Kelimeler arşivi içinde; başında "iş" olan, toplam 348 adet kelime bulunmaktadır. iş ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu iş ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde iş olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
İŞARETLEYEBİLMEK
İŞARETLEYEBİLME
İŞİTİLMEMİŞLİK, İŞİTTİREBİLMEK, İŞKİLLENDİRMEK, İŞLENEBİLİRLİK, İŞTAHLANDIRMAK
İŞİTİLEBİLMEK, İŞİTMEZLENMEK, İŞİTTİREBİLME, İŞKİLLENDİRME, İŞLEMSELCİLİK, İŞLEVSELCİLİK, İŞTAHLANDIRMA
İŞARETLENMEK, İŞARETLEŞMEK, İŞARETLETMEK, İŞARETSİZLİK, İŞBIRAKTIRMA, İŞİTİLEBİLME, İŞİTMEMEZLİK, İŞKEMBECİLİK, İŞKENCECİLİK, İŞLENEBİLMEK, İŞLETEBİLMEK, İŞLETMECİLİK, İŞLEYEBİLMEK, İŞLEYİMLEŞME, İŞPORTACILIK, İŞTİRAKÇİLİK, İŞTİRAKİYYUN
İŞARETÇİLİK, İŞARETLEMEK, İŞARETLENME, İŞARETLEŞME, İŞARETLETME, İŞEYEBİLMEK, İŞGİLLANMAK, İŞGİLLENMEK, İŞİTEBİLMEK, İŞİTİLMEMİŞ, İŞİTİMÖLÇER, İŞKELLENMEK, İŞKİLLENMEK, İŞKİLSİZLİK, İŞLEMECİLİK, İŞLEMLEYİCİ, İŞLENCELEME, İŞLENEBİLİR, İŞLENEBİLME, İŞLETEBİLME, İŞLETMENLİK, İŞLETTİRMEK, İŞLEVSİZLİK, İŞLEYEBİLME, İŞMARLAŞMAK, İŞTAHLANMAK, İŞTAHSIZLIK
İŞARETLEME, İŞBIRAKIMI, İŞBİRLİKÇİ, İŞEYEBİLME, İŞGALCİLİK, İŞGÜDERLİK, İŞGÜVELİNE, İŞGÜZARLIK, İŞİTEBİLME, İŞİTMEZLİK, İŞİTTİRMEK, İŞİYOPAGUS, İŞKEMBESİZ, İŞKENCESİZ, İŞKİLLEMEK, İŞKİLLENME, İŞKİLLİLİK, İŞLEMBİLGİ, İŞLEMCİLİK, İŞLEMEZLİK, İŞLENDİRME, İŞLENİRLİK, İŞLETİLMEK, İŞLETİMSEL, İŞLETTİRME, İŞLEVCİLİK, İŞLEYBİLİM, İŞLEYİMSEL, İŞTAHLANMA, İŞTAHLILIK, Devamını Oku »»
İŞARETSİZ, İŞBELGESİ, İŞBIRAKIM, İŞBİTİREN, İŞGÜZARCA, İŞİTİLMEK, İŞİTTİRME, İŞKEMBECİ, İŞKEMBELİ, İŞKENCEBİ, İŞKENCECİ, İŞKENCELİ, İŞKİLLEME, İŞKİRTMEK, İŞLEMELİK, İŞLEMLEME, İŞLETİLME, İŞLETMECİ, İŞPORTACI, İŞŞİBIDIK, İŞTAHLICA, İŞTAHTASI, İŞTİRAKÇİ, İŞTİYAKLI, İŞYADİKUS
İŞALAMAK, İŞARATLA, İŞARETÇİ, İŞARETLİ, İŞBÖLÜMÜ, İŞÇEKMEK, İŞDEMEYH, İŞDİRAYH, İŞDÖNMEK, İŞGALİYE, İŞİŞLERİ, İŞİTİLME, İŞKESMEK, İŞKİLSİZ, İŞKONAĞI, İŞLATMAK, İŞLEKLİK, İŞLEMECİ, İŞLEMELİ, İŞLEMSEL, İŞLENGEÇ, İŞLENMEK, İŞLERLİK, İŞLETMEK, İŞLETMEN, İŞLETSEL, İŞLEVSEL, İŞLEVSİZ, İŞLEYİSİ, İŞLEYSEL, Devamını Oku »»
İŞBİLİM, İŞBİRTE, İŞCİMAN, İŞCİMEN, İŞÇELİK, İŞÇİLİK, İŞÇİMEN, İŞÇİZİM, İŞETMEK, İŞGALCİ, İŞGELEK, İŞGİLİK, İŞGİYAN, İŞGÖREN, İŞGÜDEN, İŞGÜDER, İŞGÜZAR, İŞİGLİK, İŞİNGİR, İŞİTGEN, İŞİTMEK, İŞİTSEL, İŞKELEK, İŞKEMBE, İŞKENCE, İŞKENLİ, İŞKİLEK, İŞKİLET, İŞKİLİK, İŞKİLLİ, Devamını Oku »»
İŞAĞAN, İŞALLA, İŞAMEK, İŞARET, İŞBAĞI, İŞBAŞI, İŞDİMA, İŞDİYH, İŞEĞEN, İŞEHLİ, İŞELEK, İŞEMEK, İŞEMİK, İŞEMÜK, İŞENİK, İŞEREK, İŞERET, İŞETME, İŞGEFE, İŞGENE, İŞGEVE, İŞGİLL, İŞGÜCÜ, İŞHANI, İŞİDEK, İŞİLTİ, İŞİMEK, İŞİMİK, İŞİTİM, İŞİTİŞ, Devamını Oku »»
İŞALA, İŞARE, İŞARP, İŞCAN, İŞCEK, İŞDAR, İŞEME, İŞEMİ, İŞEYH, İŞGAF, İŞGAL, İŞGAP, İŞGİL, İŞGİR, İŞHAN, İŞKAF, İŞKAL, İŞKAN, İŞKAP, İŞKEP, İŞKİL, İŞKİM, İŞKİN, İŞKİR, İŞKUR, İŞLAG, İŞLEÇ, İŞLEK, İŞLEM, İŞLER, Devamını Oku »»
İŞAH, İŞAN, İŞAR, İŞBA, İŞBU, İŞCİ, İŞÇİ, İŞDE, İŞEG, İŞEH, İŞEK, İŞEY, İŞGİ, İŞGÜ, İŞIH, İŞİK, İŞİT, İŞKİ, İŞLE, İŞLİ, İŞOK, İŞŞİ, İŞTA, İŞTE, İŞTİ, İŞVE
İŞE, İŞK
İŞ
İŞ
Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma. Bir değer yaratan emek. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev. Sanayi, ticaret, tarım, maliye ve benzerleri alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü. Kamu yararına yapılan işler. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. Ticari anlaşma, alışveriş. Herhangi bir maksatla kurulan düzen. Bazı deyimlerde "yarar, çıkar" anlamında kullanılan bir söz. Yapılan şey, davranış. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey. Emek, işçilik, ustalık. İşlem. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış. Yetenek. Etene, son. İç. İş. İş, durum, hâl. Eş. İç, ara. İş, husus, fiil, davranış, çalışma. Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği. Beden ya da kafa gücüyle yapılan şey. Çalışma, emek. Yapılacak ya da yapılan şey, uğraşı, görev. Meslek. Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir. amel. (work) Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek. (business, activity) Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler. (profession) Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. (job) Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke. Termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı. Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar. Verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad. Eş, arkadaş. Denk, benzer. Hal, durum, vaziyet.
İŞARETLEYEBİLMEK
İşaretleme imkânı veya olasılığı bulunmak.
İŞLEMSELCİLİK
Olguların görgül gözlem ve araştırma yollarıyla elde edilmiş olan anlamları dışında bir anlamı olamayacağını, insan eylemi dışında nesnel gerçeklik bulunmadığını ileri süren görüş.
İŞKİLLENDİRMEK
İşkillenmesine yol açmak.
İŞİTMEZLENMEK
İşitmezliğe gelmek.
İŞİTTİREBİLME
İşittirebilmek işi.
İŞİTTİREBİLMEK
İşittirme imkânı veya olasılığı bulunmak.
İŞARETLENMEK
Bir şeye işaret konulmak.
İŞLENEBİLİRLİK
Metallerin kolayca işlenebilme ve biçimlenebilme özelliği.
İŞTAHLANDIRMA
İştahlandırmak işi.
İŞİTİLMEMİŞLİK
İşitilmemiş olma durumu.
İŞLEVSELCİLİK
Halkbilim olay ya da ürünlerinin, ilgili oldukları toplum düzenindeki işlevlerine göre incelenmesini öngören kuram. bk. işlev, işlevsel tümgeler. karşılığı doğalcılık, güççülük, koşutçuluk.
İŞİTİLEBİLMEK
İşitilme olasılığı bulunmak.
İŞARETLEYEBİLME
İşaretleyebilmek işi.
İŞKİLLENDİRME
İşkillendirmek işi.
İŞTAHLANDIRMAK
İştahını uyandırmak, iştahlanmasını sağlamak.
Bu bölümde tanımı içerisinde İŞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
ABAJURCULUK
Abajurcunun yaptığı iş.
ABAZAN
Uzun süre cinsel ilişkide bulunmayan (erkek). Karnı aç olan (kimse).
ABASIZ
Aba giymemiş olan.
ABONE
Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi. Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü. Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse).
ABANMA
Abanmak işi.
ABARTILMAK
Abartma işine konu olmak.
ABA
Abla. Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük. Bu kumaştan yapılan. Kepenek. Yünün dövülmesiyle yapılmış olan kalın ve kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan ve dervişlerce giyilen hırka. Anne.
ABANDIRMA
Abandırmak işi.
ABARTMAK
Bir nesneyi veya durumu olduğundan daha önemli, daha büyük veya daha çok göstermek, mübalağa etmek. Bir iş, bir davranış vb.nde gereğinden fazlasına kaçmak, aşırıya kaçmak.
ABLA
Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).
ABACILIK
Abacının yaptığı iş.
ABARTILMA
Abartılmak işi.
ABARTMA
Abartmak işi.
ABRA
Dara. Angarya, yük. Bir değiş tokuşta üste verilen şey. Denge.
ABANOZGİLLER
İki çeneklilerden, sıcak ülkelerde yetişen bir bitki familyası.
ABALI
Aba giymiş olan.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
ABDÜLLEZİZ
Akdeniz bölgesinde ve Afrika'da yetişen, çok yıllık, yumrulu ve otsu bir bitki (Cyperus esculentus). Bu bitkinin yemiş olarak yenilen, tatlı ve yağlı ürünü.
ABLATYA
Uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan, geniş gözlü bir balık ağı türü.