Kelimeler arşivi içinde; başında "mid" olan, toplam 32 adet kelime bulunmaktadır. mid ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu mid ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde mid olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
MİDİBÜSÇÜLÜK
MİDRİYAZİS, MİDYECİLİK
MİDAZOLAM, MİDİBÜSÇÜ
MİDYELİK, MİDRANGE, MİDYELER
MİDYECİ, MİDESİZ, MİDİLLİ, MİDİBÜS, MİDİLİK, MİDİDİN
MİDERE, MİDBAR, MİDİRE, MİDVAR, MİDYAT, MİDECİ, MİDHAT, MİDEVİ
MİDYE, MİDİD, MİDİT, MİDİK, MİDER, MİDDE
MİD
Oyunda kale.
MİDERE
Dölyatağı.
MİDRİYAZİS
Göz bebeği genişlemesi.
MİDESİZ
Yenmeyecek şeyleri yiyen. Uygunsuz tutum ve davranışlar içerisinde olan kadınları kabullenen erkek. Hiçbir şeyden tiksinmeyen, en iğrenilecek şeyler karşısında bile tiksinti duymayan.
MİDİDİN
Baykuş.
MİDRANGE
Frekansı genellikle 200Hz ve 1300Hz arası olarak kabul edilen, orta frekanslı ses, mid.
MİDİLİK
Küçük, minik. Küçük, şişman çocuk.
MİDAZOLAM
Suda çözünen ve genel anestezinin uzatılması için kullanılan imidazol grubu içeren bir benzodiazepin.
MİDİLLİ
Normalden daha küçük boyda bir tür at.
MİDİBÜS
Küçük otobüs.
MİDİBÜSÇÜ
Midibüs alıp satan, işleten veya kullanan kimse.
MİDYELER
Yassı solungaçlılar.
MİDYECİ
Midye avlayan veya satan kimse.
MİDYECİLİK
Midyecinin işi.
MİDİBÜSÇÜLÜK
Midibüsçünün yaptığı iş.
MİDYELİK
Yapay olarak midye üretilen yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde MİD geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BULANTI
Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum.
AVARA
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma. Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması. Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut.
ARMADURA
Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.
GEĞİRMEK
Midede toplanan gazı ağızdan sesli bir biçimde çıkarmak.
BAR
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu. Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk. Danslı, içkili eğlence yeri. Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas. Ayaküstü içki içilen eğlence yeri. Hava basıncı birimi. Amerikan bar.
EZİNTİ
Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik. Korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı.
DALAK
Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ. Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ. Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri. Bal peteği.
FAİZ
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema. Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli.
GASTRİT
Midedeki yangı.
BAYMAK
Yiyecek baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak. Can sıkıntısı vermek, sıkmak, bunaltmak. Aldatmak, kandırmak, etki altında bırakmak.
FİŞEK
Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlara, atılmak için sürülen ve içinde barut bulunan bir kovan ile bu kovanın ucuna yerleştirilmiş mermiden oluşan cephane. Donanma ve şenliklerde kullanılan çeşitli yanıcı veya patlayıcı maddeler.
BAŞMAKLIK
Camide ayakkabı konulan yer. Padişahın anne, kız kardeş, kız ve hasekilerine bağlanan ödenek, has.
BÖRKENEK
Geviş getiren hayvanların midelerinin ikinci bölümü. Yağmurdan veya soğuktan korunmak için giyilen ucu sivri boşluk, külah.
GASTROSKOP
Yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının gözle görülmesini sağlayan, hastaya ağız yolu ile uygulanan fiberoptik alet.
DAİRE
Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat. Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm. Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü. Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı. Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri. Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası. Saz takımında usul vurmaya yarayan tef.
BURMAK
Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek. Acıtmak. Ağza kekre tat vermek. Mide, bağırsak sancımak. İğdiş etmek.
BULANMAK
Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak. Parlaklığını ve açıklığını yitirmek. Karışmak. Duruluğunu yitirmek. Mide bulantısı olmak.
CİKCİK
Beyaz kum midyesi. Acemi, bir işe yeni başlayan.
BAĞIRSAK
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü.
ALKARNA
İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ.