KARS ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "kars" olan, toplam 44 adet kelime bulunmaktadır. kars ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu kars ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kars olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

KARSİNOMATOZİS

13 harfli kelimeler

KARSİNOSARKOM

12 harfli kelimeler

KARSİNOGENEZ, KARSİNOMATÖZ, KARSİNOLİZİS, KARSİNOJENİK

11 harfli kelimeler

KARSAMBALIK

10 harfli kelimeler

KARSALAMAK, KARSİNOJEN, KARSAVURAN, KARSOĞUDAN

9 harfli kelimeler

KARSİNOMA, KARSIZLIK, KARSİNOİD, KARSINÖNÜ, KARSLAMAĞ, KARSLAMAK, KARSLILAR, KARSLILIK, KARSINMAK, KARSANBAÇ, KARSOMUNU, KARSAMBAÇ

8 harfli kelimeler

KARSIZCA, KARSIMAK, KARSAVUL, KARSİNOM, KARSANBA, KARSAMBA

7 harfli kelimeler

KARSMAK, KARSBAĞ, KARSTİK

6 harfli kelimeler

KARSUK, KARSON, KARSLI, KARSIZ, KARSIN, KARSEL, KARSAN, KARSAL, KARSAK

5 harfli kelimeler

KARST, KARSU

4 harfli kelimeler

KARS

Bazı kelimelerin anlamları

KARS

Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

KARSİNOİD

Sindirim kanalının endokrin hücrelerini oluşturan enterokromafin hücrelerinden köken alan, dev hücresi ve amiloid içerebilen, özellikle yaşlı köpeklerde görülen ve vazoaktif amin salgılayan potansiyel olarak kötücül tümör, arjentafinom, arjentafin tümör.

KARSAVURAN

Adana şehri, Tufanbeyli belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. İçel kenti, Tarsus belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

KARSIZLIK

Karsız olma durumu.

KARSİNOGENEZ

Kanser oluşması, normal hücrelerden kanserli hücrelerin meydana gelmesi.

KARSİNOJENİK

Kansere neden olan, kanser yapıcı.

KARSİNOMA

Ektoderm ya da endoderm kökenli epitellerde görülen tümör, kanser.

KARSINÖNÜ

Bir çeşit halk oyunu, bar.

KARSİNOSARKOM

Morfolojik olarak hem epitelial elemanlara ve hem de bağ doku elemanlarına benzeyen hücrelerden oluşan, genellikle iyi sınırlı, kesit yüzü sert ve kemikleşme içeren tümör. Köpek ve kedilerde nadiren memelerde görülür ve operayon sonrası hayatta kalma süresi ortalama 18 aydır, malign karma tümör.

KARSOĞUDAN

Sürahi.

KARSİNOMATOZİS

Kanserin metastazlarla vücuda yayılması hâli; vücudun birçok yerinde, metastaz sonucu, çok sayıda kanser odağının oluşması.

KARSİNOLİZİS

Kanser hücrelerinin röntgen ışınları, ilaç gibi etkenlerle tahrip edilmesi, yok edilmesi.

KARSİNOMATÖZ

Kanserle ilgili olan. Kanser yapısında, kanser tabiatında.

KARSAMBALIK

Gereksiz gereçlerin konulduğu yer.

KARSİNOJEN

Kansere neden olan virüs ya da kimyasal madde. Kanserojen. Kansere neden olabilen ajan veya kimyasal madde.

KARSALAMAK

Hırpalamak, örselemek. Bitkiyi soğuk vurmak. Sıtma, hastayı titretmek. Hamuru karıştırmak, yoğurmak. Yağda biraz kızartmak, haşlamak. Kötülük ya da hastalık geçirmek. Yakmak, kavurmak.

  -   -   -  

Anlamında KARS bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KARS geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BÜK

Dönemeç. Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu. Böğürtlen. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, büklük.

ARPAÇAY

Kars iline bağlı ilçelerden biri.

DÖKÜLMEK

Dökme işi yapılmak ya da dökme işine konu olmak. Düşmek. Salınmak, serbest bırakılmak. Çok yorgun, hasta olmak. Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak. Çok eskimiş olmak, değerini ve güzelliğini yitirmek. Kır, sokak vb. yerlerde insanlar çokça birikmek. Kumaş dökümlü olmak. Akarsular, göl veya denize akmak. Çıkmak, ortaya konulmak. Kaplamak, yayılmak.

ALÜVYON

Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın, lığ.

AKINTIÖLÇER

Bir akarsuyun veya kanalın akıntı hızını ve düzeyini ölçmeye yarayan alet.

ÇAY

Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis). Müzikli toplantı. Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek. Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir içecek türü. Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı. Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu. Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri. Konukların içecek ve börek, pasta vb. yiyeceklerle ağırlandığı toplantı.

DEBİ

Bir akarsuyun herhangi bir kesiminden saniyede geçen suyun hacmi, akım.

DEĞİRMENLİK

Değirmende öğütülmek için ayrılmış (tahıl). Bir değirmen taşını işletecek güçte (akarsu).

AKYAKA

Kars iline bağlı ilçelerden biri.

ÇIKARCILIK

Çıkarcı olma durumu, çıkarseverlik, menfaatçilik, menfaatperestlik, menfaatperverlik, menfaat düşkünlüğü.

AKAK

Yatak. Eğimi, inişi fazla olan yer. Suyun ivinti yeri. Irmak, dere, çay, küçük akarsu.

BİLGİCİLİK

Antik Yunan felsefesinde eleştiri akımı, sofizm. Başkasını yanıltmak için doğru olmadığı bilinerek yapılmış olan uslamlama ve çıkarsama, safsatacılık.

AĞIZ

Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.

AV

Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr. Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması. Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse. Bu yollarla yakalanan hayvan.

ÇAĞLAYAN

Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar.

ÇIKARCI

Yalnız kendi çıkarını düşünen, çıkarını kollayan (kimse), çıkarsever, menfaatçi, menfaat düşkünü, menfaatperest, menfaatperver, menfaattar.

AKARCA

Küçük akarsu. Sürekli işleyen çıban, fistül. Kaplıca. Kemik veremi.

DERE

Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol. İki dağ arasındaki uzun çukur.

BARAJ

Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılmış olan bent. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set.

DİGOR

Kars iline bağlı ilçelerden biri.