Kelimeler arşivi içinde; sonunda "iği" olan, toplam 149 adet kelime bulunmaktadır. Sonu iği ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında iği olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde iği olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
BAKACAKLIÇİFTLİĞİ, MEHMETALİÇİFTLİĞİ, SARACALARÇİFTLİĞİ
DEVLETLERBİRLİĞİ, DUTCHERCİSİMCİĞİ, İLYASAĞAÇİFTLİĞİ, KADIOĞLUÇİFTLİĞİ, MALLORYCİSİMCİĞİ
MİLLETVEKİLLİĞİ, ASLIHANTEPECİĞİ, HANIMINÇİFTLİĞİ, KARALARÇİFTLİĞİ, KODALLIÇİFTLİĞİ, SOFULARÇİFTLİĞİ
ALİBEYÇİFTLİĞİ, AMETOCİSİMCİĞİ, AYTEDİRGİNLİĞİ, ELMALIÇİFTLİĞİ, ERKTEKELCİLİĞİ, FAKIEKİNCİLİĞİ, GOLGİCİSİMCİĞİ, JOLLYCİSİMCİĞİ, KARINGENİŞLİĞİ, SULTANÇİFTLİĞİ, TIRPANBİLEZİĞİ, ÜRÜNLÜÇİFTLİĞİ
BELGEVŞEKLİĞİ, BARRCİSİMCİĞİ, ÇAKIRÇİFTLİĞİ, ÇAVUŞÇİFTLİĞİ, ÇÖPLÜÇİFTLİĞİ, DİLBERKİRPİĞİ, EVKAFÇİFTLİĞİ, HANCIÇİFTLİĞİ, KIRANÇİFTLİĞİ, KİREÇÇİFTLİĞİ, KİTAPDELİLİĞİ, KÖŞENÇİFTLİĞİ, MEMECİNGILİĞİ, MUMCUÇİFTLİĞİ, TANRIDEVECİĞİ, TİMURÇİFTLİĞİ, TOİSONERİYİĞİ, YALINLIGEDİĞİ
ÇİFTÇİGEDİĞİ, ESATÇİFTLİĞİ, GELİNKİRPİĞİ, HANIMKİRPİĞİ, KABAKÇEVLİĞİ, KAŞEĞĞİNLİĞİ, PAŞAÇİFTLİĞİ, SAKAÇİFTLİĞİ, SIĞIRSİYDİĞİ, TOKAÇGEMRİĞİ, ZENCİRKEMİĞİ, ZİNCİRKEMİĞİ
YILANKEMİĞİ, ÇALIÇİTTİĞİ, ÇİRİŞGEDİĞİ, DÜZÇİFTLİĞİ, ELGÖLGELİĞİ, HOROZGEDİĞİ, İNCİRGEDİĞİ, KABURGEDİĞİ, KILIÇGEDİĞİ, KÖMÜŞCİCİĞİ, MANTIDELİĞİ, PARDIKEMİĞİ, POYRADELİĞİ, SEPETKEMİĞİ, SIĞIRSİDİĞİ, SİYERKEMİĞİ, SÖĞÜTGEDİĞİ, TANDIREŞİĞİ, TÜTÜNSERİĞİ
DENİZİBİĞİ, DOMUZERİĞİ, DONUZERİĞİ, EBEMPİSİĞİ, GÖLEZERİĞİ, GÖMEÇERİĞİ, GÖVEMERİĞİ, HOROZİBİĞİ, HURUSİBİĞİ, İNEKBİCİĞİ, KARGAİBİĞİ, KAYAGEDİĞİ, KEDİBİCİĞİ, KERKEKLİĞİ, KUMÇELTİĞİ, KURTYENİĞİ, KUŞLASTİĞİ, KUYUÇELİĞİ, LİVİKERİĞİ, MANDAERİĞİ, OCAKDELİĞİ, ODAŞENLİĞİ, SÜTKESMİĞİ, YAZIGEDİĞİ
BELKEMİĞİ, BİTYENİĞİ, DİŞNENİĞİ, ELBİRLİĞİ, GÖKFİZİĞİ, GÖKİZLİĞİ, GÖZDELİĞİ, HANGEDİĞİ, KOÇGEDİĞİ, NORZERİĞİ, ORAKERİĞİ, OYAİPLİĞİ, OYBİRLİĞİ, ÖMEKEMİĞİ, SÖZBİTİĞİ, TAŞKESİĞİ, UÇBEYLİĞİ, YERFİZİĞİ, YERGEÇİĞİ
SUİBRİĞİ, AYIERİĞİ, CANERİĞİ, ELBETİĞİ, GAZİBİĞİ, GUZENİĞİ, GÜNEMİĞİ, GÜNEŞİĞİ, İTBİCİĞİ, KETENİĞİ, KUMERİĞİ, SUBEŞİĞİ, UÇDELİĞİ, YENİLİĞİ
DİVRİĞİ, AŞERİĞİ, AYERİĞİ, BAYLİĞİ, BİRTİĞİ, BİTTİĞİ, ÇİMÇİĞİ, İTERİĞİ, KÜRDİĞİ, KÜRTİĞİ, OTERİĞİ
ENDİĞİ
DİĞİ, SİĞİ, TİĞİ, YİĞİ
İĞİ
İĞİ
Çok tatlı olan, bal ve benzerleri şeyler.
MİLLETVEKİLLİĞİ
Milletvekilinin görevi, mebusluk, parlamenterlik.
ASLIHANTEPECİĞİ
Balıkesir şehrinde, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
HANIMINÇİFTLİĞİ
Malatya kenti, merkez ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
DUTCHERCİSİMCİĞİ
Lenfosit ve plazma hücrelerinin tümörlerinde antikor içeren sitoplazmanın çekirdeğe fıtıklaşması sonucu oluşan çekirdek içi cisimcik.
KADIOĞLUÇİFTLİĞİ
Kahramanmaraş ili, Türkoğlu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
ALİBEYÇİFTLİĞİ
Çanakkale kenti, Etili bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
SARACALARÇİFTLİĞİ
Ankara şehrinde, Akyurt ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
KODALLIÇİFTLİĞİ
Yozgat ilinde, Sorgun ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
DEVLETLERBİRLİĞİ
Küçük devletlerin bağlaşmaları ile oluşan büyük devlet: Germanya Devletlerbirliği.
MEHMETALİÇİFTLİĞİ
Çorum kenti, Sungurlu ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
MALLORYCİSİMCİĞİ
Karaciğer parenkim hücrelerinde oluşan, hiyalin özelliğinde, pembe renkli, oval sitoplazmik inklüzyon cisimciği.
BAKACAKLIÇİFTLİĞİ
Çanakkale şehri, Biga belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
SOFULARÇİFTLİĞİ
Kırıkkale kenti, Sulakyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
KARALARÇİFTLİĞİ
Balıkesir şehri, Gönen belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
İLYASAĞAÇİFTLİĞİ
Çanakkale ili, Çan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bu bölümde tanımı içerisinde İĞİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AÇMAK
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
ACELE
Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi. Tez davranma gerekliliği. Vakit geçirmeden, tez olarak.
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
ADCILIK
Kavramların gerçek varlıklar olduğunu kabul eden, kavram gerçekliğine karşıt olarak tümel kavramların yalnızca nesnelerin adları olduğunu ileri süren görüş, isimcilik, nominalizm.
ACEMKÜRDİ
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam.
AÇIKLIK
Açık olma durumu, aleniyet. Uzaklık, mesafe. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu. Boş ve geniş yer, meydanlık. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
ADSIZ
Adı olmayan, isimsiz. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz. Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz.
ACEMAŞİRAN
Klasik Türk müziğinde kullanılan şet makamlarından biri.
AEROBİK
Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için tempolu müzik eşliğinde yapılmış olan bir jimnastik türü.
ADRES
Bir kimsenin oturduğu yer, bulunak. Hedef gösterilen yer. Bir kimsenin sık olarak gittiği yer. Kurum ya da kuruluşun bulunduğu yer.
ACEMBUSELİK
Klasik Türk müziğinde kullanılan birleşik bir makam.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
ABLATYA
Uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan, geniş gözlü bir balık ağı türü.
ADİ
Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan. Bayağı. Aşağılık, alçak.
AÇILIM
Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.
AB
Su. Avrupa Birliği'nin kısaltılmış hali.
ACEM
Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde. İran ülkesi. İranlı.
ABRAKADABRA
Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz. Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü.