Sonu LEĞİ ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "leği" olan, toplam 34 adet kelime bulunmaktadır. Sonu leği ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında leği olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde leği olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

ORTALIKTEKERLEĞİ

15 harfli kelimeler

MERCİMEKÇÖMLEĞİ

13 harfli kelimeler

KARGADÜVELEĞİ, KARGADÜĞELEĞİ, GARGADÜVELEĞİ

12 harfli kelimeler

KETENGÖMLEĞİ, KARĞADÜĞLEĞİ, KARGADÜVLEĞİ, KARGADÜĞLEĞİ, ŞEYTANKELEĞİ

11 harfli kelimeler

KAFAÇÖMLEĞİ, KARGADÜLEĞİ

10 harfli kelimeler

KUŞFESLEĞİ, DİLKEMLEĞİ, ADALEYLEĞİ

9 harfli kelimeler

SEPETLEĞİ

8 harfli kelimeler

YELELEĞİ

7 harfli kelimeler

SELLEĞİ, SUELEĞİ, KUZLEĞİ, TÜMLEĞİ, GÖZLEĞİ, GÜPLEĞİ, GÜBLEĞİ, GUPLEĞİ, DİPLEĞİ, KÜPLEĞİ

6 harfli kelimeler

GELEĞİ, ÖTLEĞİ, BİLEĞİ, YÜLEĞİ

Bazı kelimelerin anlamları

LEĞİ

Öyle mi?.

KARGADÜĞLEĞİ

Ebucehil karpuzu da denilen, bağlarda biten kısa boylu, kötü kokulu bir ot.

MERCİMEKÇÖMLEĞİ

Karnı dar, uzun bir çeşit avanos çömleği.

KARGADÜVELEĞİ

Ebucehil-karpuzu, acıhıyar.

ŞEYTANKELEĞİ

Cırtatanotu da denilen, sıkınca içinden su çıkan bir çeşit bitki.

KUŞFESLEĞİ

Yaban bezelyesi.

DİLKEMLEĞİ

Yağmur, dolu, yangının yaptığı zararın dar bir alanda uzayıp gitmesi.

KETENGÖMLEĞİ

İnce kabuklu, tatlı bir çeşit incir.

KARĞADÜĞLEĞİ

Ebucehil-karpuzu, acıhıyar.

KARGADÜĞELEĞİ

Ebucehil-karpuzu, acıhıyar.

KAFAÇÖMLEĞİ

Ortası geniş olan yemek tenceresi.

KARGADÜLEĞİ

Ebucehil-karpuzu, acıhıyar.

KARGADÜVLEĞİ

Ebucehil-karpuzu, acıhıyar. Ebucehil karpuzu da denilen, bağlarda biten kısa boylu, kötü kokulu bir ot. Ebucehil karpuzu, acıhıyar, eşek hıyarı.

GARGADÜVELEĞİ

Meyvası olan bir çeşit ot.

ADALEYLEĞİ

Uzun, biçimsiz nesneler için.

ORTALIKTEKERLEĞİ

Çam ağacından tek parça olarak yapılmış, çevresi demir çemberli tekerlek.

  -   -   -  

Anlamında LEĞİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde LEĞİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇİĞNEMEK

Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek. Egemenliği altına almak, hükmetmek. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak. Ayağı veya tekerleği altına alarak ezmek.

ACEMİ

Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen. Saraya yeni alınmış cariye. İşinde, mesleğinde yeni olan, toy. Bir yere, bir şeye yabancı olan.

AVUKATLIK

Avukat mesleği. Gereksiz, boş savunma. Avukatın yaptığı iş.

CERRAHLIK

Cerrah olma durumu. Cerrahın mesleği. Cerrahı ilgilendiren, cerrah gerektiren.

DALGIÇLIK

Dalgıcın mesleği, balık adamlık.

ÇÖKELEKLİ

İçinde çökelek bulunan, çökeleği olan.

DANSÖRLÜK

Dansörün işi veya mesleği.

BAŞVURMAK

Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek. Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak, müracaat etmek. İsteği, dileği belirtmek için herhangi bir işlem başlatmak. Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak. Bir işe girmek, bir sınava katılmak vb. konularda müracaatta bulunmak.

ÇARIK

İşlenmemiş sığır derisinden yapılmış olan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı. Çene. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha. Para cüzdanı.

ANI

Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra. Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra.

BİLEKLİK

Oyunlarda bileğin incinmesini önlemek için bileğe takılan meşin sargı. Aksesuar amacıyla bileğe takılan ince zincir.

BOKSÖRLÜK

Boksörün işi veya mesleği.

CAMBAZLIK

Cambazın işi ya da mesleği, akrobatlık, akrobasi. Kurnazlık, düzenbazlık, hilecilik. At alıp satma veya yetiştirme işi.

BALDIR

Bacağın dizden ayak bileğine kadar olan bölümü, incik. Bu bölümün yumuşak ve şişkin olan arka tarafı.

BİLEMEK

Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak. Güçlendirmek, etkisini artırmak.

AHUDUDU

Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki (Rubus idaeus). Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi, ağaç çileği, frambuaz.

ADAMAK

Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.

BUNAMA

Yaşlanma veya bazı sinir hastalıklarına bağlı olarak ilerleyici bir biçimde belleğini yitirme, alık duruma gelme, ateh.

BOCİ

Ağır yük taşımaya yarayan, iki kalın ve küçük tekerleği olan el arabası.

AYICILIK

Ayıcının yaptığı iş, mesleği.