Kelimeler arşivi içinde; başında "kade" olan, toplam 32 adet kelime bulunmaktadır. kade ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu kade ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kade olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
KADEMELENDİRMEK
KADEMELENDİRME
KADEMELENMEK
KADERSİZLİK, KADEMSİZLİK, KADEMELENME, KADEMELEMEK, KADEHDAŞLIK
KADERLEMEK, KADERİNLER, KADERCİLİK, KADEMELEME
KADEMESİZ, KADEMHANE
KADERSİZ, KADEHDAŞ, KADEHÇİK, KADEMELİ, KADEMSİZ, KADENCİK, KADERİYE
KADEMLİ, KADERCİ, KADELLİ
KADELE, KADEME
KADET, KADER, KADEM, KADEK, KADEH
KADE
Küçük kardeş. Arkadaş. Teyze. Hala. Ortası yassı, yağlı bir çeşit ekmek. Yenge.
KADEMELENME
Kademelenmek durumu.
KADEMELEME
Kademelemek işi.
KADEMESİZ
Kademesi olmayan.
KADEHDAŞLIK
Kadehdaş olma durumu.
KADEMELEMEK
Kademeli bir biçimde düzenlemek.
KADERSİZLİK
Kadersiz olma durumu.
KADEMELENMEK
Kademeli duruma gelmek.
KADERCİLİK
Yazgıcılık.
KADEMELENDİRME
Kademelendirmek işi.
KADERSİZ
Kötü talihi olan. Uğursuz.
KADEMHANE
Tuvalet.
KADERİNLER
Hücrelerin birbirine yapışmasında kalsiyuma bağlı olarak görev yapan, 124 K molekül ağırlığında, epitel hücrelerinde E-kaderin, plâsentada P-kaderin, sinir sisteminde N-kaderin gibi tipleri bulunan, hücre zarına yerleşmiş integral proteinler.
KADEMSİZLİK
Uğursuzluk.
KADEMELENDİRMEK
Kademeli duruma getirmek.
KADERLEMEK
Takdir etmek, mukadder kılmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde KADE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAHTSIZ
Bahtı kötü olan, mutsuz, talihsiz, kadersiz, kötü talihli, bibaht.
DEVRAN
Dünya. Kader, talih. Zaman, çağ.
AKADEMİCİLİK
Akademici olma durumu.
DOKTOR
Hekim. Bir fakülteyi veya bir yüksekokulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yükseköğrenim basamağına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir eserle gösterenlere verilen akademik unvan.
CAM
Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılmış olan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça. Kadeh, içki. Pencere.
AŞAMALI
Aşaması olan, kademeli.
AYAK
Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.
ÇIKIŞLI
Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş olan, mezun.
DERECELİ
Derecesi olan. Derecelere ayrılmış, kademeli.
BAKIMEVİ
Bakıma gereksinimi olan kimselerin bakıldıkları, barındıkları kuruluş. Belirli noktalarda özellikle kar mücadelesinde kullanılan araç ve gereçlerin barındırıldığı bina. Kurum ve kuruluşlarda motorlu araçların onarıldığı ve korunduğu yer veya birim. Kademe.
AMENTÜ
Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları. Arapça "inandım" anlamına gelen ve İslamiyetin temel inançları olan "Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanma"yı dile getiren söz.
CINCIK
Bardak, kadeh, tabak vb. sırçadan veya porselenden yapılmış olan şeyler, züccaciye. Bilye.
FATALİTE
Alın yazısı, yazgı, kader. Uğursuzluk.
ÇİZELGE
Çizgilerle bölümlere ayrılmış kâğıt, cetvel. Kadro, kademe, basamak ve derecelerin yer aldığı liste.
AKADEMİK
Akademi ile ilgili olan. Bilimsel niteliği olan.
KADEHÇİK
Meşe, fındık, gürgen vb. ağaçlarda, meyve sapının genişlemesiyle oluşan ve meyveyi ortasına kadar içine alan küçük kadeh biçimindeki oluşum.
KADERİYE
Kader anlayışını inkâr ederek insanların irade ve hareket özgürlüklerinin bulunduğunu ileri süren İslam felsefesi.
BAHT
Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader, talih. Şans.
ÇARKIFELEK
Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği. Çarkıfelekgillerden, güzel, büyük, parlak kırmızı çiçekleri olan, duvar kenarlarına ve kameriyeler çevresine ekilen tırmanıcı bir süs bitkisi, fırıldak çiçeği, saat çiçeği (Passiflora caerulea). Talih, kader. Bir tür talih oyunu.
DİKMEK
Bir cismi dik olarak durdurmak. Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak. Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek. Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek. Top, taş vb.ni dikine havaya atmak. Yapı kurmak, inşa etmek. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek. Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak.