Kelimeler arşivi içinde; başında "mıh" olan, toplam 44 adet kelime bulunmaktadır. mıh ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu mıh ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde mıh olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
MIHLAYABİLMEK
MIHLAYICILIK, MIHLAYABİLME
MIHSIÇTILIK
MIHTEPESİ, MIHLAYICI, MIHBAŞILI, MIHLANMAK, MIHLANDIZ
MIHLANMA, MIHTANLI, MIHSIÇTI, MIHRABIK, MIHLAMAK, MIHLADUZ, MIHLADIZ, MIHAFAZA, MIHASEBE, MIHAYYER
MIHEMED, MIHALIP, MIHANAT, MIHSABE, MIHLIMA, MIHAĞAT, MIHIRİK, MIHBOKU, MIHÇIKI, MIHLAMA
MIHTAN, MIHTAC, MIHARA, MIHRIS, MIHRIZ, MIHTAR, MIHDAR
MIHIS, MIHSİ, MIHRA, MIHLI, MIHAT, MIHLA
MIHO
MIH
MIH
Çivi. Büyük çivi.
MIHLAYICILIK
Mıhlayıcının yaptığı iş.
MIHSIÇTI
Cimri.
MIHLAYICI
Altın, gümüş vb. taşları metal yuvalara işleyen ve sıkıştıran usta.
MIHLAYABİLME
Mıhlayabilmek işi.
MIHLANDIZ
Mıknatıs.
MIHTANLI
Karışık : Kesesinde mıhtanlı para var.
MIHTEPESİ
Bir çeşit mantar.
MIHLANMAK
Mıhlama işine konu olmak veya mıhlama işi yapılmak, çivilenmek. Olduğu yerde kalıp bir yere kıpırdayamaz olmak.
MIHLADUZ
Mıknatıs.
MIHBAŞILI
Puanlı, noktalı.
MIHLANMA
Mıhlanmak işi.
MIHRABIK
Kurumuş çamurda araba tekerleği, hayvan ayağı izleri.
MIHLAMAK
Mıhla tutturmak, çakmak, çivilemek. Birini ya da bir şeyi bir yerden ayrılamaz, kıpırdayamaz duruma getirmek. Altın, gümüş vb. taşları metal yuvalara işlemek. Birini silahla yaralamak veya öldürmek.
MIHLAYABİLMEK
Mıhlama imkânı veya olasılığı bulunmak.
MIHSIÇTILIK
Cimrilik.
Bu bölümde tanımı içerisinde MIH geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MIHLI
Mıhı olan. Dimdik, sabit. Mıhlanmış, mıhla tutturulmuş.
İSKALARYA
Çarmıhların halat basamakları.
HAÇLAMAK
Çarmıha germek.
HAÇ
Hristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim, istavroz, put (I), salip. Öküzleri sürerken söylenen söz. Ekim ayı. Kaç. Hiç. (Süsleme) Hıristiyanlıkta İsa'nın çarmıha gerilişini simgeleyen, başka kültürlerde ise süs örgesi olarak kullanılan artı işaretinin biçimi. Örneğin: Latin haçı, Yunan haçı, andrea haçı vb. Eski Romalılarda suçluyu öldürmek için kullanılan bir araç. Hıristiyanlığın simgesi olan, birbirini dik kesen iki doğrunun oluşturduğu biçim, put.
MIHLAMA
Mıhlamak işi. Yumurta, un, soğan, ıspanak karışımıyla yağda yapılmış olan bir yemek türü.
VAHZE
Nalbant nalı ayağa çakarken tırnak altı dokularının mıhla yaralandığını hissedip mıhı çıkarması sonucu oluşan lezyon.
ÇİVİLEMEK
Bir şeyi bir yere çivi ile tutturmak, mıhlamak. Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek. Vurmak, öldürmek. Aynı noktaya sürekli olarak bakmak. Olduğu yerde hareketsiz bırakmak.
ŞAPLAMAK
"Şap" diye ses çıkarmak. Bir şeyi şaplı su ile ıslatmak. Bir yapının tabanını ince kum ve çimentoyla hazırlanan karışımla sıvamak. 1.Sepicilikte deriyi şap ile işlemden geçirmek. 2.Boyanacak yünü önce şapla kaynatmak. Mıhlamak. Koyun, keçi derilerini yaşken şap ekerek bekletmek (sepicilikte).
CİMRİ
Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez.
ÇİVİLENMEK
Çivi ile tutturulmak, mıhlanmak. Bir yerde hareketsiz kalmak.
ÇİVİ
İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk, mıh. Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum.
ÇARMUK
Çarmıh.
MIHDAR
Muhtar. Muhtar, karşılığı mıhtar.
MIHRA
Katı : Ekmek o kadar kurumuş ki mıhra olmuş. Yara kabuğu. Yağmurdan sonra tarlanın üstündeki toprak tabakasının sertleşmiş durumu.
TEMŞİŞE
Mıh değmesi.
SAYAKLANMAK
Düzleşmek, kütleşmek : Mıhlar sayaklanrmş atın ayağı kayıyor. Kabataslak biçim verilmek, tasarlanmak (bakırcılıkta).
MIHAĞAT
İye, sahip: Galemine, defderine mıhağat ol.
CİMRİLİK
Cimri olma durumu, eli sıkılık, hisset, imsak, mıhsıçtılık, nekeslik, pintilik, sıkılık.
KADANMAK
Dayanmak, direnmek. Kısa iple bağlanan hayvan çok hareket edememek. Yorulmak, tıkanmak, takılıp kalmak. Yerleşmek, kalmak. Ağzından söz çıkmamak. Mıhlanmak, çivilenmek. Bir yere ilişip kalmak. Tıkanıp kalmak. Pekişmek, yerleşip kalmak.