Sonu KART ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kart" olan, toplam 20 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kart ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında kart olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kart olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

PNÖMOPİYOPERİKART

14 harfli kelimeler

HEMATOPERİKART

13 harfli kelimeler

HİDROPERİKART, PNÖMOPERİKART

12 harfli kelimeler

HEMOPERİKART, PİYOPERİKART

10 harfli kelimeler

HAMİLİKART

9 harfli kelimeler

MİKROKART

8 harfli kelimeler

PERİKART, TELEKART, MİYOKART, MONOKART

7 harfli kelimeler

PANKART, EPİKART, ALAKART

6 harfli kelimeler

KAKART, KOKART, NIKART, NİKART

4 harfli kelimeler

KART

Bazı kelimelerin anlamları

KART

Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. Fotoğrafçılıkta 9x12 santimetre boyutlarındaki resim. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. Oyun kâğıdı. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit. Kartpostal.

MONOKART

Bir kulakçık ve bir karıncığı olan.

MİYOKART

Kalp kası.

HEMOPERİKART

Hemoperikardiyum.

PANKART

Toplantı ve gösterilerde taşınan, üzerinde benimsenen amacın birkaç sözle gösterildiği karton veya bezden levha.

HEMATOPERİKART

Hemoperikardiyum.

EPİKART

Yüreğin iç yüzünü astarlayan tabaka. Epikardiyum.

HAMİLİKART

Tavsiye edildiği üzerinde yazılı olan kartı, pusulayı taşıyan kimse.

HİDROPERİKART

Hidroperikardiyum.

PNÖMOPERİKART

Kalp kesesinde hava veya gaz birikmesi.

PERİKART

Kalbin üzerini saran zar.

TELEKART

Telefon etmek için kullanılan kart.

ALAKART

Seçmeli yemek, tabildot karşıtı.

MİKROKART

Herhangi bir yayının küçültülerek üzerine aktarıldığı 7,5x12,5 cm. boyutlu kart. (Bu kartların üst yanında ilgili yayının çıplak gözle okunabilecek kaynakçasal kimliği yazılır.).

PNÖMOPİYOPERİKART

Perikartta hava veya gaz ve irin bulunması.

PİYOPERİKART

Piyoperikardiyum.

  -   -   -  

Anlamında KART bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KART geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇATIRDATMAK

Bir şeyin "çatır" diye sesini çıkartmak.

ÇIKARTILMAK

Çıkartma işi yapılmak.

ATMACA

Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş, akkuş (Accipiter nisus).

ANTRİKOT

Sığırın iki kürek kemiği arasından ve pirzolalık yerinden çıkartılan, kemiğinden sıyrılmış et dilimi.

CAYIRDATMAK

Sert, uzun, gürültülü ses çıkartmak.

BOBİN

Makara. Tampon silindiri veya mihver boru etrafına sarılmış kâğıt veya kartonun sürekli uzunluğu. Fotoğraf filmi rulosu. İçinden elektrik akımı geçebilen yalıtılmış tel ile bu telin sarılı bulunduğu silindirden oluşan aygıt.

ÇALMAK

Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak. Benzemek, andırmak. Bozmak, zarar vermek. Üzerine sürmek. Kumaşın bir parçasını kesmek. Vurarak ya da sürterek ses çıkartmak. Ses çıkarmak, ses vermek. Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak. Süpürmek, temizlemek. Atmak, çarpmak, vurmak. Madeni oymak, kalemle işlemek.

BAKIMLIK

Filmin kartpostal büyüklüğünde cam bir perde üzerinde görünmesini sağlayan cihaz.

BLOKNOT

Yaprakları kolayca çıkartılabilecek bir biçimde yapılmış not defteri.

AKILCILIK

Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.

BİZ

Çokluk birinci kişiyi gösteren söz. Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ. Ülkemiz sularında yaşayan bir tür mersin balığı, şip (Acipenser nudiventris). Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir çuvaldız türü. Bazen teklik birinci kişi zamiri "ben" yerine kullanılan bir söz.

ABONMAN

Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.

BLOK

Kocaman ve ağır kitle. İçine resim veya yazı kâğıtları konulan karton kap. Politik çıkarları sebebiyle birlik kuran devletler topluluğu. Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken önünde iki veya üç kişinin elleri ile oluşturdukları perde. Yapı adası. Birden çok bölümü bir araya getirilmiş olan, bir bütün oluşturan.

AKDOĞAN

Kartalgillerden bir tür doğan, aksungur.

ALDIRMAK

Alma işini yaptırmak. Sığdırmak. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak. Önem vermek, değer vermek. Başkasına kaptırmak. Getirtmek.

BİNDİRMEK

Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak, oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak. Eklemek, katmak. Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta çarpmak veya bir yere vurmak.

AMPÜTASYON

Kol, bacak, kulak gibi organların tedavi amacıyla kısmen veya tamamen kesilip çıkartılması. Herhangi bir bütünden bir parça kesme veya koparma.

AYRAÇ

Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.

ANAÇ

Şefkatli, anne gibi davranan. Yemiş verecek durumdaki ağaç. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan. Kurnaz. Başına buyruk. İri, kart. Deneyimli, bilgili.

BALÇIK

İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil. Güçlük çıkartan. İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak.