Kelimeler arşivinde; içinde "yak" olan, toplam 625 tane kelime bulunuyor. İçerisinde yak bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu yak ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında yak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
TİMALYAKUŞUGİLLER, YAKINLAŞTIRABİLME
YAKALIKAMÇILILAR, YAKLAŞTIRABİLMEK
AMONYAKLAŞTIRMA, MANYAKLAŞTIRMAK, YAKAÇİFTLİKKÖYÜ, YAKINLAŞABİLMEK, YAKIŞTIRABİLMEK, YAKLAŞILABİLMEK, YAKLAŞTIRABİLME
AKARYAKITÇILIK, YAKINLAŞTIRMAK, KUZYAKAHACILAR, KUZYAKAKÖSELER, KÜREKAYAKLILAR, MANYAKLAŞTIRMA, YAKADEMİRCİLER, YAKALANABİLMEK, YAKALANIVERMEK, YAKALATABİLMEK, YAKALAYABİLMEK, YAKALAYIVERMEK, YAKINLAŞABİLME, YAKIŞTIRABİLME, YAKLAŞILABİLME, YUKARIYAKABAŞI, YUKARIYAKINYOL
AYAKKABICILIK, AYAKLANDIRMAK, LİYAKATSİZLİK, YAKAMOZLANMAK, YAKINLAŞTIRMA, YAKIŞIKSIZLIK, ÇİFTAYAKLILAR, FINDIKLIKOYAK, HORZUMALAYAKA, KAYAKKIÇIRĞAN, KIRKAYAKLILAR, KUZYAKAÖTEKÖY, NEFROKARDİYAK, RİYAKARCASINA, YAKALANABİLME, YAKALANIVERME, YAKALATABİLME, YAKALAYABİLME, YAKALAYIVERME, YAKIŞTIRILMAK, YAKLAŞABİLMEK, YAKLAŞIVERMEK, YAKTIRABİLMEK, YUKARIELYAKUT, YUKARIYAKACIK
AMONYAKLAMAK, AYAKLANDIRMA, MANYAKLAŞMAK, YAKAMOZLANMA, YAKIŞIKLILIK, YAKIŞTIRMACA, YAKLAŞTIRMAK, AKARYAKITLAR, AŞAĞIELYAKUT, AYAKÇIKLILAR, AYAKGEDİKLER, CİYYAKLATMAK, KILAYAKLILAR, KURUYAKALMAK, LİYAKATSİZCE, PERİKARDİYAK, SANDIKLIAYAK, SARAYAKPINAR, YAKARABİLMEK, YAKILABİLMEK, YAKINABİLMEK, YAKINIMSILIK, YAKINLAYALIM, YAKIŞABİLMEK, YAKIŞTIRILMA, YAKLAŞABİLME, YAKLAŞIVERME, YAKLAŞTIRICI, YAKTIRABİLME, YAYAKIRILDIK
AKARYAKITÇI, AMONYAKLAMA, AYAKKABILIK, CIYAKLATMAK, DAYAKLANMAK, KIYAKLAŞMAK, MANYAKLAŞMA, SİBAKUSİYAK, SİYAKUSİBAK, YAKINLAŞMAK, YAKINSAKLIK, YAKIŞTIRMAK, YAKLAŞILMAK, YAKLAŞTIRMA, ABIYAKAVLAK, AVHATYAKASI, AYAKBALTASI, CIYYAKLAMAK, DAYAKKESİRİ, GAYAKERTİCİ, HEMOFİLİYAK, KARAYAKMACA, KARAYAKUPLU, KAYAKERTİŞİ, KAYAKİRPİSİ, KAYAKİRTİŞİ, KIRKAYAKLAR, KONDRİYAKUS, KONYAKİLESİ, KÜÇÜKYAKALI, Devamını Oku »»
AYAKKABICI, AYAKLANMAK, AYAKSIZLAR, CIYAKLAMAK, DAYAKLAMAK, DİYAKRONİK, KAYAKÇILIK, KIYAKÇILIK, LİYAKATSİZ, MÜTEYAKKIZ, TİRYAKİLİK, VİYAKLAMAK, YAKALANMAK, YAKALATMAK, YAKALIKSIZ, YAKINLARDA, YAKINLAŞMA, YAKINSAMAK, YAKIŞIKSIZ, YAKIŞTIRMA, YAKLAŞILMA, AYAKTAKIMI, AFRODİZYAK, BAŞTANAYAK, BAYAKLEYİN, CIYAKLATMA, CİYAKLAMAK, DAYAKLANMA, DAYAKPINAR, ELMAYAKASI, Devamını Oku »»
AKARYAKIT, AYAKBASTI, AYAKÇILIK, AYAKLAMAK, AYAKLANMA, AYAKLILIK, AYAKÜZERİ, CIYAKLAMA, DAYAKLAMA, DİYAKRONİ, GİDERAYAK, İŞTİYAKLI, KARŞIYAKA, LİYAKATLİ, MANYAKLIK, PARANOYAK, VİYAKLAMA, YAKALAMAK, YAKALANIŞ, YAKALANMA, YAKALATMA, YAKALIKLI, YAKICILIK, YAKINSAMA, YAKIŞIKLI, YAKLAŞMAK, YAKTIRMAK, ALTINYAKA, ASLANYAKA, AYAKCILIK, Devamını Oku »»
AĞIRAYAK, AYAKALTI, AYAKKABI, AYAKLAMA, AYAKÜSTÜ, AYAKYOLU, DAYAKLIK, DİYAKLAZ, FİYAKACI, FİYAKALI, İNSİYAKİ, KARAYAKA, KARDİYAK, KIRKAYAK, KIYAKLIK, MANYAKÇA, MÜZAYAKA, TEYAKKUZ, YAKAKENT, YAKALAMA, YAKARMAK, YAKILMAK, YAKINDAN, YAKINLIK, YAKINMAK, YAKINSAK, YAKIŞMAK, YAKLAŞIK, YAKLAŞIM, YAKLAŞMA, Devamını Oku »»
AMONYAK, AYAKÇAK, AYAKÇIN, AYAKLIK, AYAKSIZ, AYAKTAŞ, ÇALYAKA, DAYAKLI, DİYAKOZ, DÜZAYAK, GAYAKOL, GÖLYAKA, İNSİYAK, İŞTİYAK, KAYAKÇI, KIYAKÇI, LİYAKAT, SACAYAK, SİYAKAT, TİRYAKİ, UYAKSIZ, YAKACAK, YAKALIK, YAKAMOZ, YAKARCA, YAKARIŞ, YAKARMA, YAKASIZ, YAKILMA, YAKIMCI, Devamını Oku »»
AKYAKA, AYAKÇI, AYAKLI, AYAKTA, FİYAKA, KANYAK, KONYAK, MANYAK, ÖNAYAK, TİRYAK, TOYAKA, UYAKLI, ÜÇAYAK, YAKALI, YAKARI, YAKAZA, YAKICI, YAKMAÇ, YAKMAK, ZODYAK, ARAYAK, AYAKCA, AYAKÇA, AYAKÇU, AYAKIM, BAYAKI, CIYYAK, ÇÖLYAK, EYAKLI, GAZYAK, Devamını Oku »»
DAYAK, KAYAK, KIYAK, KOYAK, SİYAK, ŞAYAK, VİYAK, YAKIM, YAKIN, YAKIŞ, YAKIT, YAKMA, YAKUT, BAYAK, BİYAK, BOYAK, CIYAK, CİYAK, DIYAK, ENYAK, GAYAK, GIYAK, GOYAK, HOYAK, KUYAK, ODYAK, PAYAK, SAYAK, SOYAK, TAYAK, Devamını Oku »»
AYAK, UYAK, YAKA, YAKI, EYAK, OYAK, YAKU
YAK
YAK
Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens).
YAKALIKAMÇILILAR
(Choanoflagellata), Birgözeli hayvanlardan kamçılılar (Flagellata) sınıfına giren bir familya Dibinde kasılabilen bir yaka ile çevrili bir kamçıları vardır.
AMONYAKLAŞTIRMA
Azot içeren organik birleşiklerden azotun amonyum iyonu hâlinde ayrılması olayı, amonifikasyon.
KUZYAKAKÖSELER
Karabük ili, Safranbolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
AKARYAKITÇILIK
Akaryakıtçının yaptığı iş.
KUZYAKAHACILAR
Karabük kenti, Safranbolu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
YAKAÇİFTLİKKÖYÜ
Antalya şehrinde, Elmalı belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
TİMALYAKUŞUGİLLER
(Timellidae, Endonezyaca: timalia=bir kuş adı) Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının öz-ötücüler (Oscines) üst-familyasına giren bir familyası. Gagaları kuvvetli ve çengellidir. Kanatları yuvarlak olur. Tüyleri yumuşaktır. Böcek, meyve v.b. yerler. Güney ve Doğu Asyada ve Tropik Afrikada yaşarlar. Japon bülbülü (Liothrix lutea) iyi bilinen türüdür.
YAKINLAŞABİLMEK
Yakınlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
YAKIŞTIRABİLMEK
Yakıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
YAKINLAŞTIRABİLME
Yakınlaştırabilmek işi.
YAKINLAŞTIRMAK
Yakın bir duruma getirmek, yaklaştırmak. Aralarında sıkı ilgi veya duygusal bağ oluşturmak.
MANYAKLAŞTIRMAK
Manyak duruma getirmek.
YAKLAŞTIRABİLME
Yaklaştırabilmek işi.
YAKLAŞTIRABİLMEK
Yaklaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
YAKLAŞILABİLMEK
Yaklaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde YAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACEM
Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde. İran ülkesi. İranlı.
AHMAKÇA
Biraz ahmak. (ahma'kça) Ahmağa yakışır bir biçimde, aptalca, angutça.
ABLALIK
Abla olma durumu. Yakın ve koruyucu davranışta bulunma.
AĞIRLAŞMAK
Ağır duruma gelmek. Sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak. Güçleşmek, zorlaşmak. Gökyüzü bulutlu ve karanlık, iç karartıcı bir hâl almak. Ağırbaşlı olmak. Yavaşlamak. Yiyecek bozulmaya yüz tutmak. Gebe kadın doğurması yaklaşmak. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak. Organ görevini yapamaz duruma gelmek.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
AĞIZLIK
Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer. Kuyu bileziği. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılmış olan kapak. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm. Huni. Bir şeyin başladığı yer. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.
AÇMAK
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.
AĞLAMAK
Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek. Sızlanmak, yakınmak. Bir duruma üzülmek. Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak.
AĞIRAYAK
Doğurması yakın (kadın).
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
ABBAS
"Yola çıkacak veya ölümü yaklaşan kimse" anlamlarındaki Abbas yolcu deyiminde geçen bir söz.
ABAJUR
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba.
AFYONKEŞ
Keyif için afyon yutan veya çeken, afyon tiryakisi olan kimse.
AHİREN
Son zamanlarda, son günlerde, yakınlarda. Son olarak.
AÇIKGÖZLÜLÜK
Açıkgöz olanın durumu. Açıkgöze yakışacak davranış.
ABA
Abla. Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük. Bu kumaştan yapılan. Kepenek. Yünün dövülmesiyle yapılmış olan kalın ve kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan ve dervişlerce giyilen hırka. Anne.
AĞIMLI
Ağımı olan (ayak).
ACAR
Atılgan. Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik. Yeni. Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk, Acara.
AÇMA
Açmak işi. Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.
AHBAP
Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse. Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü.