Kelimeler arşivinde; içinde "salak" olan, toplam 46 tane kelime bulunuyor. İçerisinde salak bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu salak ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında salak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ASALAKLAŞMAK
ASALAKLAŞMA, MOKSALAKTAM, İÇASALAKLIK, ASALAKKIRAN, SALAKLAŞMAK, ASALAKBİLİM, ASALAKSAVAR
YARIASALAK, SALAKLAMAK, SALAKLAŞMA
TAMASALAK, ASALAKSAL, ASALAKLIK, KAPUSALAK
ABUSALAK, YAMSALAK, TOMSALAK, TAMSALAK, SAVSALAK, SARSALAK, PARSALAK, KOYSALAK, KAPSALAK, İÇASALAK, HAMSALAK, ABISALAK, GONSALAK, SALAKLIK, GAVSALAK, ASALAKLI, GAPSALAK
PASALAK, UMSALAK, AMSALAK, BASALAK, FASALAK, FOSALAK, POSALAK, HOSALAK, KOSALAK, KASALAK, GOSALAK, SALAKÇA
ASALAK
SALAK
SALAK
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse).
ASALAKKIRAN
Asalaklara karşı kullanılan ve onları öldürücü etkisi olan (ilâç). Asalaklara karşı kullanılan ve onlara öldürücü etkisi olan, parazitisit.
İÇASALAKLIK
İçasalak yaşama durumu.
ASALAKLAŞMAK
Asalak duruma gelmek.
KAPUSALAK
Çitten ya da aralıklı çakılan tahtalardan yapılmış bahçe kapısı.
SALAKLAŞMAK
Salakça davranışlarda bulunmak.
ASALAKBİLİM
Asalakların yapısını, yaşayışını, konakçıyla ilişkisini ve yaptığı hastalıklarla bu hastalıklara karşı girişilecek savaşı konu seçen bilim dalı. Asalakları inceleyen bilim dalı, parazitoloji.
YARIASALAK
Beslenme işini büsbütün konakçıya yüklemeyen konuk. (Özümlemeyi doğrudan doğruya kendisi yapan ve yalnızca toprak suyunu konakçıdan sağlayan ökseotu bir yarıasalaktır.).
SALAKLAŞMA
Salaklaşmak işi.
TAMASALAK
Toprağa ve özümlemeye bağlı bütün besinlerini konakçıdan sağlayan bitkisel asalak. (Yabanketeni tamasalak bir bitkidir.).
SALAKLAMAK
Birşeyi gelişigüzel fırlatmak, atmak. Fırlatmak.
MOKSALAKTAM
Sefalosporinlerden oksasefem türevi bir antibiyotik.
ASALAKLIK
Asalak olma durumu, parazitlik.
ASALAKSAL
Asalağa bağlı, asalak sayılan, asalaktan ileri gelen.
ASALAKSAVAR
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlıyı yok eden, antiparazit.
ASALAKLAŞMA
Asalaklaşmak durumu.
Bu bölümde tanımı içerisinde SALAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
PARAZİTLİK
Asalaklık.
MAZI
Servigillerden, yaprakları almaşık ve küçük pullar biçiminde, gövdesi düz olan, dipten dallanan bir süs bitkisi (Thuya). Kağnı ve arabalarda iki tekerleği birbirine bağlayan ağaç dingil. Hayvansal ve bitkisel asalakların bitkilerde oluşturduğu ur.
KELEBEK
Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad. Biçim olarak bu böceklere benzeyen. Vida, somun vb. nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan bölüm. Geviş getiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan. Bu hayvanın neden olduğu hastalık.
MİLDİYU
En çok bağlarda görülen, peronospora cinsinden, emeçlerini bitkilerin yapraklarına salarak yaşayan asalak bir mantarın oluşturduğu hastalık.
KONUK
Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman. Konakçının üzerindeki asalak.
KENE
Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga.
ABACI
Aba yapan ya da satan kimse. Asalak. Bedavacı. Abadan giyecek yapan veya satan kimse.
PARAZİT
Asalak. Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse.
OTLAKÇI
Asalak. Çok sigara içmesine karşın satın almayıp sürekli başkalarından sigara isteyen kimse.
PARAZİTOLOJİ
Asalak bilimi.
KANCIL
Kanda yaşayan asalak.
KÜSKÜT
Çit sarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve bazı meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz, asalak bir bitki, şeytansaçı, bağboğan (Cuscuta).
DİNGİL
Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks. Aptal, salak. Kaba saba.
MİKOZ
Mantar asalaklarından oluşan hastalık.
BİT
Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus).
AĞRIMA
Ağrımak işi. Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık.
PİRE
Pireler takımından, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex).
EKTİ
Her yiyeceği canı çeken. Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk. Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu). Arsız, yüzsüz, görgüsüz. Cimri. Asalak.
PAS
Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. Bar (IV). Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi. Demir veya demir alaşımlarının aşınması sonunda ortaya çıkan ve esas itibarıyla demir oksit ve hidroksitten meydana gelen aşınma türü.
PARAZİTOLOJİK
Asalak bilimsel.