklarda bulunan tek bir parazit türüne ait bireylerin tamamı.
DORPERKOYUNU
Güney Afrika'da bulunan, geliştirilmesinde Dorset Horn ve Blackheaded Persian koyunları kullanılmış olan, boynuzsuz, iyi vücut uzunluğu ve kısa yapağıya sahip, fertilitesi çok yüksek olan karakteristik özelliği başın siyah olması olan ancak beyaz da olabilen, eti için yetiştirilen koyun ırkı.
NAKIŞKORDONU
Ağaç kapılara oyma süs yapmakta kullanılan bir marangoz aracı. (Maraş).
HİLLREAKSİYONU
Karbondioksidin yokluğunda hazırlanan bir kloroplastla bir elektron akseptörünün fotoredüksiyonu ve oksijenin değerlendirilmesi.
APENNİNEKOYUNU
1970'lerde İtalya'da bulunmuş, yerli diğer İtalyan ırkları veya Bergamasca ve Ile de France gibi egzotik ırklarla melezlenmiş, öncelikli olarak et verimi için yetiştirilen, boynuzsuz, vücut rengi beyaz, yüzde ve bacaklarda yapağı bulunmayan, küçük veya orta boyutta sürüler hâlinde yetiştirilen koyun ırkı, Appenninica koyunu.
KUYRUKSOKUNU
Omurga kemiğinin son ucu.
OSSİMİKOYUNU
Mısır'da bulunan, yapağıcı tipte, yapağı rengi beyaz, baş ise kahverengi, yağlı kuyruklu koçlar genellikle boynuzlu, dişileri boynuzsuz olan koyun ırkı.
BOVSKAKOYUNU
İtalya sınırı yakınlarında kuzey batı Slovenya'da bulunan, küçük yapılı, sütleri peynir yapımında kullanılan, boynuzsuz, yapağı rengi çoğunlukla beyaz, ancak bazı hayvanlarda siyah veya kahverengi renk gözlenebilen, küçük kulakları tipik olan koyun ırkı.
PORTLANDKOYUNU
İngiltere'de seyrek bulunan ırklardan olan ve Dorset'in gelişiminde kullanılan, küçük yapılı, yüz ve bacaklarda yapağı bulunmayan, yapağı rengi sarımsı kahverengi, kuzular açık kırmızı renkte doğan ve yaşamlarının ilk birkaç ayında beyaz veya gri renkte yapağıya sahip olan, boynuzsuz koyun ırkı.
Bu bölümde tanımı içerisinde NU geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACINILMAK
Acınma işine konu olmak.
AÇIKLANAN
Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan.
ABİS
Okyanusların güneş ışığının ulaşamadığı derin yerleri.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
ABONMAN
Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.
ABAJURCULUK
Abajurcunun yaptığı iş.
AÇKI
Bir cismin yüzeyi üzerinde sert bir madde veya bir araç sürterek onu düzleştirip parlatma, perdah. Her türlü açma aracı. Anahtar. Demircilikte delik büyütmekte kullanılan araç.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
AÇIMLANMAK
Açımlama işine konu olmak.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
ACIKILMAK
Acıkma işine konu olmak.
AÇILIM
Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.
ABARTILMAK
Abartma işine konu olmak.
ACİZ
Gücü bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük. Beceriksizlik. Kişinin ve kuruluşun borcunu vaktinde ödeyememesi durumu.
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
ACILAŞMAK
Tadı bozulmak, acı olmak. Konuşma sert bir durum almak, kırıcılaşmak. Dokunaklı duruma gelmek. Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek.
ABANA
Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri.
AÇIKLAYICI
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan. Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
AÇIMLAMAK
Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktasına kadar gözden geçirerek anlatmak, şerh etmek, teşrih etmek.