Kelimeler arşivi içinde; başında "kab" olan, toplam 307 adet kelime bulunmaktadır. kab ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu kab ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kab olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
KABUKSUZLAŞTIRICI
KABİLİYETSİZLİK, KABULLENEBİLMEK, KABULLENİVERMEK
KABADAYILANMAK, KABADAYILAŞMAK, KABALDIZDİKENİ, KABİLİYETLİLİK, KABULLENDİRMEK, KABULLENEBİLME, KABULLENİVERME, KABULLENMİŞLİK
KABADAYILANMA, KABADAYILAŞMA, KABAHATSİZLİK, KABALAKLANMAK, KABALAKLAŞMAK, KABALAŞTIRMAK, KABARTABİLMEK, KABARTIVERMEK, KABULLENDİRME
KABAHATLİLİK, KABAKÇEVLİĞİ, KABAKTEPELER, KABALAŞTIRMA, KABARABİLMEK, KABARIVERMEK, KABARTABİLME, KABARTIVERME, KABİLİYETSİZ, KABUKLUSÜLÜK
KABADAYILIK, KABAHAMIRLI, KABAKARMUDU, KABAKBOĞAZI, KABAKGİLLER, KABAKLAŞMAK, KABAKYANIŞI, KABALACILIK, KABALARSÖKÜ, KABANLANMAK, KABAORÜZĞAR, KABAÖLÜZGER, KABARABİLME, KABARCIKOTU, KABARECİLİK, KABARIVERME, KABASAKALLI, KABİLİYETLİ, KABLELMİLAT, KABUĞUKALIN, KABUKLANMAK, KABUKLAŞMAK, KABULLENMEK, KABURGEDİĞİ, KABZIMALLIK
KABABAŞLAK, KABACAAĞAÇ, KABACIOĞLU, KABADAYICA, KABAHATSİZ, KABAKKAĞNI, KABAKLAMAK, KABAKLAŞMA, KABAKUŞLUK, KABALAŞMAK, KABALLAMAK, KABARCIKLI, KABARIKLIK, KABARLAMAK, KABARTLAMA, KABARTMALI, KABARÜZGAR, KABATASLAK, KABERGOLİN, KABERTLEME, KABILLAMAK, KABIZIKMAK, KABLELVUKU, KABLOCULUK, KABUKLAMAK, KABUKLANMA, KABUKLAŞMA, KABUKLULAR, KABULLENME, KABUNSUMAK, Devamını Oku »»
KABAARMUT, KABABURUN, KABACAGÖZ, KABACEVİZ, KABACIRIK, KABAÇAYIR, KABAÇINAR, KABAELDAŞ, KABAGELEN, KABAHATLİ, KABAHIDIR, KABAHÖYÜK, KABAKDAĞI, KABAKDERE, KABAKLAMA, KABAKLAYI, KABAKOYUN, KABAKTEPE, KABAKULAK, KABALADAN, KABALAKLI, KABALAMAK, KABALAŞMA, KABALLAMA, KABARENDE, KABARLAMA, KABARTICI, KABARTILI, KABARTLAK, KABARTMAK, Devamını Oku »»
KABAAĞAÇ, KABACALI, KABAÇALI, KABADAYI, KABAKAYA, KABAKİNİ, KABAKKÖY, KABAKLAR, KABAKLIK, KABAKÖRS, KABALACI, KABALAYI, KABALİST, KABALLUS, KABANİÇE, KABANKUÇ, KABANLAR, KABANLIK, KABAOĞLU, KABAPOST, KABARACI, KABARALI, KABARAMA, KABARCIK, KABARECİ, KABARGIÇ, KABARMAK, KABARTMA, KABATEPE, KABETMEK, Devamını Oku »»
KABABEL, KABACAK, KABACIK, KABAÇAM, KABADAL, KABADİL, KABADUN, KABADÜZ, KABAGAR, KABAGÖZ, KABAĞAÇ, KABAHAR, KABAHAT, KABAİTE, KABAKÇA, KABAKÇI, KABAKLI, KABAKOZ, KABAKÖY, KABAKUM, KABALAK, KABALAR, KABALCI, KABALIK, KABALTI, KABANCA, KABARAK, KABARAM, KABARAN, KABARIK, Devamını Oku »»
KABAAÇ, KABACA, KABACI, KABALA, KABALI, KABAMA, KABANA, KABARA, KABARE, KABART, KABBAR, KABESU, KABIRA, KABİLE, KABİNE, KABİSE, KABİYE, KABKAB, KABKÖY, KABLAK, KABLIĞ, KABRAM, KABRAN, KABSAK, KABUKİ, KABUNE, KABUNİ
KABAÇ, KABAG, KABAH, KABAK, KABAL, KABAN, KABAR, KABAŞ, KABAT, KABBİ, KABDA, KABEÇ, KABEK, KABEL, KABEM, KABEŞ, KABGA, KABIK, KABIL, KABIN, KABIŞ, KABIZ, KABİL, KABİN, KABİR, KABLO, KABOH, KABOŞ, KABUG, KABUH, Devamını Oku »»
KABA, KABE, KABI, KABZ
KAB
KAB
Bulaşık. Lağım. Kap.
KABADAYILAŞMA
Kabadayılaşmak işi.
KABİLİYETSİZLİK
Yeteneksizlik.
KABULLENEBİLME
Kabullenebilmek işi.
KABADAYILANMAK
Kabadayılık etmek, kabadayı gibi davranmak.
KABUKSUZLAŞTIRICI
Kabuksuzlaştırma ve parlaklaştırma işlemlerinde kullanılan asitli bileşik.
KABULLENDİRMEK
Kabullenmesini sağlamak.
KABADAYILANMA
Kabadayılanmak işi.
KABULLENEBİLMEK
Kabullenme imkânı veya olasılığı bulunmak.
KABULLENİVERME
Kabullenivermek işi.
KABİLİYETLİLİK
Yeteneklilik.
KABALDIZDİKENİ
Ekinler kaldırılırken dikenleri yuvarlanarak uçan bir çeşit bitki.
KABULLENMİŞLİK
Kabullenmiş olma durumu.
KABADAYILAŞMAK
Kabadayı gibi davranmak, kabadayılık etmek.
KABAHATSİZLİK
Kabahatsiz olma durumu.
KABULLENİVERMEK
Çabucak veya kısa sürede kabullenmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde KAB geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKTARMAK
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek. Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek. Alıntılamak. Bir kitabı başından sonuna kadar okumak. Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak. Tür değişikliği yapmak. Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek. Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak. Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak. Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak. Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek. İletmek, bildirmek.
AKSEPTANS
Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama, kabul.
ALMA
Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız. Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer.
AKROMATİK
Beyaz ışığı çözümlemeden geçiren, renksemez. Hücrede boyayı kabul etmeyen (bölüm).
AKKARAMAN
Orta ve Doğu Anadolu'nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarında siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, yerli bir tür koyun.
AKBUĞDAY
Kurak iklime dayanıklı, beyaz kabuklu, ekmeklik buğday.
ALKARNA
İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ.
ALMAK
Bir şeyi elle ya da başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek. Satın almak. Erkek, kadınla evlenmek. Göreve, işe başlatmak. Örtmek, koymak. Yolmak, koparmak. Bürümek, sarmak, kaplamak. İçine sığmak. İçecek veya sigara içmek. Görevden, işten çekmek. Kazanç sağlamak. Gidermek, yok etmek. Kazanmak, elde etmek. Çalmak. Kısaltmak, eksiltmek. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak. İçeri sızmak, içine çekmek. Yol gitmek, mesafe katetmek. Kabul etmek. İçeri girmesini sağlamak. Birlikte götürmek. Soldurmak. Kendine ulaştırılmak, iletilmek. Temizlemek. Sürükleyip götürmek. Yer değiştirmek. Yutmak, kullanmak. Tat veya koku duymak. Başlamak. Ele geçirmek, fethetmek.
ABA
Abla. Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük. Bu kumaştan yapılan. Kepenek. Yünün dövülmesiyle yapılmış olan kalın ve kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan ve dervişlerce giyilen hırka. Anne.
AKVARYUM
Tatlı veya tuzlu su hayvanlarının ve su bitkilerinin yapay bir ortamda beslendiği ve yetiştirildiği cam su kabı.
ADCILIK
Kavramların gerçek varlıklar olduğunu kabul eden, kavram gerçekliğine karşıt olarak tümel kavramların yalnızca nesnelerin adları olduğunu ileri süren görüş, isimcilik, nominalizm.
AHLAT
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster). Beden yapısının temelini oluşturan ögeler. Kaba adam, yol iz bilmez kimse. Bitlis iline bağlı ilçelerden biri. Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. Bir karışım içindeki parçalar, ögeler.
AKAĞAÇ
Gürgengillerin, kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia).
ABULLABUT
Kaba saba ve anlayışsız (kimse). Biçimsiz ve kötü giyinen, giyimine özen göstermeyen (kimse).
AHZETMEK
Almak, kabul etmek.
ACUR
Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus).
ALIRLIK
Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti.
AKSÖĞÜT
Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir tür söğüt (Salix alba).
AHİZ
Alma. Kabul etme.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).