Kelimeler arşivi içinde; sonunda "krom" olan, toplam 13 adet kelime bulunmaktadır. Sonu krom ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında krom olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde krom olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
HEMATOKROM
ADENOKROM, FERROKROM
FİKOKROM, FİTOKROM, LİPOKROM, MİYOKROM, SİTOKROM
FEOKROM, LİOKROM, ÜROKROM
NİKROM
KROM
KROM
Atom numarası 24, atom ağırlığı 52,01, yoğunluğu 6,92 olan, 1514 °C'de eriyen, ısıya dayanıklı, havada oksitlenmeyen bir element (simgesi Cr). Bu elementten yapılmış.
LİPOKROM
Yağda ve yağ çözücülerde çözünen ve doğal olarak bitki ve hayvanlarda bulunan, sarıdan turuncu ve kırmızıya kadar değişen renklerde olabilen bir grup renk maddesi. Yumurta sarısı ve tere yağında bulunan doğal yapılardaki renkli boyar madde. yağda ve yağ çözücülerde çözünen ve doğal olarak bitki ve hayvanlarda bulunan, sarıdan turuncuya ve kırmızıya kadar değişen renklerde olabilen bir grup renk maddesi. Çeşitli hayvansal dokularda ve tabii yağlarda bulunan, normal yağa rengini veren sarı renkli bir pigment. Yağda ve yağ eriticilerde eriyen ve doğal olarak bitki ve hayvanlarda bulunan, sarıdan turuncu ve kırmızıya kadar değişebilen renklerde olan bir grup renk maddeleri.
NİKROM
Akkor halindeyken infrared ışın kaynağı olarak kullanılan bir nikel/krom alaşımı.
FERROKROM
Kütlece %50 demir, %50 krom içeren alaşım.
FİTOKROM
Bitkilerde bulunan ışığa duyarlı pigment.
ADENOKROM
Böbrek üstü bezinin renkli kısmı veya böbrek üstü bezinin kabuğu, sürrenal korteks.
MİYOKROM
İskelet kasına kırmızı rengi veren bir grup kasa renk verici madde. Miktarı hayvanın tür, ırk veya yaşına göre değişir.
LİOKROM
Suda çözünen bitki pigmentlerinin doğal bir grubu.
FİKOKROM
Alglerde bulunan pigment için kullanılan genel terim.
FEOKROM
Kromafin.
HEMATOKROM
Bazı kırmızı alglerde bulunan karotenoit pigment. Bazı kırmızı alglerde bulunan karetenoit pigment.
ÜROKROM
Ürobilin, ürobilinojen ya da bilinmeyen yapıda bir peptitten oluşan sidikteki renk maddesi.
SİTOKROM
Sitokrom oksidazın (sitokrom c oksidaz) komponenti. Solunum zincirinde son elektron taşıyıcı olup elektronlar sitokrom a ve sitokrom a3 kanalıyla oksijene taşınır ve su teşekkül eder. Hücre metabolizmasında çok önemli olan hemen hemen bütün hayvan ve bitkilerin hücrelerinde oluşan, demir-porfirin proteinleri sınıfından renkli bir madde. Hayvan ve bitki dokularında yaygın olarak bulunan solunum, fotosentez ve diğer oksido-redüksiyon reaksiyonlarında elektron taşıyıcı olarak rol oynayan hem grubu içeren bir grup protein. Prostetik gruplara göre a, b, c ve d sitokrom olarak sınıflandırılır. Hayvan ve bitki gözelerinde bulunan ve solunumda görevi olan bir kromoprotein.
Bu bölümde tanımı içerisinde KROM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KROMOPLAST
Değişik renkler taşıyan kromatofor.
AEROSOL
Gaz içerisinde dağılmış ve gazla sarılmış 10 mikrometreden daha küçük çaplı sıvı veya katı parçacıklarından oluşan çok fazlı sistem. Uygun bir çözücüde çözdürülmüş etken maddeyle itici gazdan oluşan ve aletle çevreye püskürtüldüğü zaman küçük tanecikler hâlinde yayılan ilaç.
ROZET
Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne. Kapı kolunun altına monte edilen metal parça. Güney Anadolu sahillerinde yetişen, pembe ve beyaz çiçekleri olan süs bitkisi. Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerin çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel veya krom kaplanmış çember biçimli sac parça.
LİNİN
Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı.
RENKSER
Renklerle ilgili olan, kromatik.
KROMATİK
Renkser. Kromozomlarla ilgili. Yarım tonlardan oluşan (ses dizisi).
DEĞİŞİNİM
Genlerde veya kromozomlarda oluşan hasara bağlı olarak ortaya çıkan ve sonraki kuşağa aktarılabilen kalıcı hücresel değişiklik, mutasyon.
AKROMATİN
Hücre çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden yapılmış, kromatin ile boyanmamış kromozomları oluşturan bölüm.
GENOM
Gametlerde bulunan kromozomlar.
KROMOZOM
Karyokinez bölünme sırasında hücre çekirdeğinin içinde beliren ve kromatinin parçalara ayrılmasıyla oluşan, canlılarda bazı özelliklerin bireyden bireye aktarılmasında görevli olan, DNA içeren, kıvrık çubuk biçimindeki kalıtımsal yapı.
KROMATİT
Bir kromozomun uzunlamasına iki yarısından her biri.
KALITIM
Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset.
RENKSEMEZ
Beyaz ışığı çözümlemeden veren, akromatik. Hücrede boyayı kabul etmeyen.
MİKRON
Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri, mikrometre.
DİPLOİT
İki kromozom takımı taşıyan hücre veya organizma.
KLOROPLAST
Yeşil bitkilerde hücrelerin içinde bulunan, klorofil moleküllerinden oluşan, karmaşık yapılı kromoplast.
HAPLOİT
Olgun bir üreme hücresinde bulunan kromozom takımı.
KROMAJ
Metal yüzeyleri kromla kaplama işlemi. Bu işlemle kaplanmış yer.
KROME
Kromdan yapılmış veya kromla kaplanmış.
KROMLU
Birleşiminde krom bulunan.