Kelimeler arşivinde; içinde "ökü" olan, toplam 179 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ökü bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ökü ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ökü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
AKÖRENSÖKÜLER, DEVEÇÖKÜRDEĞİ
DÖKÜLEBİLMEK, DÖKÜLÜVERMEK, HACIREİSSÖKÜ, YAPRAKDÖKÜMÜ
YUMURTAKÖKÜ, BEŞLİKDÖKÜM, DEVEÇÖKÜDEN, DÖKÜLEBİLME, DÖKÜLEGOMAK, DÖKÜLÜVERME, DÖKÜMCÜBAŞI, DÖKÜŞDÜRMEK, DÖKÜŞTÜRMEK, KABALARSÖKÜ, KESTANESÖKÜ, ÖKÜZBAKLASI, ÖKÜZDOYURAN, ÖKÜZHELVASI, ÖKÜZSALYASI, ÖKÜZTOMBAYI, TOPRAKÖKÜZÜ
DÖKÜMCÜLÜK, DÖKÜMLEMEK, AVLAĞISÖKÜ, ÇÖKÜNDÜRÜK, ÇÖKÜVERMEK, DÖKÜLÜŞMEK, DÖKÜNTÜSÜZ, DÖKÜVERMEK, LÖKÜLLEMEK, ONLUKDÖKÜM, ÖKÜRTÜLMEK, ÖKÜZGÖBEĞİ, ÖKÜZKÜTÜĞÜ, ÖKÜZUYUDAN, SÖKÜÇAYIRI, SÖKÜLENMEK, YILDIZKÖKÜ, YUKARISÖKÜ
DÖKÜMHANE, DÖKÜMLEME, DÖKÜNTÜLÜ, ÖKÜZBURNU, ÇÖKÜVERME, DÖKÜVERME, GÖKÜÇGENİ, ILDIZKÖKÜ, KAZMASÖKÜ, KİRAZSÖKÜ, ÖKÜLENMEK, ÖKÜZEMEĞİ, ÖKÜZSEMEK, ÖKÜZUYUMU, ÖKÜZÜNÜĞÜ, SÖKÜNDÜZÜ, TATLIKÖKÜ
ADAMKÖKÜ, ÇÖKÜKLÜK, ÇÖKÜŞMEK, DÖKÜKLÜK, DÖKÜLGEN, DÖKÜLMEK, DÖKÜNMEK, ÖKÜZDİLİ, ÖKÜZGÖZÜ, SÖKÜLMEK, DÖKÜMEVİ, CÖKÜNDÜR, ÇÖKÜNDÜR, ÇÖKÜRTME, ÇÖKÜTMEK, DERESÖKÜ, DÖKÜKTAŞ, DÖKÜLCEN, HATLÖKÜM, HÖKÜMDAR, HÖKÜMDÖR, HÖKÜNMEK, HÖKÜRMEK, KÖKÜNMEK, ORTASÖKÜ, ÖKÜZGÖTÜ, ÖKÜZKÖTÜ, ÖKÜZTÜYÜ, SÖKÜTMEK, SULUSÖKÜ, Devamını Oku »»
ÇÖKÜNTÜ, ÇÖKÜŞME, DÖKÜLME, DÖKÜLÜŞ, DÖKÜMCÜ, DÖKÜMLÜ, DÖKÜNME, DÖKÜNTÜ, ÖKÜZLÜK, SÖKÜKÇÜ, SÖKÜLME, SÖKÜNTÜ, ALASÖKÜ, BAŞSÖKÜ, ÇÖKÜKDA, ÇÖKÜLCE, ÇÖKÜLEG, ÇÖKÜLÜK, ÇÖKÜMEK, ÇÖKÜRCE, DÖKÜŞÜK, GÜRSÖKÜ, HÖKÜMAT, HÖKÜMET, İNESÖKÜ, KOZSÖKÜ, KÖKÜREK, KUZSÖKÜ, LÖKLÖKÜ, LÖKÜLLÜ, Devamını Oku »»
DEDÖKÜ, DÖKÜCÜ, GÖKÜLÜ, LÖKÜŞE, OTKÖKÜ, ÖKÜNÜK, ÖKÜZLÜ, SÖKÜLÜ
ÇÖKÜK, ÇÖKÜM, ÇÖKÜŞ, DÖKÜK, DÖKÜM, SÖKÜK, SÖKÜN, CÖKÜK, ÇÖKÜÇ, ÇÖKÜR, DÖKÜR, GÖKÜS, GÖKÜŞ, HÖKÜÇ, HÖKÜM, HÖKÜT, HÖKÜZ, KÖKÜÇ, KÖKÜR, KÖKÜS, KÖKÜŞ, LÖKÜN, LÖKÜS, LÖKÜZ, ÖKÜNÇ, ÖKÜRE, ÖKÜŞA, SÖKÜL, SÖKÜM, SÖKÜŞ, Devamını Oku »»
ÖKÜZ, ÇÖKÜ, LÖKÜ, ÖKÜN, SÖKÜ
ÖKÜ
ÖKÜ
O, oradaki.
YAPRAKDÖKÜMÜ
Güz.
DÖKÜŞTÜRMEK
Serpelemek (yağmur): Yağmur döküştürüyor.
DÖKÜLEBİLMEK
Dökülme imkânı veya olasılığı bulunmak.
DÖKÜMCÜBAŞI
Tophanede top dökenlerin başı.
DEVEÇÖKÜRDEĞİ
Kurak ve sert topraklı yerlerde yetişen, sarı çiçekli ve çok dikenli yabani bir ot.
DÖKÜLÜVERME
Dökülüvermek işi.
DÖKÜLEBİLME
Dökülebilmek işi.
HACIREİSSÖKÜ
Kastamonu şehrinde, Çatalzeytin ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
DÖKÜŞDÜRMEK
Serpelemek.
DEVEÇÖKÜDEN
Kurak ve sert topraklı yerlerde yetişen, sarı çiçekli ve çok dikenli yabani bir ot.
DÖKÜLÜVERMEK
Çabucak veya kısa sürede dökülmek.
BEŞLİKDÖKÜM
At koşumunu süslemekte kullanılan pirinç parçalar. (Aksaray Niğde).
AKÖRENSÖKÜLER
Bartın şehri, Kumluca nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
YUMURTAKÖKÜ
Kök boyası.
DÖKÜLEGOMAK
Dökülekalmak (ilenç).
Bu bölümde tanımı içerisinde ÖKÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ASFALTLANMAK
Asfalt dökülmek, asfaltla kaplanmak.
AMİT
Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı.
APIŞMAK
Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek. Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
ALÇALMA
Alçalmak işi, inme. Gelgitte denizin alçalması, cezir. Düşkünlük, zül, mezellet. Toprağın çöküp oturması.
ARAROT
Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un.
ALKİL
Alkol kökü.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
ARNİKA
Öküzgözü (I).
AKAR
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret. Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı. Sıvı, mai, likit.
BAMBUL
Kurtçuk evresinde ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kın kanatlı böcek (Anisoplia austriaca).
ALAZA
Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb.
ANGIÇ
Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık, kanat.
AZI
Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş. Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi.
AMONYUM
Amonyaklı tuzlarda maden rolü oynayan bir birleşim kökü (NH4).
ADAMOTU
Patlıcangillerden, geniş yapraklı, mavi çiçekli, meyveleri sarı, çok yıllık bir bitki, kankurutan, adamkökü (Mandragora autumnalis).
BAKLAVA
Çok ince yufkadan yapılarak arasına kaymak, fıstık, ceviz, badem vb. konulup pişirilen ve üzerine şeker şerbeti dökülen bir tatlı türü. Eşkenar dörtgen biçiminde olan nesne.
ANDIZ
Yaprakları dikenli olan bir tür ardıç. Kırlarda yetişen yabani bir otun kökü. Servi.
BADAS
Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak, çöp ve samanla karışık tahıl taneleri, harman döküntüsü.
AZİT
Azothidrik asit HN3 teki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler.